Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Şu an içinizden ne geçiyorsa yazın

Scudo
Bazen "en uygun fiyat" bizim için en uygunken esnaf için, geleceğimiz için en risklisi oluyor. Şöyle ki mesela her yerde 1000 tl olan ürünü x firma 850'ye zararına veriyor. Hepimiz bunu kendimiz için kar sayıp alıyoruz. X firması bizden aldığı 850'yi faize yatırıp aradaki 150'yi de oradan telafi ediyor.

İşletmelerin ödediği vergi, elde ettikleri kar üzerinden hesaplanır. Zararına mal satan işletme, kar beyan etmediği için vergi de ödemez. Bunu sürekli hale getiren işletmeye de Maliye "Orada bir dur bakalım, sen vergi mi kaçırıyorsun?" diyerek devreye girer.

Yani bir işletmenin sürekli zararına satış yaparak ticaret hayatında varolması pek mümkün değil. Hatta Maliye'den önce firmanın rakipleri, firmayı haksız rekabete sebep olduğu için ilgili kurumlara şikayet de edebilirler.

O yüzden siz iyisi mi firmaların kar-zarar hesabını yapmak yerine kendi cebinizin kar-zarar hesabını yapın derim. Tabii ki bildiğiniz, daha önce alışverişinizin olduğu, güvendiğiniz firmalardan, fiyatları makul bir miktar daha yüksek olsa bile alışveriş yapmak mantıklıdır. Çünkü orada ödeyeceğiniz fazladan para, size zaten daha kaliteli hizmet olarak geri dönecektir.
 
Bir konuda rahatsızlığımı paylaşmak istiyorum dostlar.

Bazen "en uygun fiyat" bizim için en uygunken esnaf için, geleceğimiz için en risklisi oluyor. Şöyle ki mesela her yerde 1000 tl olan ürünü x firma 850'ye zararına veriyor. Hepimiz bunu kendimiz için kar sayıp alıyoruz. X firması bizden aldığı 850'yi faize yatırıp aradaki 150'yi de oradan telafi ediyor.

Faizin itikadi sorun kısmını geçiyorum, ticari ahlak kısmı beni çok rahatsız ediyor. Böyle yaparak hem rakiplerini boğuyor hem tekelleşiyor. Tekelleşme/arz düşüklüğü de bir süre sonra dilediği gibi fiyat belirleme, stokçuluk vb sorunlara yol açması en muhtemel durumlar. Ben kar ederken birilerinin işine taş koyuyorum gibi hissediyorum.

Sırf bu yüzden bir ihtiyacımı, piyasanın en uygunu olmasına rağmen x firmasından almadım. 100 lira daha fazla ödedim, daha küçük çaplı birinden aldım.

Demem o ki dostlar, rekabet iyidir, tekelleşmeye hayır, kahrolsun bağzı şeyler.

Merhaba;

Konuya romantik bir bakış açısı ile yaklaşmışsınız.

1- Hiçbir ticari işletme sürdürülebilir şekilde, dipte zarar yazacak şekilde satış yapamaz. Bu değirmenin suyu nereden geliyordan , haksız rekabete yol açmaya kadar bir çok sorgulama ile karşılaşır.
2- Söylediğiniz gibi parayı farklı enstrümanlar ile değerlendirebilmesi için , rüya gibi bir nakit akışına sahip olması lazım. Ödemelerini 180 günde, tahsilatlarını 3 gün içerisinde yapabilen böyle bir işletme varsa faize koyabilir belki , yoksa bankadan alacağı max aylık 3%-3,5% (bunun da sürekliliği yok örneğin bu ay mevduat faizlerini düşürdü bankalar) getiri, malın değerindeki artışın çok altında kalır. Dükkanı yarın kapatıp gitmiyorsa, malı hızlıca ve uygun maliyet ile yerine koyması gerekiyor ki dediğiniz gibi olmaz o iş de.
3-Bunu yapabilen var ise ticari ahlak"sızlık" ile bir ilgisi yoktur, piyasa koşulları (farklı şekilde desteklenmiyorsa/fonlanmıyorsa) herkes için eşittir. Birbirlerine karşı avantaj sağlayabilecekleri en önemli konu, hacim ve talepteki sürekliliktir. Ne kadar çok ve sürekli satınalma yaparsanız, üretici için o kadar vazgeçilmesi zor bir müşteri olursunuz ve satınalma kondisyonlarınız (indirim, vade vs) daha uygun olur.

İşin özü , hangisi ucuz ise ondan alın, bir firmaya karşı gönül bağınız var ve desteklemek istiyorsanız tabi ki bu sizin tercihiniz yapabilirsiniz. Ama argümanlarınız piyasada çok geçerliliği olan durumlar değiller.
 
  • Beğen
Tepkiler: Atasoy
Merhaba;

Konuya romantik bir bakış açısı ile yaklaşmışsınız.

1- Hiçbir ticari işletme sürdürülebilir şekilde, dipte zarar yazacak şekilde satış yapamaz. Bu değirmenin suyu nereden geliyordan , haksız rekabete yol açmaya kadar bir çok sorgulama ile karşılaşır.
2- Söylediğiniz gibi parayı farklı enstrümanlar ile değerlendirebilmesi için , rüya gibi bir nakit akışına sahip olması lazım. Ödemelerini 180 günde, tahsilatlarını 3 gün içerisinde yapabilen böyle bir işletme varsa faize koyabilir belki , yoksa bankadan alacağı max aylık 3%-3,5% (bunun da sürekliliği yok örneğin bu ay mevduat faizlerini düşürdü bankalar) getiri, malın değerindeki artışın çok altında kalır. Dükkanı yarın kapatıp gitmiyorsa, malı hızlıca ve uygun maliyet ile yerine koyması gerekiyor ki dediğiniz gibi olmaz o iş de.
3-Bunu yapabilen var ise ticari ahlak"sızlık" ile bir ilgisi yoktur, piyasa koşulları (farklı şekilde desteklenmiyorsa/fonlanmıyorsa) herkes için eşittir. Birbirlerine karşı avantaj sağlayabilecekleri en önemli konu, hacim ve talepteki sürekliliktir. Ne kadar çok ve sürekli satınalma yaparsanız, üretici için o kadar vazgeçilmesi zor bir müşteri olursunuz ve satınalma kondisyonlarınız (indirim, vade vs) daha uygun olur.

İşin özü , hangisi ucuz ise ondan alın, bir firmaya karşı gönül bağınız var ve desteklemek istiyorsanız tabi ki bu sizin tercihiniz yapabilirsiniz. Ama argümanlarınız piyasada çok geçerliliği olan durumlar değiller.


Doğru hocam, benimki işin romantizm kısmı. Örneklemem gerekirse, zorunda kalmadıkça trendyoldan alışveriş yapmıyorum. Çinlilerin istilacılığı beni rahatsız ediyor. Buna gönüllü destek olmak istemiyorum mesela.

benimki biraz kendimle alakalı, imkanlar dahilinde, değirmenlerine su taşımamak için olabildiğince kaçınıyorum. Yoksa ben de farkındayım argümanlarımın piyasa tarafından hiç umursanmadığının :)
 
ebû talha -radıyallâhu anh- anlatıyor; “resûl-i müctebâ efendimiz’e açlıktan şikâyet ettik ve karınlarımızı açıp gösterdik. herkes karnına bir taş bağlamıştı. resûlullâh da karnını açtı. baktık ki onda iki taş vardı.”
 
  • Beğen
Tepkiler: Awacs7n ve Mazm
Bu şiiri çok severim,ne zaman gerçekleşmesini düşündüğüm bir hayalin gerçekleşmeyeceğini anladığımda aklıma gelir...

 
  • Beğen
Tepkiler: kaganarda ve Mazm
ebû talha -radıyallâhu anh- anlatıyor; “resûl-i müctebâ efendimiz’e açlıktan şikâyet ettik ve karınlarımızı açıp gösterdik. herkes karnına bir taş bağlamıştı. resûlullâh da karnını açtı. baktık ki onda iki taş vardı.”
E hani Hatice çok varlıklı bi kadındı demezler mi?
 
1705576779481-01.jpeg

Sorunlu maşa idi, hastalık idi derken 25 gündür süremedik. Süreçte her an dostça ilgilenen ve yeni maşa göndererek sorunumu çözen Bikestore ekibine de teşekkürlerimi sunarım. Yarın Ören'den Türkevlerine'ne kısa bir hasret gidereceğim...


Bu arada; yeni varyant çok fena arkadaşlar. Kesinlikle maske takarmanızı öneriyorum. 6 yıldır nezle bile olmayan, bu mevsimde denize giren birisi olarak beni 10 gün süründürdü. Her belirtiyi dibine kadar yaşadım. Kendinize dikkat edin, "bana bir şey olmaz" demeyin.
 
Bu şiiri çok severim,ne zaman gerçekleşmesini düşündüğüm bir hayalin gerçekleşmeyeceğini anladığımda aklıma gelir...

Con Lenon abimizden Imecın adlı parçayı da öneririm, memleket falan gibi ufak sınırlara hapsolmuş düşler peşinde savrulmak niyetinde olmayanlara daha da iyi geliyor :)
 
  • Beğen
Tepkiler: speedymammy
Hiç durmayan yağmur ve fırtına yüzünden güzelim hafta sonu rezil oldu.
 
Mesajın anayasaya aykırı kısmına istemsizce güldüğümü farkettim. :hımm: Canım memleketimde adalet sadece bir parti isminden ibaret halde iken, söz konusu vergi geliri olunca anayasayı sallayan olur mu sizce?

Katılıyorum abi, bir de ekleme yapmak istiyorum, sanki memlekette "eşitlik, özgürlük, doğruluk, namus,cibiliyet,hoşgörü, alçakgönüllülük, ar, demokrasi, vb " kavramlar , yaşanmıyormuş, hatta yasakmış ,hatta ve hatta yokmuş da, bu şirketokrasi/korporatokrasi ile seküler İslam arası gidip gidip gelen parti tarafından bu coğrafyaya getirildi ya da buralarda icat edilmişçesine bir saçmalıklar toplamından ibaret olduğu için, bu ya da buna benzer vergilerin alınmamasına şaşarım, alınmasına değil...
@Mazm Serbest piyasa ekonomisi ve her zamanki insafsızlığı... BİM, A-101, ŞOK üçlüsü mesela. Bunlar dükkan giderlerini minimuma çekmiş durumda. Ayrıca ürünlerin hem üreticisi hem satıcısı olmalarından kaynaklı, çok düşük kar oranıyla satış yapabiliyorlar, ucuz diye insanlar bunlara yöneliyor haliyle. Bakkallar sadece bu üçlünün kapalı olduğu saatlerde (akşam 9'dan sabah 9'a kadar) satış yapabilen bir esnaf sınıfına dönüştüler. E-ticaret aynı şekilde. Aynı ürün mahalle petshop'unda e-mağazadakinin iki katı fiyatta. Öyle olmak zorunda çünkü yerel dükkan günde 10 tane satıyorsa e-mağaza 10,000 satıyor. Haliyle çok düşük kar oranlarıyla satabiliyor.

Durum hiç iyiye gitmiyor. Belli bir eşiği geçip büyük sayılarda ticaret yapabilenin daha büyüdüğü, eşiği geçemeyenlerin yok olup gittiği bir portre oluşuyor günden güne.

Abi bu mesele bilerek yapıldı.. saydığın marketlerin satmadığı şey kalmadı.. araba lastiğinden, küvet için çeşmeye; kedi-köpek mamasından, döner/roka/tatlı çeşitlerine; oyuncaklardan kırtasiye setlerine, telefondan ayakkabıya. Tüm mahallelere soktular . Amaç belliydi.. Türk milletinin ne yiyip içtiğini, ne kadar giyindiğini, en çok ne satın aldığını,ay ay, yıl yıl, mevsim mevsim kontrol etmek...Psikolojik ve ekonomik olarak kontrol etmek için, profil çıkarmak için..Mahalleler arasındaki esnafların tümünü aynı anda sildiler,silmekteler...Kasap, tuhafiye, nalbur, kırtasiye, kunduracı, manav, süt ürünleri ve ekmek fırınları ve aklıma gelmeyen pek çok dükkan, dükkan çalışanı, silindi... Bunun böyle olacağı belliydi, hatta öyle hale geldiler ki, artık birbirini kapatıyor, işlerini etkiliyor, ciroları alt limitlere dayandı.. sözüm ona, bu iş kollarından yüzbinlerce insan doğrudan ya da dolaylı olarak ekmek yiyiyordu.. piyasayı eline aldıktan sonra şimdi bim , a101, vb marketler neyi kaça satsalar almak zorunda millet.. O yüzden, iktidar partisine oy veren zihniyet, verdi yetkiyi gördüler ... Burayı okuyanlar kendi hayal gücüne göre doldurabilir ...
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: Mazm
Kaska gerenk yokmuş

(link)
 
Kayserili patron pişmanlıktır.

1 yazılımcı maaşına 1 eleman sitesinin tüm ön ve arka plan işlerini tek başıma yapıyorum. Üstüne 1 haftada yeni kariyer sitesi yapmam isteniyor. Üstüne gıda satış sitelerini yapıyorum. Üstüne grafik tasarım işi yapıyorum. Üstüne büro elemanı işi yapıyorum. Sosyal medya elemanı işleri de yaptım. Gelen misafirlere çay ikramı da yapıyorum.

O Kayserili fıkrası diye okuyup güldüğünüz öyküler var ya, onlar fıkra falan değil. Hepsi gerçek hayatta yaşanmış şeyler. 2 aylık Kayserili patron şirketi tecrübemden sonra bunu gayet rahat bir şekilde söyleyebilirim.

Kayserili patron pişmanlıktır demiş mıydım?
 
3 günlük hastalık mücadele sonrası yine sabah 5 e işimizin başındayız :kötü:
 
  • Üzgün
Tepkiler: Atasoy
Suzukinin Türk müşterisine yaptığı muameleyi okumuşsunuzdur. Hukukun işlevselliğinin toplum refahına etkisini anlatmak için muazzam bir örnek.
 
  • Beğen
Tepkiler: ugurus
Suzukinin Türk müşterisine yaptığı muameleyi okumuşsunuzdur. Hukukun işlevselliğinin toplum refahına etkisini anlatmak için muazzam bir örnek.
O konuyla ilgili çok ciddi şüphelerim var, doğru değildir demek istsmiyorum ama anlatıldığı şekilde bi açıklamayı bugün merdivenaltı dediğimiz bi şirket bile yapmaz..
 
  • Beğen
Tepkiler: mcanerg
Geri