Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Süt içmek

Örneğin yaratıcı balı sadece arıların faydalanması gereken bir şey olarak yaratsaydı, arıları da ona göre programlardı.Arılara akıl koyup kendilerine ve sonraki nesillerine yetecek kadar yaparlardı, çok daha fazlasını değil.
Balın arılar için ihtiyaç fazlası üretildiğini düşüyorsunuz sanırım.

Bal, arıların soğuk kış günleri ya da zorlu hava şartlarında tüketebilmeleri için yine arılar tarafından hazırlanan, onlar için gerekli ve yeterli tek besin kaynağıdır.
Bal arıları, bal midesi denilen organlarını doldurabilmek için ortalama 1500 çiçekten nektar toplar. Bal midesi denilen midelerinde nektarı bala dönüştürecek kimyasal enzimler bulunur. Koloniye döndükten sonra bu nektar evci arılar tarafından çiğnenerek ve kusularak bal yapım süreci tamamlanmış olur. Bu bal, kış ayı boyunca koloninin refahı için gereklidir.
Arı yetiştirenler, çoğu zaman kovandan bal aldıklarında, yerine şekerli başka bir besin bırakırlar, bu besin arılar için yetecek yağ, vitamin ve benzeri besinleri içermez. Arılar ise kaybettikleri balı yerine koymak için tekrar canla başla çalışmaya koyulurlar.
Ek olarak, çiftçi maliyetlerini düşük tutmak için kovanlar, hasat sonrası ıskartaya çıkarılabiliyor. Kraliçe arıların kanatları, kovanı terk ederek başka bir yerde yeni bir koloni kurmalarına engel olmak adına kırpılıyor – çünkü kovanı terk etmeleri arıcıların verimlilik ve kârlarını azaltıyor.
Bal arıları, daha fazla verim alınacak şekilde özel olarak yetiştirilmektedir. Bu seçici yetiştirme, gen havuzu popülasyonunu daraltarak, hastalıklara ve büyük ölçekli ölümlere yol açıyor. Ayrıca kovanlara yerleştiren ithal arıların da hastalıklara yol açabildiği biliniyor.
Her ticari endüstride olduğu gibi arıcılıkta da öncelik her zaman daha fazla kar elde etmek. Durum böyle olunca, toplu olarak yetiştirilen çiftlik arıları, diğer polen taşıyıcıların popülasyonunu olumsuz yönde etkiliyor. Örnek olarak sayıları azalan çeşitli kuş türleri ve diğer arılar gösterilebilir.


Arılardan farklı olarak biz insanlar bal tüketmeden de yaşayabiliyoruz.
Bal için birçok alternatif mevcut, en basitinden pekmezler, katkısız hazırlayabileceğiniz reçeller ve agave şurubu hemen akla gelen seçenekler arasında sayılabilir.


Eğer arılar balı bizim için üretiyor olsalardı kovana gittiğinizde size saldırmazlardı. Kendilerini savunmaya çalıştıklarına göre yaratıcı da onları ballarını kimseye vermemeleri için programlamış demektir. Bir hayvanı bir yerde zorla tutup, yapay yollarla çoğaltıp üzerinden fayda sağlıyorsanız burada hayvanın zarar görmediğinden, rızasından söz edemezsiniz.

Hayvancılık ve buna bağlı endüstrilerin hayvanlara, size ve dünyaya etkileri küçümsenmeyecek boyutta. Konuyla ilgili internette her lisanda bolca yazı olmasına karşı genel olarak kimse karşıt olduğu fikirler hakkında kitaplar, yazılar okumuyor. (Hatta çoğu zaman savunulan düşünceye dair bile yeterli okuma yapılmamış oluyor ya neyse) Bu sebeple bazı belgesel ve filmleri ekliyorum yazının sonuna. Merak eden veya inadını kırıp ben neye karşı çıkıyorum diyenler için ufak bir rehber, yol gösterici olabilirler.

(link)
(link)
(link)
(link)
(link) (Favorilerimden)
(link)
 
Scudo
Allah hidayet nasip etsin. Cansız olan besinler nelerdir söyleyin de onları tüketelim, zira merhametsiz ve vicdansız olmak istemeyiz.
İneğin canını almak ile maydanozun canını almak aynı şey değildir. Bitkiler, hayvanlardan farklı olarak, sınırlı bir alana hapsedilmeyi, iple/zincirle bağlanmayı, esaret duygusunu, yavrularından ayrı bırakılmayı, kendisi gibi bir bireyin az önce gözünün önünde öldürülmesini, kendisine zarar gelebileceği korkusunu vs. yaşamazlar. Bitkiler, hayvanlara göre ilkel yaşam formlarıdır. Sonuç olarak, beslenmek için bitki öldürmek, hayvan öldürmeye "kıyasla" daha vicdanlı bir davranıştır.
 
Son düzenleme:
Süt konusu bayağı zamandır tartışılır oldu ama buraya nasıl gelindi bilmiyorum.

Bence doğru soru, oynanmış yani işlenmiş süt mü? yoksa doğal süt mü? daha sağlıklı

Sütü dışında tutarsak bu zamanda içeriği ile oynamamış ne kaldı ki... :)
 
Süt memeli canlıların yavrularını büyütmek için salgıladıkları bir sıvıdır. Her canlı kendi türünün yavrusunu büyütmek için salgılar. Anne sütü bir insan yavrusu için gerekenleri, inek sütü ise kat kat fazla ağırlıktaki kendi yavrusunu büyütecek besinleri içerir. Yani süt denen madde o türün yavrularını büyütmek içindir.
Besin değeri yüksek ve sağlıklı sıvılar isteyenler için badem, fındık, kaju, yulaf hatta pirinç gibi bitkisel sütleri öneririm. Hem evde uygun bütçelerle üretilebiliyor, hem sağlığınızı tehdit etmiyor hemde süt & hayvan sektörünün korkunç işleyişlerinden uzaklar.

(link)
(link)
 
İnek sütüyle ilgili deneylerde sağlığa olumlu yönde etkisini ispatlayan onca akademik çalışma ve makale varken, kolay ikna olmam sütün sadece inekler için olduğuna :D Mesela ilk karşıma çıkan örnekte 36.000 denek üzerinde yapılan araştırmada kalp krizi riskini %5.6'dan %3.4'e düşürmüş süt tüketimi. Kaynak: (link).

Tabi bunun dışındaki sebeplerden dolayı sütten vaz geçen; vejeteryan olmak, hayvanların kötü şartlar altında sağılması, sadece süt makinası olarak kullanılan inekler gibi sebepler yüzünden, ben bu yapılanlara tepki göstereceğim, bunun bir parçası olmayacağım diyen birini de tabii ki anlarım, bunda da sorun yok :harika:
 
İnek sütüyle ilgili deneylerde sağlığa olumlu yönde etkisini ispatlayan onca akademik çalışma ve makale varken, kolay ikna olmam sütün sadece inekler için olduğuna :D Mesela ilk karşıma çıkan örnekte 36.000 denek üzerinde yapılan araştırmada kalp krizi riskini %5.6'dan %3.4'e düşürmüş süt tüketimi. Kaynak: (link).

Tabi bunun dışındaki sebeplerden dolayı sütten vaz geçen; vejeteryan olmak, hayvanların kötü şartlar altında sağılması, sadece süt makinası olarak kullanılan inekler gibi sebepler yüzünden, ben bu yapılanlara tepki göstereceğim, bunun bir parçası olmayacağım diyen birini de tabii ki anlarım, bunda da sorun yok :harika:
Bu tip çalışmalarda en büyük sıkıntı çalışmayı finanse eden grubun büyük oranda süt işi yapan bir firma oluşu oluyor. Çok yanlı çalışmalar sadece işlerine gelen veriler basına yansıtılarak sunuluyor genelde.
Yakın zamanda basına servis edilen "veganların kemikleri zayıf oluyor" haberinin arkasında ingiliz bir çiftlik olduğu ortaya çıktı mesela. Araştırma ise genel verileri ile değil cımbızla seçilmiş kısımları ile servis edilmişti. (İyi beslenen vegan olmayanlar / kötü beslenen veganlar oranı alınmıştı sadece. + Araştırma bilimsel yeterliliğe sahip değildi. Buna rağmen iyi beslenen veganların kemik sağlıklarının vegan olmayanlardan iyi çıktığı rakamları gizlemişlerdi)

Süt konusunda en basit mantıkla, doğada yetişkinliğe erişip süt tüketen tek canlı olmamızın "doğal" olmadığı ortada diyorum ben.
 
O, bu, şu araştırmaları, makalelere hiç güven olmuyor maalesef. Hatta bazı doktorların bile dediklerine güven olmuyor.

Daha düne kadar tereyağ, kolesterol vb. için dedikleri için bugün tam terslerini söylüyorlar.
Maalesef işin içinde küresel gıda ve ilaç lobileri var.
 
Sütün çoğunluğunu su olduğu göz önünde bulundurursak. 100ml sütte bulunan kalsiyum, magnezyum ve diğer önemli bileşenleri çok daha fazla içerecek şekilde diğer tohumlardan ve/veya bitkilerden alabiliriz. Gluten ve yüksek karbonhidrat bulunduran,çokta sağlıklı olmayan düz beyaz ekmekte bile daha fazla minarel var.
(link)
(link)
 
2021'e girdikten sonra bıraktığım (Fiyatı yüzünden) ürünlerden birisi de süt. Pazardan 12 TL ye 1 kg lor peyniri alıp sabahları biraz yulaf ve 2 yumurta ile omlet yapıyorum. Sütü çok severdim ve insan gibi değil küçük bir dana gibi içerdim :) Bakalım ilerleyen zamanlarda hangi ürünleri satın almaktan vazgeçeceğim.
 
İnsanoğlu binyıllar önce sadece hayvanları avlayarak ve doğal meyve ve sebzeleri toplayarak besleniyordu. Tarım devrimi sonrasında beslenen hayvanların ürünlerinden de faydalanılmaya başlandı. Süt tartışması son yıllarda moda oldu. Çünkü insanlar böyle olumsuz haberlere maalesef çok ilgi gösteriyor (Aşı karşıtlığı gibi).
Eğer sütü sadece hayvanların kendi yavrularını beslemek için olan bir besin olarak tanımlarsak yumurta, bal vs gibi besinleri de benzer konuma sokmamız ve onları da yemememiz gerekiyor. Sütün vücut için yararlı besin maddelerini içerdiğini hepimiz biliyoruz. Ayrıca yoğurt, peynir gibi gıdaların da hammaddesi. Şu ana kadar olan çalışmalarda sütün zararlı olduğuna dair bir veri yok. Süt allerjisi veya laktoz intoleransı olan bireyler tabii ki de olacak, ama bu genelleme yapılacak bir şey değil.

Bilim her şeyde olduğu gibi ilerlemeye, değişmeye devam ediyor. Bugün doğru olan yarın yanlış olarak söylenebiliyor. Bu bisiklet için de aynı değil mi? Bundan 20 yıl önce yüksek kadans kötülenirken şimdi herkes yüksek kadansın yararlarından bahsediyor. İleride süt için de belki değişiklikler çıkacak, ama bugün öyle değil. O nedenle bilimden ayrılmamamız hepimizin yararına olacaktır.
 
  • Beğen
Tepkiler: Taha_ ve Noldor
Soya sütü olmasın da..!!! Süt iyidir,küçükken hep ballı süt içerdim :) Tabi o eski ballar da yok :(:kötü:
 
Şahsen vegan ya da vejeteryan değilim ama ben de yetişkinlerin süt içmeye ve et yemeye gerçekten ihtiyacı olmadığı kanaatindeyim. Geçmişte ve günümüzde hayvanların etinden, sütünden, yumurtasından yararlandığımız doğrudur. Yine de köyde bayırında gezip otlayıp ahırında dinlenen hayvanın sütünü içmek/işlemek ile modern çiftliklerde üretilip daracık alanlarda yaşamaya zorlanan hayvanın sütünü içmek/işlemek arasında sizce de fark yok mu? Eğer bir hayvanın etinden-sütünden yumurtasından yararlanıcaksak onlarında da birer canlı olduğunu ve ruh taşıdığını düşünerek hareket etmemiz gerekli (gerekliydi. İşin cılkını çıkarmış durumdayız.). Ya da belki ben abartıyorumdur ne yazık ki hayvanlara fikirlerini soramıyoruz.

@Emre Yönlüer Bildiğimiz kelime anlamıyla süt hayvanın kendisinin üretip yavrusunu beslediği bir besin. Peki soya sütü böyle mi tabiki değil ama ismi nedense süt olarak benimsenmiş ve yanlış bir algı yaratıyor. insanlar soya sütü alıp süt tadı bekliyorlar ki bu yanlış. İçeriğinin süte benzetilmeye çalışıldığı doğru olsa da bunu bir soya içeceği olarak düşünmemiz daha doğru. Aynı şekilde badem veya hindistan cevizi "süt''nü de.

Bu arada bir not düşmek istiyorum hazır soya sütlerinin fiyatları bildiğiniz gibi Türkiye'de fazlasıyla yüksek. Halbuki soyayı alıp kendimiz üretmek istediğimizde, maliyeti o kadar düşük oluyor ki bilseniz şaşarsınız. Bunun için ucuzundan bir(link)yetiyor. Üstelik yanında soya küspesi de (Okara) elde etmiş oluyorsunuz. Artık bunlarla tofu, kek, köfte ne yapıyorsanız size kalmış.
 
Son düzenleme:
Bilimsel birçok makalede süt,et gibi hayvansal gıdaların ,insan telomerlerin kendini eşleme hızını arttırdığını ,buda daha hızlı hücre-doku-organ ve organizma yaşlanmasına yol açtığını söylyüyor.Tabi ben bu araştırmaları takmayıp hergün 3 bardak filtre kahvemi ve 2 bardak kakolu sütümü içmeden duruyormuyum, hayır.
Yapılan araştrımaya göre Dünyada +90 üstünde ortalama yaşam ömrü olunan yerlere bakılıyor ve Japonya'nın Okinawa adası,komuşumuz Yunanistan'ın bir adası ve Americanın Southside'ın da bir bölge.Hepsinin noktası ortak.Daha çok bitkisel besleniyorlar,temiz hava alıyorlar,ve hareket ediyorlar.Beslenme tarzlarının aynı olduğuna kanaat getirilmesi beni şaşırttı,Balık,et,süt vs az tüketip bazen hiç tüketmeyip.İstatistiksel olarak daha uzun yaşayabilirsiniz.Tabi benim gibi bir canavar ,katil ve et yiyici değilseniz.
 
Geri