Kuş serisi güzel arabadır daha önce çok söylenmiş ama neredeyse hepimizin anısı var bu araçlarla. Bir dönemin efsane taksisi, bakkala git farını tamponunu al denilen arabası. Şuan fabrika kondüsyonunda olan 3 araç biliyorum, hastası olan arkadaşım da var. Baktığımızda orjinal armani pantolonu, dg tişörtü vs ile bineni de var çevremde. Zevk&tarz meselesi bu. Mercedes cls’ye binen apaçi tanıdığım da var mesela benim, Türkiye’de sayılı dolulukta olan range rover vogue’a binen apaçi de biliyorum. İnsanın zihniyeti, kültürel ortamı buna itiyor.
Mesela ben çocukken izlediğim yeşilçam filmlerinde görürdüm bmw e30 kasayı. Hani şu p*ç, çakal kasa olanı ve beğenirdim. Hala daha hastasıyım. Apaçi miyim? Okuduğum tanımlara göre hayır.
2011model c class ım oldu, arkadaşımın e30unu kullandığımda ise “vay arkadaş bu ne kadar organik, ne kadar doğal, ne kadar benimle konuşan, direksiyonuna gazına frenine tepki veren güzel bir arabadır” dedim. Herşeyin organiğini aradığımız günlerde o eski kuş serileri, bad benzler, eski çakal kasalar ve sayamadığım nice retro arkadan itişli araçlar kadar organiği bugün ateş pahası. 700-800 bin tl veremem ben bir araca, o kadar param yok. E30 neden almayayım? Hava filtresi de takarım ben ona, yasanın izin verdiğince cam filmimi de takarım, motorumu da yasaların ön gördüğü maksimum yüzde ile büyütür maksimum beygiri ve torku almaya çalışırım. Gider istanbul parkta pist günlerinde turumu atarım, gider apex masters ile yan yan kukaların arasında takılırım, gider kesiciye sokup eksoz patlatırım. Buna kim ne diyebilir?
İnsanların beynini değiştiremeyiz, öküz her yerde öküz. Mal her yerde mal.