Scudo Sports

Trans Türkiye Ultra Bike Race

Üikemizde ultra mesafe bike-packing yarışı yapılması durumunda katılır mısınız...?


  • Toplam katılım
    552
Durum
Başlık tartışmaya kapatılmıştır.
Merhabalar ben de hem geçen sene heyecanla yarışı takip etmiş hem bu sene katılmış biri olarak fikrimi beyan etmek istiyorum.
Bu sene heyecanla yarış zamanını bekledim büyük masraflar yaptım zorlu sürüşler yaptım. Haziran değil dedik Temmuz değil dedik tamam Ağustos ta bu iş oldu demek ki herşey rayına oturdu diyip Diyarbakıra yola çıktık. Kalacak yer olayı neyse beklentim zaten yoktu kendim kalacaktım yine kaldım sorun yok. Ama tracker olayının olmayacağını oradaki görüşmede öğrenmek üzücü oldu.
Kullanılan uygulamayı arkadaşlarıma aileme söyledim yok şifreydi carttı curttu güç bela kullandılar bir de baktık programa kimse giremiyor.
Tamam dedim beni takip eden herkese WhatsApp tan güncel konum atarım sorun değil en azından ben yarışçıları göreyim ona göre sürüş ve uykumu ayarlayayım yine olmadı. 24 saat konumumu açık bırakıp güncel tuttum ama başkalarının konumunu göremedim. Ben buraya yarışmaya geldim onu ara onun konumunu sor ötekini ara nerdesin yetişeyim diye uğraş bunun için mi geldim.
Yarış içinde rotayı değiştirme fikri bile çıktı organizasyon ekibinden. 1 yıldır nerdeydi bu fikir de ben önde kendimi parçalarken çıktı.
Birol Çakır olayına gelirsek kendisi rekabeti çok seviyor olabilir biz de rekabet için geldik oraya zaten ama sadece kendine uyan bir tarzda rekabet olmaz. Kontrol arabası Birol Çakır neredeyse oraya çadır kuruyor o gidip orda istirahat ediyor yenecek içecek yerler belirleniyor mis gibi. Kontrol arabasındaki arkadaşlar objektif birileri olmalıydı rastgele karşılaştık Birol Abi şöyle sürer böyle sürer şöyle kral muhabbetinden başka muhabbet döndürmediler. (bunu söylediklerinde kendisinden 120km öndeydik)
Konya'ya vardığımızda birbirimize yoladaşlık ettiğimiz Burhan Turan abiyi bekledim 15 dk geç geldi morali yarış tutkusu kalmamıştı. Zaten yarışın başından beri kamp yerlerinde birbirimizi bekleyip destek olarak sürdüğümüz için bu yarışta motivasyon kaynağım kendisidir. Biz yine devam edip 4. Gün silifkeye varacaktık sabaha karşı ama varsak bitirsek ne olacaktı.?
Sosyal medyada TTUBR bir organizasyonmuş gibi haber yapılacaktı. Bırakma kararını kısmen sağlık sorunlarımızdan kısmen moral bozukluğundan aldık. İyiki de almışız. Çünkü burda emek geçilmediği insanların yarı yolda bırakmak bir yana yarı yola bile getirilmediği ortada bir organizasyon olmadığı kafaya göre hadi yarışalım diyip yola çıkıldığı Tüm Türkiye tarafından bilinmiş olacak.
Geçen sene birinci Burhan Turan ve Şenol Kadir Köstekçi abi imiş bunu ne sosyal medyada gördüm ne birinden duydum.
Yıllardır dünyadaki uzun mesafe bisiklet yarışlarını organizatörleri yarışçıları takip ediyorum. Hah bu sefer Türkiye de kervana katılacak uzaktan izlemek zorunda kalmayacağız demiştim ama olmadı bu işe gönül vermiş insanlarla tanışmanın dışında hiçbir artısı olmadı.
Şu an evden arabayı alıp çıksam on kişi toplayıp hadi yarış var desem yarın bundan daha iyi bir organizasyon yaparım buna eminim. Bu işe gönül veren herkes de yapar buna da eminim. Ama uzun mesafe sürüşünü show malzemesi olarak görenler bunu asla yapamaz yapamayacak da.
Bir organizasyon ve emekçileri nasıl olur diyen biri Silkroad Mountain Race in Wild Horses belgeselini izleyip görebilir.
Bir şahsın etrafında değil bisiklet ruhunun sevgisinin merkez alındığı bir yarış olursa ne zaman olursa katılmak da isterim.
Sağlıcakla kalın.
 
Scudo
@cihatmert ayağın(ız)a yüreğin(iz)e sağlık,işin polyana tarafından bakarsan kazasız belasız ailenin yanındasın yoksa nereden tutarsan tut elinde kalır..Bir diğer boyutu ise sancılı ama kendini sınayacak bir tecrübe edindin kabul birazda belki boşa giden extra harcamalar yanında oldu ama dedimya kazasız belasız bitirdin en mühim olanıda bu.... Tebrikler sadece tebrikler...
 
Keşke diyorum keşke şuraya zamanında Aman ha Aman! Sakın bu yarışa katılmayın diye yazsaydım diyorum bazen. Bu işin böyle olacağı baştan belliydi ama maalesef kimsenin işine karışmak istemedim....
 
Merhabalar ben de hem geçen sene heyecanla yarışı takip etmiş hem bu sene katılmış biri olarak fikrimi beyan etmek istiyorum.
Bu sene heyecanla yarış zamanını bekledim büyük masraflar yaptım zorlu sürüşler yaptım. Haziran değil dedik Temmuz değil dedik tamam Ağustos ta bu iş oldu demek ki herşey rayına oturdu diyip Diyarbakıra yola çıktık. Kalacak yer olayı neyse beklentim zaten yoktu kendim kalacaktım yine kaldım sorun yok. Ama tracker olayının olmayacağını oradaki görüşmede öğrenmek üzücü oldu.
Kullanılan uygulamayı arkadaşlarıma aileme söyledim yok şifreydi carttı curttu güç bela kullandılar bir de baktık programa kimse giremiyor.
Tamam dedim beni takip eden herkese WhatsApp tan güncel konum atarım sorun değil en azından ben yarışçıları göreyim ona göre sürüş ve uykumu ayarlayayım yine olmadı. 24 saat konumumu açık bırakıp güncel tuttum ama başkalarının konumunu göremedim. Ben buraya yarışmaya geldim onu ara onun konumunu sor ötekini ara nerdesin yetişeyim diye uğraş bunun için mi geldim.
Yarış içinde rotayı değiştirme fikri bile çıktı organizasyon ekibinden. 1 yıldır nerdeydi bu fikir de ben önde kendimi parçalarken çıktı.
Birol Çakır olayına gelirsek kendisi rekabeti çok seviyor olabilir biz de rekabet için geldik oraya zaten ama sadece kendine uyan bir tarzda rekabet olmaz. Kontrol arabası Birol Çakır neredeyse oraya çadır kuruyor o gidip orda istirahat ediyor yenecek içecek yerler belirleniyor mis gibi. Kontrol arabasındaki arkadaşlar objektif birileri olmalıydı rastgele karşılaştık Birol Abi şöyle sürer böyle sürer şöyle kral muhabbetinden başka muhabbet döndürmediler. (bunu söylediklerinde kendisinden 120km öndeydik)
Konya'ya vardığımızda birbirimize yoladaşlık ettiğimiz Burhan Turan abiyi bekledim 15 dk geç geldi morali yarış tutkusu kalmamıştı. Zaten yarışın başından beri kamp yerlerinde birbirimizi bekleyip destek olarak sürdüğümüz için bu yarışta motivasyon kaynağım kendisidir. Biz yine devam edip 4. Gün silifkeye varacaktık sabaha karşı ama varsak bitirsek ne olacaktı.?
Sosyal medyada TTUBR bir organizasyonmuş gibi haber yapılacaktı. Bırakma kararını kısmen sağlık sorunlarımızdan kısmen moral bozukluğundan aldık. İyiki de almışız. Çünkü burda emek geçilmediği insanların yarı yolda bırakmak bir yana yarı yola bile getirilmediği ortada bir organizasyon olmadığı kafaya göre hadi yarışalım diyip yola çıkıldığı Tüm Türkiye tarafından bilinmiş olacak.
Geçen sene birinci Burhan Turan ve Şenol Kadir Köstekçi abi imiş bunu ne sosyal medyada gördüm ne birinden duydum.
Yıllardır dünyadaki uzun mesafe bisiklet yarışlarını organizatörleri yarışçıları takip ediyorum. Hah bu sefer Türkiye de kervana katılacak uzaktan izlemek zorunda kalmayacağız demiştim ama olmadı bu işe gönül vermiş insanlarla tanışmanın dışında hiçbir artısı olmadı.
Şu an evden arabayı alıp çıksam on kişi toplayıp hadi yarış var desem yarın bundan daha iyi bir organizasyon yaparım buna eminim. Bu işe gönül veren herkes de yapar buna da eminim. Ama uzun mesafe sürüşünü show malzemesi olarak görenler bunu asla yapamaz yapamayacak da.
Bir organizasyon ve emekçileri nasıl olur diyen biri Silkroad Mountain Race in Wild Horses belgeselini izleyip görebilir.
Bir şahsın etrafında değil bisiklet ruhunun sevgisinin merkez alındığı bir yarış olursa ne zaman olursa katılmak da isterim.
Sağlıcakla kalın.

Ne kadar isabetli yorumlarınız olmuş. "Bir insanı tanımak için onunla yemek ye ya da yola çık." diye bir söz vardı. Bu yarıştaki organizatörlerden biri geçen sene de yarış başında yarışı terk etmemiş miydi? Bu sene aynı kişinin peşinden gitmek çok riskli bir durum değil miydi?

Organizatörlerden biri koç olayında da yarışa katılanları yok sayarak forumu ve konuyu terk etmedi mi? Etti. O halde bu organizasyondan pek bir şey beklemek hatalı olur. Ne demişler? Balık baştan kokar.

Tüm bu fiyaskolara rağmen her ne kadar iyi niyetle de olsa seneye şunu düzenleyelim demek, normal karşılanmamalı.

Hataların bedelini ödemesi gereken kişiler malesef pek bedel ödemiyor bu ülkede. Bu da hataları normalleştiriyor. Böyle olunca da gelişemiyor, ilerleyemiyoruz.

Yarışmacıların yerinde olmak istemezdim. Çok emekleri var. Umarım bu fiyaskonun şokunu hızlı atlatırlar.
 
Şapkamı önüme koydum ve yazmaya başladım.

16 saatlik yorucu otobüs yolculuğunun ardından Cuma günü öğle saatlerinde Diyarbakır'a vardım. Serkan abi ile aynı saatlere denk geldik ve Otogar'da buluşup beraber buluşma noktasına gittik. Burada vakit geçirdikten sonra bizden önce gelen arkadaşlarımız da geldiler. Akşam 21:00 de Mümtaz abi hariç bütün ekip toplandık ve neler yapılacağını konuştuk. Mümtaz abi gece yarısı gelebildi. Çoğu arkadaşımızın yatıp uyuması saat 2'yi bulmuştur. 4'te kalkıp hazırladık ve start noktasına doğru hareket ettik. Son kontrollerden sonra 5:30 da Diyarbakır çıkışına kadar toplu bir sürüş yaptık. Sonrasında dileyen planladığı gibi devam etti.

1. gün Mümtaz abi rahatsızlandı ve yarışmayı bıraktı.

2. gün ise Birol Çakır mide rahatsızlığından dolayı geride kalmaya başladı. Muhtemelen beslenme ve sıvı/elektrolit alımını ayarlayamadı. Cihat Mert ve Burhan abi hızlı giderek arayı açmaya başladı. Takip aracında bulunan Atakan bizlerle iletişime geçerek
toplu sürüş yapalım diye önerilerde bulundular. Tabi Birol Çakır 1. olup sükse yapacaktı ya. Arkada kalınca toplu sürüşe yönlendirilmeye kalktık. Daha 2 kişi bile uzun süre beraber devam edemezken 10 kişi nasıl toplu sürüş yapacaktı merak konusu.
Tabiki yarış konseptinin de bozulmaması için kabul etmedik. Geçen yılın bireysel 1.si Serkan abi aşil tendonunun şişmesi üzerine yarışmayı bıraktı. Birol Çakır'ı da yarışı bırakır diye düşünüyorduk.

3.Arkada kalan bizler öndeki grubun hızlı gittiğini ve patlayacaklarını aramızda devamlı konuşuyorduk. Bunu söyleyenler arasında takip aracından Atakan ve Furkan'da vardı. Hatta Atakan Birol Çakır'ın böyle devam ederse patlayacağını söylüyordu. Birol çakır tekrar öndeki gruba yetişmek için devam etti.

4. gün ise öndeki grup Cihat Mert ve Burhan abi ile Birol Çakır arsındaki fark 150 km idi. Faruk abide önceki gün aşırı zorladığından dolayı rahatsızlanmış telefon edip ayrıldığını söyleyip gitmiş.
Akşam üzeri Aksaray'a vardım. Atakan, Furkan ve Serkan abi ile buluştuk. Yemek yedik. Konuşmalar sırasında Cihat Mert'in aşil tendonunda ağrılar olduğunu ve yarışı bırakacağı söyleniyordu. Cihat Mert whatsapp grubuna da "aşil iptal" diye mesaj atmıştı. Aşil iptalse zaten devam etme şansın yoktur. Daha yolun 3'te 1'i ancak tamamlanmış.
Burhan abininde sol dizinde problem varmış. Bunu üzerine sağ dizinde de ağrıların olduğu ve onunda devam edecek durumda olmadığı konuşuldu.
Ben Aksaray'dan ayrılacağım sırada Şenol abi ve Adnan geldi. Adnan'ın arka aktarıcıda sıkıntı çıkmış. 5-6 saat Nevşehir'de onun için oyalanmışlar.

Aksaray'dan çıktım ve Şereflikoçhisar'a doğru yol almaya başladım. Sağ taraftan esen rüzgar fena. 22-23 ile gidiyorum.
Bir akaryakıt istasyonunudan su almak için durduğum anda takip aracından Furkan aradı ve aynen şunları söyledi.

"Abi sakın kasma yarış iptal edildi"
"Aksaray'a geri dönersen burada toplanalım"

50 km gitmişim. Böyle bir cümle yarışan kişiye söylenir mi sizce ?

Burhan abi ve Cihat Mert takip aracının öndeki grubun yanına gelmediğini fotoğraf ve video çekmediğini, hep Birol Çakır'ın etrafında dolandığını bahane ederek yarışı bırakmışlar. Halbuki ciddi sağlık sorunları oluşmuştu ama bahane farklı olmuş. Bu da insana beynin oynadığı küçük oyunlardan. Bu sırada Aksaray'da olan Şenol abi ve Adnan moralleri bozulup onlarda bıraktıklarını söylemişler.

Geriye Birol Çakır ve tek hedefleri yarışı sağ salim bitirmek olan Ben, Eren ve Bahri abi kalmışız.

Sonra Atakan aradı. Abi 4 kişi kaldınız aranızda çekişme olmaz. Yani demek istiyor ki Birol Çakır önde tek başına tıngır mıngır gider. Siz arkada kalırsınız.
Bahri abi, Eren ve ben fasulye grubu olduğumuzdan kaale alınmıyoruz. Ancak en dayanıklı ve akıllıca giden grup bizdik. Hedefimiz 10-12 gün arası bitirmekti.

Nitekim yarışa katılma durumum 8-9 gün kala belli olmuştu. Ben 950. km de iken yarış iptal edildi ve Birol Çakır, Atakan ve Furkan ile iletişimi kestim.

Adına organizasyon diyemeyeceğimiz, 50-60 kişilik uzaktan yakından birbirini tanıyanlar arasından çıkan 11 maceraperestin yarışması idi. Birol Çakır' da favori isimlerdendi ve güya 1.i olarak sükse yapacaktı. Fakat başaramadı. Geçen yıl ki başarısızlığın ardından bu yılda başarısız bir iş çıktı ortaya. Ders alınır mı çok ta alınmaz. Yapılırsa seneye 3-5 kişi ancak katılır.
Hallederiz abi tarzında yapılan her işin sonu başarısızlığa mahkumdur.

Türkiye'de bu işi yapabilecek çok güzel profesyonel organizasyon şirketleri var. Elbet bir gün el atacaklardır.
İşin içine para girdimi ciddiyet, resmiyet ve profesyonellik fazlasıyla olacaktır.

Sonuç olarak; maceraperestlik ruhuma yenilerek saçma sapan bir oluşum içinde yer aldım. Kendime kızgınım ve pişmanım.

Kalın sağlıcakla,
 
Mümtaz Abi, Cihat Mert ve Abdullah Karagöl elinize, ayağınıza sağlık. Samimî duygularla başladığınız yarış bir şekilde son buldu. Çok şükür sağ salim bir şekilde evinize döndünüz. Yarışla alakalı vermiş olduğunuz bilgiler çok kıymetli.

Siz yarışırken yarış için iptal kararı çıkıyorsa; bu işin ciddiyetsiz ve sorumsuz yapıldığını gösterir.
 
Gönül isterdi ki kkimsenin canı yanmadan yarış sonuna kadar sorunsuz bir şekilde devam etsin...

Bu yarışın kapanan 2. konusuna hiç yorum yazmamıştım fakat sayfa sayfa takip ettim. 2. konuya dahil olmama sebebim de bu sayfalarda geçen seneki yarıştaki eksikleri eleştirdiğim için topa tutulmamdı :) Hâlbuki geçen yıl işten dolayı katılamayacağım için kontrol noktasında gönüllülük olayından ilk bahsedenlerdendim.

Buradaki eleştirileri, özeleştirileri samimi ve doğru buluyorum fakat zamanlaması yanlış diye düşünüyorum.

İş işten geçtikten sonra değil; aksaklıklar yaşanmadan önce belli başlı noktalara dikkat çekmek çok daha isabetli olurdu.

Evet, belki herkes iyi niyetliydi, bazı şeyler görmezden gelindi fakat gerçekler iyi niyetli olmayabiliyor.

Organizasyonla ilgili tüm eksiklikleri, amatörlükleri vs hepsini geçtim; Temmuz Ağustos sıcağında Diyarbakır'dan başlamak da ne demek?
Geçen yılki kırgınlığa rağmen bu yılki yarışa işten dolayı kısıtlamam olmadığı için gelip bir iki gün de olsa sürüp destek olabilirdim fakat Diyarbakır uzaklığında ve sıcağında ne işim var?

Kimse kusura bakmasın; Mümtaz Abi'yi tenzih ederim, organizasyonun geçen yılki "şu dağları ben yarattım" tavırlı cevapları, 2. konuyu kapatıp ayrılma şekli olacak şey mi yani? Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan belliydi.
Gördüğüm kadarıyla bu organizasyonun böyle yapılamayacağı dersinden başka kimsenin adına hiçbir kazanım yok.

Yarışa katılma hatasında bulunan arkadaşlara geçmiş olsun. Hatadır, yapılır. Önemli olan bir daha tekrarlamamak.
 
Bu yarıştaki organizatörlerden biri geçen sene de yarış başında yarışı terk etmemiş miydi? Bu sene aynı kişinin peşinden gitmek çok riskli bir durum değil miydi?
İşte başımıza gelenlerin en önemli nedeni....Denenmişi denememek gerekirdi..Amacı sadece kendi egosunu tatmin etmek olan bir sözüm ona organizatörün sözüyle gitmemeliydik...Neyse biz önümüzdeki maçlara bakalım...Daha güzel, daha iyi rotalarada ve daha iyi başka organizasyonlarda buluşmak üzere dostlar...
 
Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı:
Gelin burada bir prensip kararı alalım ve bundan sonra benzer mağduriyetleri yaşamamak adına, organizatörler ikna edici kanıtlar ve kapsamlı garantiler sunmadan bu tür yarışmalara katılmayalım ve bu platformda engelliyelim.

Dipnot: "Hastasıyıg dide" şeklinde bir avatarı/mottosu olan adamla ben şeye bile gitmem.
 
Kötü komşu insanı ev sahibi yaptırırmış hesabı biz sayın @Cemal Ç. ile kendi organizasyonumuzu kurduk. İsteyen bizle gelebilir.
Vaadettiğimiz en önemli şey bela. @Cemal Ç. sağolsun. Adam paratoner gibi çekiyor. :krktm: :ssrtcbya:
 
Abdala malum olurmuş. Daha sabah cam kırma, kaza falan konuşurken son şantiyede 4 metrekare, çiftli camı patlattım.
Bela için hiç bir özel çabam yoktur. Tamamen kendi beni bulur. Talihsizim bu konuda.😅
 
Kötü komşu insanı ev sahibi yaptırırmış hesabı biz sayın @Cemal Ç. ile kendi organizasyonumuzu kurduk. İsteyen bizle gelebilir.
Vaadettiğimiz en önemli şey bela. @Cemal Ç. sağolsun. Adam paratoner gibi çekiyor. :krktm: :ssrtcbya:
var böyle paratoner gibi tandıklarım :) adam kendi düğününden 6 ay önce kış günü, ağustosta olacak düğünü için yağmur fırtına kopar görün bakın dedi. Ve dediği oldu, düğün tertibi vs. dağılmıştı. Evlere geçilmişti. Sağanak ikindi başlayıp gece 1 e kadar durmamıştı.
 
@Voltaire Hocam icinde yaşadığımız coğrafya, ülke, toplum, zaman , şartlar , absürdlükler sebebiyle ayakta kalip sağlıklı bir zihinle yasayabilmemizin tek yolu olaylara gülebilmek. Çünkü değiştirmeye yada düzeltmeye çalıştığımızda kafamıza sopayı yiyecegimizi iyi öğrettiler. Siz de mantık çerçevesinde haklısınız ama o kadar çok şey var ki üst üste gelen . Şimdilik Nasreddin Hoca yolundan gitmek tek çare.
Sağlıcakla pedallayın.
 
Olayın biraz ciddiyetine varıp, her konuyu keyfekeder sulandırmasanız olmaz mı?
İyi de sulandırdığımı kim söyledi. Ben o organizasyonu yapacağım.
Beğenmiyorsanız da engellersiniz. Bu kadar da basit. ;)
İsterseniz şikayet de edebilirsiniz.
 
@hamlet2006 Sizi çok seviyorum biliyorsunuz, ama biraz özeleştiri fena olmaz...Bunu yazarak kalbinizi kırıyorsam tokada hazırım. 🙂..
@Süper Dede ağabey ben hiç anlamam ama senin bu tip bir yarışı organize etmen durumunda tamamlayamayacak olsamda katılırım...Yanlış anlama abi ama kazanılacak bir para varsa imtina etme onuda sen kazanıver..Burada konuşulur herkes fikrini söyler, abuk subuk egolar olmaz vs..Boş konuşuyor olabilirim prosedürü hiç bilmem keza...Neden olmasın abi?
 
"Her arz kendi talebini yaratır". Yani diyor ki efem "Her topal satıcının kör bir alıcısı" olur.
Kısaca sen yeter ki arz et bir alıcısı nasıl olsa çıkar. O işler bu teorideki gibi çoğu zaman olmuyor.
Sen bir yarış organize ederek yarışı arz et ki talep eden yarışçılar çıksın ve organizasyona katılsın. Olmuyor efem olmuyor.
En iyi organizasyonu yapabilecek yetenekteki bir adam gelecek diyecek ki ben Tcrden daha güzel yarış yaparım dese buna herkes inanıyor olsa bile kaçınız bu yarışa katılabilecek ya da katılacak. Cevap bu TTUBR'den çok da fazla olmayacak. Olayı daha da abartarak söylüyorum Juliana Buhring Türkiyeye gelecek diyecek ki "TCR klasında bir yarışı sizin için hersene yapacağız" dese ilk seneyi saymaz isek katılım yine bir elin parmaklarını yine pek geçmez. Kabul edin sorun siz katılmayan veya katılamayanlarda da var.
Ben esnaftım müşteri gelirdi, bütçesi 30 liralık gömleğe yeterdi. Ama isterdiki dükkanda 300 - 500 liralık gömleklerden de almayacağı halde bolca olsun.
O işler öyle olmuyor müşteri arkadaş. Senin ülkende kaç bisikletçi var, kaçının kondüsyonu yeterli kaçının zamanı kaçının parası var. Hep eksik değil mi? Sorsanız 300 liralık gömlek bekleyen müşteri gibisiniz diyorsunuz hoşuma giderse 300 liralık gömleği de alırım. Ama almıyor ya da alamıyorsunuz. Güzel bir yarış olsa da gidemeyeceksiniz.Haklısınız ya da haksızsınız demiyorum.
Yazımın başındaki cümlenin tersini organizatörlere(arz edene) verin ki yani ilk önce kuvvetli bir talep oluşturun ki arzın kalitesi de artsın.
 
Yarış ortasında aniden iptal edilmesi çok üzücü olmuş gerçekten. Canı gönülden emek verenlerin pedallayanların ayağına emeğine sağlık. İnşallah buradaki hatalardan eksiklerden ders çıkarılır ve benzer organizasyonlarda benzer olaylar yaşanmaz.
 
Durum
Başlık tartışmaya kapatılmıştır.
Geri