"Her arz kendi talebini yaratır". Yani diyor ki efem "Her topal satıcının kör bir alıcısı" olur.
Kısaca sen yeter ki arz et bir alıcısı nasıl olsa çıkar. O işler bu teorideki gibi çoğu zaman olmuyor.
Sen bir yarış organize ederek yarışı arz et ki talep eden yarışçılar çıksın ve organizasyona katılsın. Olmuyor efem olmuyor.
En iyi organizasyonu yapabilecek yetenekteki bir adam gelecek diyecek ki ben Tcrden daha güzel yarış yaparım dese buna herkes inanıyor olsa bile kaçınız bu yarışa katılabilecek ya da katılacak. Cevap bu TTUBR'den çok da fazla olmayacak. Olayı daha da abartarak söylüyorum Juliana Buhring Türkiyeye gelecek diyecek ki "TCR klasında bir yarışı sizin için hersene yapacağız" dese ilk seneyi saymaz isek katılım yine bir elin parmaklarını yine pek geçmez. Kabul edin sorun siz katılmayan veya katılamayanlarda da var.
Ben esnaftım müşteri gelirdi, bütçesi 30 liralık gömleğe yeterdi. Ama isterdiki dükkanda 300 - 500 liralık gömleklerden de almayacağı halde bolca olsun.
O işler öyle olmuyor müşteri arkadaş. Senin ülkende kaç bisikletçi var, kaçının kondüsyonu yeterli kaçının zamanı kaçının parası var. Hep eksik değil mi? Sorsanız 300 liralık gömlek bekleyen müşteri gibisiniz diyorsunuz hoşuma giderse 300 liralık gömleği de alırım. Ama almıyor ya da alamıyorsunuz. Güzel bir yarış olsa da gidemeyeceksiniz.Haklısınız ya da haksızsınız demiyorum.
Yazımın başındaki cümlenin tersini organizatörlere(arz edene) verin ki yani ilk önce kuvvetli bir talep oluşturun ki arzın kalitesi de artsın.