Madem öyle , benim hikayemi de adım adım yazayım:
35 yaşında göbek kontrolden çıkınca (100 kilo) dedim ben bisiklete bineyim göbek erisin. Herkes gibi önce dağ bisikleti aldım, Belgrad Ormanı'nda binmek için.
Öncelikle bisikleti arabaya yükleyip ormana götürüyordum pazar günleri (Trafikte binmeye cesaret edemiyordum).
Öyle ufak ufak hakimiyet gelişince bir de bisikletle işe gitmeyi deneyeyim, sadece pazar günü binmekle bu iş olmaz dedim, ayrıca binmek için bisikleti arabaya yüklemek, benzin yakmak, ormana giriş parası vermek çok anlamsız gelmeye başlamıştı. MTB ile işe gidip gelmeye başladım (ama sağdan sağdan yavaş yavaş
)
Daha sonra trafiğe de alıştım ufak ufak, MTB ile işe gidip gelmek hammallık gibi gelmeye başladı. Gözüm hep fitness bisikletlerinde idi, adamlar böyle bir şeyler yaptıysa demek ki bir olayı var dedim.
Yol bisikletini hiçbir şekilde düşünmedim (niye çünkü orada burada dropbar kullanmak zor, yol bisikleti konforsuz olur, lastiği patlar, jantı yamulur gibi safsataları okuyordum).
Sonra cesareti toplayıp bir adet Sirrus Pro aldım. 28c tekerli. Dünyam değişti. Vay anam vay.
7-8 ay kadar onu kullandım. Ama o hıza ve akıcılığa alıştıkça hep daha fazlasını istiyordum.
Önce gidonu aşağı indirdim, daha aero bir pozisyon elde etmek için. Çok farketmedi.
Daha sonra lastikleri 25C GP4000'lerle ve iç lastikleri hafif yarış iç lastikleri ile değiştirdim. Bu ciddi farkettirdi.
Bu süreçte ufak ufak gönlüm yol bisikletlerine de kaymaya başladı. Yaptığım modifikasyonlara rağmen bir türlü istediğim tatmini alamadım Sirrus Pro'dan.
Yukarıda yazmıştım ya bir kere aklınıza girdiyse yol bisikleti alana binene kadar çıkmıyor diye, bir 6 ay alsam mı almasam mı, çok para, vs vs ikileminde kaldıktan sonra kıydım paraya bir KTM revelator di2 aldım.
Bu seçimi yapmamda etken KTM'nin Türkiye'deki nisbeten makul denebilecek fiyat politikası oldu. Servis benim için önemli değil, zaten bisikletle haşır neşir olduğum 2-3 sene içinde gerekli bakımları yapmayı öğrendim, öğrenmediğim varsa bile öğrenirim dedim. Ayrıca renkleri çok güzel
Bisiklete alışmam için bir kere işten eve dönmem (22km) yetti.
Sonuç şu ki, artık ne MTB'ye ne de Sirrus'a binesim pek gelmiyor
Arada bir ormana gidiyorum dağ bisikleti ile, sırf yatmasın ve biraz temiz hava alayım diye. Sirrus da yedek bisiklet oldu işte duruyor, ayda yılda bir yol bisikletsiz olursam biniyorum. Artık işe karbon yol bisikleti, tayt ve kilitli pedalla gidip geliyorum.
Bu süreçte şunu gördüm:
Ben yol bisikletinde MTB'den, hatta fitness bisikletinden daha rahat ediyorum yolda ve trafikte.
Yani yol bisikleti illa ki rahatsız olacak, sırt ağrıyacak, boyun ağrıyacak diye bir kaide yok.
Bugünkü aklım olsa Sirrus'u pas geçer direk yol bisikleti alırdım. Dağ bisikletinin yeri ayrı tabi arazi için. Ama tek bir bisiklet alma şansım olsa o yol bisikleti olur kesinlikle.