Bireysel olarak birşey yapamadıkları için zaten yardımcı oluyorlar. Kimisi severek yardımcılığı üstleniyor, kimisi başka seçeneği olmadigindan. Ayda yılda bir şansları iyi giderse kaçış grubuna girip podyum yapma şansları var.
Abes bi örnek olacak belki ama futbolda kaleciler gol atamadığı için mutsuzlar mı diye sormaya benzemiş sizin sorunuz da. Sonuçta takım sporu ve herkes bir şekilde takım oyuncusu olmak zorunda. Öyle ki takım kararına istinaden geçen sene Vingegaard gibi bi adam Kuss’a yardımcı olmak zorunda kaldı.
Bisiklet yarışları birer takım yarışı, triatlon bireysel bir yarış.
Onu diyorum. Niye takım var diye. Tek başıma bisiklete biniyorum. Biri benim rüzgarım engelliyor biri su taşıyor biri tempo ayarlıyor vs. Ne gerek var bunlara. Markalar 1. Olmak istediği için bunlar var. Herkes bireysel yarışsa üst üste birinci olsun bakalım o bildik markalar da görelim...
Yaş kaç? Hayatında ilk defa mı bisiklet yarışı izliyorsun?
Evet yeterince iyi bir domestik olursan boynuna madalya da takılabiliyor. Yine aynı örneği vereceğim; Kuss bunca zaman bu kadar iyi bir domestik olmasaydı 3 büyük turdan birini kazanabilir miydi? Ayrıca hangi spor dalında bu yarışlar, şampiyonalar, turnuvalar, turlar, kupalar bireysel sporcuların yz suyu hürmetine yapılıyor ki, elbette ki markalar, sponsorlar, vs. sebebine her şey.
Koşu dallarında bireysel. 4x100 gibi takımlar oluyor fakat bu sporda abd istiyor, bizim madalyamız çoğalsın diye veriliyor. Örneğin güreş gibi bir ana sporu olimpiyattan çıkarıyor abd. Çünkü ruslar daha çok madalya alıyor. Bisiklet sporuda firmaların kontrolü altında. Hak eden kazanmıyor. Takım üyeleri o kazansın diye türlü numaralar çeviriyor. Misal bizim Türk sporcumuz geçen sene yumruk yedi ve diskalifiye oldu. Tanımam etmem bizim sporcuyu ama gayet beyefendi ve centilmen biriymiş. Rakip takım istediğini yapsın diye bizim sporcularımızın ezilmesi, geriden gelmesi pek hoş değil. Katılan Türk ekipleri birlik olsun öne düşsün bak ne kavgalar çıkar yarışta... Koşu dalları gibi bireysel olsa bence daha adil yarışlar olur. Sen kabul et yada etme. Firmalar sponsor olmazsa olmasın. Sporu reklam ve markalar için degil kendimiz için yapıyoruz
kazananın hak ederek kazanmadığını söylüyorum örnek ver diyorsun. Örnek, kazanan herkes. Takımdaki diğer kişiler 1 kişinin başarısı için çalışıyor diyorum. Bu da adil bir rekabet ortamı oluşturmuyor. Kime göre. Bana göre. Sana göre adildir bunda sıkıntı yok. Konu uzuyor. Anlatmak istediğim bisikletin bireysel bir spor olduğu. Kime göre. Bana göre. Kızmaya gücenmeye gerek yok. Fikrinizi paylaşabilirsiniz. Ama cevap beklemeyin. Uzadıkça uzuyor yoksa.
Anlatmak istediğim açık yazıyor. Kimseyi trollemeye falan çalışmıyorum. Yalnış anlama varsa ben kaynaklı bunun için özür dilerim. Bisiklet bence bireysel bir spor olmalı. Sizce farklı olabilir. Tartışmaya gerek yoktur. Sizde fikrinizi aynen paylaşabilirsiniz. Katılabilirsiniz. Ya da katılmazsınız. Yaş, komplo teorisi gibi konularla, kişiselleştirme yada başkasını küçümseme gibi mesajlara cevap vermiyorum. Yanlış anlamış olabilirsiniz diye cevap yazıyorum. Yalnis anlama varsa da tekrar özür diliyorum.
Philipsen'i soruyorsan TdF öncesi programında yarış yok, dolayısıyla ya evindedir yada irtifa kampında 😀
Eskiden bahsettiğiniz gibi bireysel olarak yarışılıyordu daha çok. Mercx falan zamanları kimin bacağında kuvvet varsa o basıp alıyordu. Aslında dediğiniz durum daha sıkıcılaştırıyor yarışı. Yani taktik anlamda birinci bir aksilik yaşamadığı sürece yarışı kazanması garanti gibi. 2 sene önce mesela Podgacar favori gibi görülüyordu. Belki sadece Vingegaard ile yarışsaydı kazanacaktı ama takım olarak Jumbo hem Roglic Hem de Ving. le ikili atak çekerek bi şekilde taktikle bu sonucu değiştirdiler gibi görünüyor. Yani takım sporu olan bütün sporlarda bu var. Mesela en iyi basketbolcuyu alıp birebir basketbol oynatıp her zaman şampiyon olsanız ne kadar sıkıcı bi spora dönüşürdü böyle düşünün. F1 mesela dediğiniz gibi en iyi sürücünün en iyi arabayla yarışması sonucu insanlar sadece "acaba Verstappen kaza yapacak mı?" vs. diye izlediği bi yarışa döndü.
Domestic, Super Domestic gibi kavramlar var, evet belki madalya almıyorlar ama aldıkları ücret yaptıkları işe göre. Mesela super domestic Sepp Kuss'ün aldığı ücret B takımında ki domestic bir yarışçı ile aynı değil. Ayrıca kazananlar zaten bireysel beceri ve özellikleri ile kazanıyor. Misal Domesticler lideri son 10 km'lik tırmanışa kadar taşıyor, sonrası sende diyor. Liderde tırmanışı yapacak güç yada özellik yoksa zaten kendisi domesric olurdu zira çoğu domesric sporcunun domestic olmasının sebebi son vuruşu yapacak özelliği olmamasından kaynaklı.
.