Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Bisiklet Forum Tüketim Karşıtı Çevreciler Platformu

@Ali Kılıç 35.5 , pandemik süreçte bu konu başlığının önemini bir kez daha anladık ama anlayana...

Albert Einstein'ın çok sevdiğim bir sözü vardır. "İki şey sonsuzdur. Birincisi evren, ikincisi insanoğlunun aptallığı. Ancak birincisinden emin değilim." Buna benzer bir sözdü. Eksik ya da yanlış hatırlıyor olabilirim. Doğrusunu bilen düzeltsin. İçerik ana fikir olarak böyleydi muhtemelen.

Bu bağlamda düşünecek olursak salgın süreci son bulduğunda insanoğlu bu konu başlığı altında anlatılan her şeyi kısa bir süre içinde unutup eski yaşamına geri dönecek ve ölçüsüzce tüketmeye devam edecek. Bakın şimdi küçük bir anımı paylaşayım sizlerle

Lisede ateist bir felsefe hocamız vardı. Derste dünyadaki en vahşi hayvan hangisidir diye bize sormuştu. Biz de klasik yanıtlar vererek aslan, timsah, sırtlan falan demiştik. Ben bal porsuğu demiştim. Şöyle bi ilginç ilginç bakmıştı bana. Ama kulak asmadı pek. İşine baktı. Hiçbiriniz bilemediniz, dünyanın en vahşi hayvanı insandır dedi. Sınıf şok! Aristo mantığına göre bu önermeyi kanıtlayan argümanlar bulun demişti sonra. Bizim sınıftaki dangozlar dersin felsefe olduğunu unutup tenefüste hocayı müdüre şikayet etmeye gitmişti. Hammadde bu işte. Bu malzeme ile bu kadar olur.

Anlamadılar, anlamıyorlar, anlamayacaklar, anlamazlar...

Dünyadaki en tehlikeli cehalet, örgütlü cehalettir.

Neyse..
 
Scudo
Valla bisiklet balatasını daha bitirmedim ama arabalarımda ön balatayı 60k ile 80k arasında kullanıyorum. Servisteki elemanlar şaşırıyorlar genelde
 
Valla bisiklet balatasını daha bitirmedim ama arabalarımda ön balatayı 60k ile 80k arasında kullanıyorum. Servisteki elemanlar şaşırıyorlar genelde
Usta şöför frene basmaz. 😆
 
  • Beğen
Tepkiler: Suphi3434
Otomobilin elektriklisi de karbon emisyonunu azaltmaya yeterli olmayacak...Çare; bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak...
(link)
 
Otomobilin elektriklisi de karbon emisyonunu azaltmaya yeterli olmayacak...Çare; bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak...
(link)
Bisikletin elektriklisi de 😉
 
hazır böyle bir başlık açılmışken, bisikletin nasıl daha az tüketimci bir şekilde kullanılabileceği hakkında fikir yürütebiliriz.

çevrecilerce bilindiği gibi, en az tüketmemiz gereken materyal petrol ürünleri. suni kauçuktan yapılma iç-dış lastikler de bir nevi sarf malzemesi, haliyle doğaya en fazla zararı lastiklerle yapıyoruz. bitkilerden dökülen diken, kırık cam vs gibi şeyler bakımından temiz olduğunu bilmediğim yollarda enerji kaybına falan bakmadan kalın dış lastik kullanıyorum. şişirdikten sonra 1 saat sonunda çok yumuşamadıkça şamyelden ümidi kesmiyorum, atmış yamaları söküp tekrar yamıyorum. bu sayede çok ender dış lastik ve şamyel kazandırıyorum çöplüklere.
Olmasi gereken bisikletci kültürü böyle birsey. Tesekkürler.
 
Son düzenleme:
Bisiklet ışıkları malum zaruri ihtiyaclarimizdan bende kendi capimda elimden geldigince pilsiz calisan ozellikle solar sarj ozellikli aydinlatma aparatlarini tercih etmeye calisiyorum... onun dışında alisveris posetlerini cop poseti olarak kullaniyorum kagit ve kartonlari balkonda bir kutuda biriktirip kagit toplayan arkadaslara veriyorum .. elimizden gelen simdilik bunlar
Doğayı umursayan bir vicdanın olduğu için seni takdir ediyorum çevreci arkadaşım. Alışveriş poşetlerini çöp poşeti olarak kullandığını söylemişsin. Aslında bu bir israf. Çünkü çöp poşeti olarak satılan poşetler birer geri dönüşüm ürünü. Yani, doğacı olan davranış, alışverişte hiç bi yerden poşet almayıp, çöp poşeti olarak da çöp poşeti satın alıp kullanmak. Bu arada, kargo poşetleri de geri dönüştürülerek yapılan poşet. Onları da kullanabilirsin.

Bizim belediyede çöp konteynırları, çöp kamyonunun arkasındaki bir mekanizmaya takılarak boşaltılıyor, yani çalışanlar teker teker elleriyle almıyolar içindekileri. Bu sayede çöpü atarken de poşet kullanmıyorum ben. Evde çöpleri koyduğumuz kovayı kendim gidip konteynıra boşaltıyorum.
 
benimde atık piller karşı bir tutumum var şöyleki, dükkanımda her türlü pil için bir depom var gittiğim müşterilerde bunu bildiğinden atık pilleri alıp dükkana stokluyorum. özellikle bozuk ups pillerini bayağı stoklamıştım bununla ilgili bir kaç yeri arayıp alınması için bilgi verdim. ne arayan soran oldu nede adresime gelen. geçenlerde elektronik hurdacı biri dükkana uğradı bozuk anakartlardaki altın suyunu alıyorlar yada ram'lerin onları verdim derken pilleri gördü ve bana güzel bir para teklif etti bende verdim üstüne parada aldım. Atık toplayıcılar esasen benim gözümde kahraman ekonomiye geri döndürdükleri herşey ülkemiz için faydalı
 
@Tuzlu_Fıstık TAP (Taşınabilir pil üreticileri ve ithalatçıları derneği) 50 kilogramı geçmeyen atık pilleri kargoda karşı ödemeli olarak kabul ediyor. Ayrıca kendileri de gelip alabiliyor. Sitesine göz atabilirsiniz.

(link)
 
Denizlerdeki yaşam sona mı erecek?
(link)
 
Durum çok vahim...
(link)
Çevreci geçinmeme rağmen şu yaşa kadar atık su arıtmada nasıl yöntemler vardır, Türkiye'de hakkıyla uygulanıyor mu hiç araştırmadım. Çevreci gruplar zaten peşindelerdir diye düşünerek duyarsızlığıma kılıf uyduruyorum. Binlerce kişi de benim gibidir diye tahmin ediyorum. Bunlar her sıradan vatandaşın görevi aslında. Bazı arıtma tesislerinin sadece bölüp parçalama yaptığını, aslında hiç bir arıtmaya tabi tutmadığını iddia eden gruplar bile var. Bunu düşününce, bırak marmara'yı, marmara'nın yakınındaki yerlerde bile denize girmek milletin dışkı ve idrarıyla duş almak gibi.
 
Durum çok vahim...
(link)

Bu salya konusu gerçekten büyük sıkıntı oldu, şu an marmara denizi kan ağlıyor, uzun yıllardır denizde yüzüyorum ayrıca maraton da yüzüyorum, pandemi sebebi ile de bir senedir kışında dahil yüzüyorum, son 3 aydır korkunç bir şekilde bu bela denizi sardı, sebebi tabi ki kirlilik, bunun yanında değişen iklim de bu işi hızlandırdı, ülkemiz tek başına sorumlu değil ama marmara için gerçekten büyük sorun arıtma olmayan evsel atıklar, bunun yanında karadeniz de artık bir kirlilik alanı, tuna gibi nehirler artık çok kirli durumda ve bu kirlilik karadeniz üzerinden marma'ya taşınıyor, yarın ege'de nasibini alacak, insanlık bir kanser gibi dünyayı mahvediyor ve bu gibi durumlardan hepimiz sorumluyuz.

(link)



 
marmaraya belki 4-5 sene oldu girmiyorum.sırf kirlilikten dolayı.Daha önce düşünebilseydim öncesinde de girmezdim heralde(yaş 23) geçmişten bugüne balık boyları çok küçüldü. Akdenize en çok çöp boşaltan ülkeyiz. bu utanç hepimize yeter. en yaşancak devirler 1960 lardı bence.GDO yoktu. Dedemlerin nesli o devirde yaşadı şanslıydılar.Hem yeterince teknoloji var hayatta kalmayı sağlıcak ilaçlar vs. ama elektronik günlük hayatta yok. Dünya nüfusu 3 milyar. denizler çok çok daha temiz. Bi bakıma bence 1960 larla önceki devirler arasında yaşanılan doğa açısından çok fark olmadığını düşünüyorum.

1960 ların Marmarisi çok büyük ihtimal antik devirden daha az nüfusa sahipti. 60 lar marmarisinde 12.000 kişi yaşarken, Marmaristeki antik şehirde 2.500 kişilik tiyatro var.

Marmariste 60 lar vs Bugünler ve en altta aynı bölgede antik bi tiyatro.


WhatsApp Image 2021-04-29 at 22.03.57 (3).jpeg
WhatsApp Image 2021-04-29 at 22.03.57 (1).jpeg
WhatsApp Image 2021-04-29 at 22.03.57.jpegWhatsApp Image 2021-04-29 at 22.04.39.jpeg
WhatsApp Image 2021-04-29 at 22.05.00 (1).jpegWhatsApp Image 2021-04-29 at 22.05.00 (2).jpegWhatsApp Image 2021-04-29 at 22.05.00.jpegWhatsApp Image 2021-04-29 at 22.38.36.jpeg
 
  • Beğen
Tepkiler: necmeddin
Maalesef Tekirdağ'da -sanayinin en yoğun olduğu şehirlerden birinde- yaşıyorum. Çok değil, yirmi sene önce çocukluğumda tertemiz, berrak sularında yüzdüğümüz dereleri hatırlıyorum. Şimdi o derelerde bırak yüzmeyi, 500 metre yakınına yaklaşılmıyor kokudan. Bunda bireyinden devletine herkesin payı var.

Geçen sene grupça bir kampa gitmiştik. O güne kadar çevreci olarak tanıdığım bir abinin -gittiği yerlerdeki çöpleri sosyal medyada teşhir ederek mangalda kül bırakmayan birinin- o yanımızda değilken eşinin itirafına üzülerek şahit oldum. Kendisi bir fabrikanın kimyasal atıklarını depoda biriktirmekten sorumlu bir kişi. Ancak bunun yerine derelere saldığını söylemişti eşi. Büyük bir şok yaşamıştım. Bu örnekler bir değil, iki değil tabii. Bizzat annemin çalıştığı geri dönüşüm fabrikasında da aynı şeyin yapıldığını duydum. Şikayet ettim tabii ki ama hiçbir şey yapılmadı maalesef. Eminim bunun binlerce örneği var bu şehirde. Tüm kıyı şehirlerindeki örnekler birleşince Marmara'yı büyük bir kanalizasyon birikintisine çeviriyor/çevirdi.

Dünyadaki kirliliğin çok boyutlu, hepsi birbirine domino gibi etki eden birçok sebebi var. Ama bence artan nüfus başı çekiyor. Acilen ülke ülke değil de dünyaca topyekûn bunu bir sorun olarak kabul edip önlemler alınmasına ihtiyacımız var.
 
Haberi, haberciyi ve gazeteyi bugüne not düşerek bekleyip görelim.."Dönülmez akşamın ufkundamıyız" yoksa hâlâ vakit var mı ?..
(link)
 
  • Beğen
Tepkiler: necmeddin
Haberi, haberciyi ve gazeteyi bugüne not düşerek bekleyip görelim.."Dönülmez akşamın ufkundamıyız" yoksa hâlâ vakit var mı ?..
(link)
2017 Mayısından bir haber:
(link)

Aslında yeni bir olay değil ama bizim denize karşı manzara keyfimize ve özellikle turistlerimizin göz zevkine dokununca hareket etme kararı aldık.
Denizdeki canlıların tamamı kaçsa, komple salya kaplasa dahi insan faktörünü ortadan kaldırırsanız bir kaç yıl sonra kendi dengesine ulaşır ama bizim "insan" faktörü önemli. Ben ülkemde bugüne kadar gidip gezdiğim tüm alanlarda sigara izmaritlerine, pet şişelere veya naylon poşetlere rastladım.
Göcek gibi cennet köşesi bir yerde kafasına poşet takılan caretta caretta gördüm.,
Benim insanımıza güvenim yok bu konuda. Zira bir insanın doğaya saygısının olması için önce kendine saygısının olması gerek diye düşünüyorum.

Konu meslek alanıma girdiği için olayı kirlilikten kaynaklanan ötrofikasyon olarak tanımlamak mümkün. Özellikle deterjanlı sular ve yoğun organik-inorganik atıklar suda patlama yaşatıyor.
Umarım eski haline geri döner.
 
Çok yazık ki bilimsel bir araştırma 5-6 yılda belki düzelebilir diyor....
Daha geçen sene yunusların dans ettiği denizimiz, bir daha eski günlere dönebilecek mi acaba?
(link)
 
Geri