Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Deprem..

Scudo
Bu kadar sert bir dille yalanlayabildiğinize göre mantıklı bir açıklamanız var demek ki. Duymak isterim. Tam kapasite doluluktaki bir uçak gemisi neden sularımıza girdi?

Öncelikle bu bilgi bir dezenformasyon. USS GEORGE H.W. BUSH uçak gemisi henüz Türk karasularına girmiş değil. Yunanistan'daki NATO üssünden ayrılıp, Doğu Akdeniz'e doğru yola çıkmış durumda. Türk karasularına girebilmesi, Türk makamlarının iznine bağlı. Uluslararası sularda demirleyip, Türkiye'den yardım talebi gelmesi halinde karşılık verebilmek için bekleyecek.

Doğu Perinçek'in Aydınlık grubunun başını çektiği, Rusçu-Avrasyacı ruh hastalarının ürettiği komplo teorilerinde sık sık dile getirdikleri, ABD'nin Türkiye'yi işgal etmeyi planladığı zırvalarını paylaşanlar, şu basit gerçekleri bilmiyorlar mı çok merak ediyorum?

1. Türkiye Cumhuriyeti, NATO ittifakının bir üyesi.
2. TSK, NATO'nun en büyük 2. silahlı gücü.
3. ABD ve Türkiye, her ikisi de NATO'ya üye olan iki müttefik ülke.
4. NATO'da tüm kararlar, üye ülkelerinin tamamının oybirliği ile alınıyor.
5. NATO'nun tüm komuta kademesinde ve harekat merkezlerinde Türk subayları görev yapıyor.
6. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde 28 NATO askeri üssü var. Bu üslerde, çoğunluğu Amerikan askerleri olmak üzere tüm NATO üyesi ülkelerin askerleri ile Türk askerleri beraber görev yapıyor. Türkiye'deki tüm NATO üslerinin komutası Türk subaylarına ait.
7. Türkiye Cumhuriyeti, soğuk savaş dönemi boyunca süren, SSCB'nin nükleer savaş ve işgal tehdidi ile Türkiye'den toprak ve boğazların kontrolü talebine karşı NATO şemsiyesi altında müdafaa edildi.

ABD'nin Türk topraklarına askerlerini sokabilmesi için ülkeyi işgal etmesine de gerek yok. Türkiye Cumhuriyeti devletinin imzaladığı ve TBMM'de de kabul edilen uluslararası sözleşmelere dayanarak ülkede halihazırda ABD askerleri görev yapıyor.

Ülkede ne zaman büyük bir doğal afet olsa, sözünü ettiğim bu Rusçu-Avrasyacı grup ABD'yi hemen hedef tahtasına koyar. ABD'nin HAARP ile depremi tetiklediği, hemen ardından oluşan kaos ortamından faydalanıp ülkeyi işgale girişeceği palavralarını 1999 Gölcük depremi sonrasında da bolca işittik. Hatta o dönemde söylenen palavralar o kadar ahlaksızca idi ki, depremde vefat edenlerin anısına saygısızlık etmemek için burada tekrar dile getirmek istemiyorum.

Yeri gelmişken, Yunan karikatürist Soloup'un şu çizimini de paylaşmak istiyorum. "Bir gece ansızın gelebiliriz" diyerek sürekli komşusunu tehdit eden, ancak kendi ülkesindeki şehirlere 2 tane vinç göndermekten aciz kalanlara en güzel cevabı vermiş:

“Dostlar hem gece, hem gündüz gelir.”

20230209-twiter-soloup-1536x1086.jpeg
 
"Bir gece ansızın gelebiliriz" diyerek sürekli komşusunu tehdit eden, ancak kendi ülkesindeki şehirlere 2 tane vinç göndermekten aciz kalanlara
Hocam bilginiz olsun, biz yurtta sulh cihanda sulh diyen atatürkçüler olarak bu iddianızı reddediyoruz; çünkü bahsettiğiniz güruh bize 'yurtta sulh dünyada sulh devri kapandı' deme cüretini gösterirken, 69. filoya secde etmekte beis bulmaz. Onlara lazım olabilir yakında uçak gemileri.
Lütfen burada bizi başkalarına göz kırpanlarla kıyaslamayın - bizim için uçak gemiciler vatan evladı değil. O yüzden bize bu yakıştırmanız istemeden de olsa Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşlarına hakaret oluyor.
 
Öncelikle bu bilgi bir dezenformasyon. USS GEORGE H.W. BUSH uçak gemisi henüz Türk karasularına girmiş değil. Yunanistan'daki NATO üssünden ayrılıp, Doğu Akdeniz'e doğru yola çıkmış durumda. Türk karasularına girebilmesi, Türk makamlarının iznine bağlı. Uluslararası sularda demirleyip, Türkiye'den yardım talebi gelmesi halinde karşılık verebilmek için bekleyecek.

Doğu Perinçek'in Aydınlık grubunun başını çektiği, Rusçu-Avrasyacı ruh hastalarının ürettiği komplo teorilerinde sık sık dile getirdikleri, ABD'nin Türkiye'yi işgal etmeyi planladığı zırvalarını paylaşanlar, şu basit gerçekleri bilmiyorlar mı çok merak ediyorum?

1. Türkiye Cumhuriyeti, NATO ittifakının bir üyesi.
2. TSK, NATO'nun en büyük 2. silahlı gücü.
3. ABD ve Türkiye, her ikisi de NATO'ya üye olan iki müttefik ülke.
4. NATO'da tüm kararlar, üye ülkelerinin tamamının oybirliği ile alınıyor.
5. NATO'nun tüm komuta kademesinde ve harekat merkezlerinde Türk subayları görev yapıyor.
6. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde 28 NATO askeri üssü var. Bu üslerde, çoğunluğu Amerikan askerleri olmak üzere tüm NATO üyesi ülkelerin askerleri ile Türk askerleri beraber görev yapıyor. Türkiye'deki tüm NATO üslerinin komutası Türk subaylarına ait.
7. Türkiye Cumhuriyeti, soğuk savaş dönemi boyunca süren, SSCB'nin nükleer savaş ve işgal tehdidi ile Türkiye'den toprak ve boğazların kontrolü talebine karşı NATO şemsiyesi altında müdafaa edildi.

ABD'nin Türk topraklarına askerlerini sokabilmesi için ülkeyi işgal etmesine de gerek yok. Türkiye Cumhuriyeti devletinin imzaladığı ve TBMM'de de kabul edilen uluslararası sözleşmelere dayanarak ülkede halihazırda ABD askerleri görev yapıyor.

Ülkede ne zaman büyük bir doğal afet olsa, sözünü ettiğim bu Rusçu-Avrasyacı grup ABD'yi hemen hedef tahtasına koyar. ABD'nin HAARP ile depremi tetiklediği, hemen ardından oluşan kaos ortamından faydalanıp ülkeyi işgale girişeceği palavralarını 1999 Gölcük depremi sonrasında da bolca işittik. Hatta o dönemde söylenen palavralar o kadar ahlaksızca idi ki, depremde vefat edenlerin anısına saygısızlık etmemek için burada tekrar dile getirmek istemiyorum.

Yeri gelmişken, Yunan karikatürist Soloup'un şu çizimini de paylaşmak istiyorum. "Bir gece ansızın gelebiliriz" diyerek sürekli komşusunu tehdit eden, ancak kendi ülkesindeki şehirlere 2 tane vinç göndermekten aciz kalanlara en güzel cevabı vermiş:

“Dostlar hem gece, hem gündüz gelir.”

20230209-twiter-soloup-1536x1086.jpeg
Haklı olabilirsiniz ancak ben yinede bir "uçak gemisinin" Türkiye'ye yanaştırılmasına karşıyım.
Bu hamle çok güvenemediğiniz bir arkadaşın size silah doğrultmasına benziyor.
 
Yalnız arkadaşlar, seviyeyi düşürmeden ve etraflıca konu sürdürülüyorken hazır, sanki çok alfa bir ülkeyiz sanki kendi kendine yeten, eğitimi sanayisi ekonomik ya da sosyopolitik gücü çok yerinde bir ülkeymişiz gibi de zannetmeyelim kendimizi. Artık cümle alem ne kadar aciz, yönetimden ve aklın mantığın süzgecinden geçirilerek alınacak kararlardan yoksun, hala güçlü, otoriter, demokratik, eşit bir ülkeymişiz de, hatta bütün dünya bizi kıskanıyor algısına aman ha, sakın düşmeyelim.. Ben isterdim ki, bu büyük olayı en düşük kazayla en düşük hasarla kayıpla atlattığımıza şükredelim... Ben isterdim ki, cumhurbaşkanının tüm sivil toplum ve muhalefet liderlerini toplayıp acil görev paylaşımı ve acil müdahale kararları alınmasını sağlaması için çağrıda bulunması gerekirdi.. Ülkenin otelleri, pansiyonları zaten turizm sezonu da yokken hazır, boşken yani, ülkenin geleceğini, üniversitelerimiz zaten pandemide suya sokup sokup çıkardıktan sonra şimdi de böyle kararla karanlığa gömmeseydi.. Daha çok konuşulur örnekler verilir ama şu milliyiz, ülke milletiyle bütün falan filan... Aman.. Devlet partinin malı halindedir.. Tüm karar mercileri ve bunların efendisi aynı partinin üyesidir.. %99 uyumlu karakter ve anlayıştır fakat teori ve pratik algısı, yönetimi dehşet verici haldedir... Bunlar artık konuşulmalı, masaya yatırılmalıdır.. Zeitgeist diye (zamanın ruhu-türkçe dublaj ve alt yazı seçenekleri youtube da mevcuttur) bir belgesel dizisi vardır.. Hem kafa açmak kafa dağıtmak için hem de ülkelerin Amerika ve arkasındaki sermaye sahiplerinin ülkeleri silah kullanmadan nasıl ele geçirdiklerini (şirketleri ve yöneticileri dahil) bunu anlatan, ispatlayan içerikler sunar.. Aynı zamanda sömürgeci, emperyalist kişi ve kurumlara karşı eşitlikçi, olamasa da adil, doğru ve herkesin yararına bir sistemi kurmak için çabalayan abd muhaliflerince hazırlanmıştır.. Fazlası belgeseldedir.. Tavsiye edilir..
 
Arkadaşlar yüreklerinize biraz su serpeyim, böyle haberlere ihtiyacımız var bu günlerde...Enerji bakanımız depremzedelerin ve 10 ilde etkilenen insnalarımızın gönüllerini ferahlatacak bir haber paylaştı... Faturalarınızı erteliyoruz müjdesini, lütfunu bizlerle paylaştı sağolsun...Bir diğer güzel haber de, Eğitim ve öğretim konusundaki depremzedelerin beklentisi.. 10 ilde eğitim/öğretim 1 Mart ' tan itibaren başlayacakmış :D işte şanlı devlet, işte mazlumların umudu, işte güçlü Türkiye...Hatırlıyorsunuz, pandemide de hem sokağa çıkma yasağı verip hem de hava yolu sefelerindeki KDV yi indirmişlerdi.....Ya bu nasıl bir pişkinlik bu nasıl bir kafadır :mad: Enteresan..

800 yıllık devlet, 2000 yıllık ordu, 10000 yıllık medeniyet ... Elde var Haluk Levent ve sağduyulu, hala saygısını sevgisini kaybetmemiş bir millet...
Hayırdır Serdar? Ucu iktidarı geçip Devlet'e kadar erişen bu kin, bu öfke niye?
 
Hayırdır Serdar? Ucu iktidarı geçip Devlet'e kadar erişen bu kin, bu öfke niye?

Kin öfke değil ancak bir tespitten söz ediyorum Adil Abi.. Benim de geçmişte yaşadığım haksızlıklar, yanlışlıklar, medyada ve dünyada konuşulan Türkiye konuları artık canımı sıkmaya başladı.. Milletin artık bazı şeyler hakkında Dürüst, doğru, mantıklı kararlar vermesini sağlayan adımlar için devleti ya da devletin milleti Dürüst, doğru mantıklı kararlar vermesini sağlayacak, zorlayacak bir sistem istiyorum.. Bir Türk genci ve duygusunu hisseden biri olarak böyle yaşamak ya da yaşama ortamı şart oldu..
 
Hayırdır Serdar? Ucu iktidarı geçip Devlet'e kadar erişen bu kin, bu öfke niye?
- Vergiler Temmuz'a kadar 10 ilde ertelendi.
- Elektrik ve doğalgaz faturaları ertelendi tabi 10 ilde.
- 1 marta kadar 10 ildeki okullar da tatil edildi.
- Aklıma gelmişken bir şey daha diyecektim de onu demeyi totom gerçekten yemiyor.

Bunlara ben soru sorayım
Vergi ödeyecek iş yeri mi kaldı
Fatura ödeyecek ev mi kaldı
Okula gidecek öğrenci mi kaldı

Tabi 1 yılda yapılacak evler var
O evlere girecek insan mı kaldı hayatta
Hayatta kalan insanda muhtemelen sıfır faizli kredi ödeyecek para mı kaldı?
 
Kin öfke değil ancak bir tespitten söz ediyorum Adil Abi.. Benim de geçmişte yaşadığım haksızlıklar, yanlışlıklar, medyada ve dünyada konuşulan Türkiye konuları artık canımı sıkmaya başladı.. Milletin artık bazı şeyler hakkında Dürüst, doğru, mantıklı kararlar vermesini sağlayan adımlar için devleti ya da devletin milleti Dürüst, doğru mantıklı kararlar vermesini sağlayacak, zorlayacak bir sistem istiyorum.. Bir Türk genci ve duygusunu hisseden biri olarak böyle yaşamak ya da yaşama ortamı şart oldu..
Geçmişte yaşadığın şeyleri bu olayla bağdaştırmazsan daha sağlıklı olur bence. En azından senin için.
 
Tabi 1 yılda yapılacak evler var
1 yılda malesef 10 ilde meydana gelen yıkımın molozunu kaldırmak bile çok zor. İzmir depreminde 10 küsür bina depremde yıkıldı, sonra riskli diye 1.000 bina yıkıldı. 1 senede şekillendi belki oralar ama, burada 10.000 bina yıkıldıysa depremlerde, riskli olan da 100 katı olsa (inşallah olmaz) 1.000.000 ev yapar. Bunun hafriyatı nereye koyulacak, kaç milyon hafriyat kamyonu ile nereye taşınacak. Bakın henüz bina yapmak için boş arazi bile elde edemedik.

Hadi diyelim ki toki yapılacak şehirlerin başka alanlarında, o zaman üstte yazılanlara eş zamanlı bir süreç olacak demektir. Bu da 1 yılda hayal değil de nedir.

Faturaların, vergilerin vs ötelenmesi durumu tamamen trajikomedidir. Yüzbinlerce insan vefat etmişken, belki de o aileden kimseyi bulamayacaklar ya da buldukları birine mi çökecekler vergiydi, faturaydı diye? Bu nasıl acizliktir, düşüncesizliktir, duygusuzluktur ve en başta ayıptır.

Bana kalırsa yapılması gereken, depremde evini kaybeden, daha doğrusu depremden sonra hayatına sıfırdan başlayacak olan kim varsa onların hepsine ama ayırt etmeden hepsine silbaştan yapılmasıdır. Vergi borcu varsa sıfırla, faturaları 1 sene alma ama hizmet ver devlet ödesin sonra devam ettir, kredi borcu varsa faizsiz dondur 5 sene.

Komik komik şeyler dönüyor.
Aile başına 10 bin₺ idi sonra 15 bin yaptılar.
10 ilde ev sahiplerine 5 er bin, kiracılara 2.şer bin destek deniyor bunu anlamadım, anlasam da aylık ödeme gibi bişey olsa da komik rakamlar.
Depremzedeler için 1 yıl kira desteği (kiraların ödeyeceğiz) diyorlar. Nerede ve hangi kira?

Bu kadar karmaşa varken. Allah yardımcıları olsun sağ kalanların, 10 yılda kendine gelemeyecek oralar.

Bunun hükümetle de ilgisi yok, şöyle yok, bu saatten sonra kim olsa fark etmez.

Iş depremde o binalar yıkılmadan önce durumu çözmekte. Yıkıldıktan sonra abd-ing-Almanya-japonya koalisyon olup ülkenin başına geçse geçici olarak 1 yıllığına, gene binalar çöktüren sonra aşırı bir fark olmazdı. Ha ne mi olurdu, 500.000 insan vefat ettiyse bu sayı 400.000 olurdu belki.
 
Bazı arkadaşların ders çıkarıp bunların yakınından bile geçmemeyi düşünmesi lazım artık diye düşünüyorum.
Bu yapıları biri onayladı. Devletin kurumları bu olaydan yara almaz arkadaşlar meseleyi eleştirseniz, bilakis devletin kurumları engelleniyor danıştayından, sayıştayına kadar - saygı duydukları, bozmayıp korudukları tek bir kurum var mı, söyleyin? Bu felaketten niye devletimiz zarar görsün; esas devletimizin başa geçmesi gerektiğini gösterdi bu sorunların bu kadar üstüste gelmesi. Bizim dediğimiz bu.
Bize bir borcunuz yok, kimse sizi vicdan muhasebesine çekemez bunların şu an yaptığı gibi, herkesin hür iradesi var, ama yine de bu insanlara bir can borcunuz var. Şehitlik kurumunun bile bir saygınlığı var, hayatını bir vazifeye adamış olman gerek şehit olabilmek için, insanlar yok yere ölemez.
 
Afet bölgesinde ve civar illerinde demografik yapının bozulmaması ve konut stoğu azlığı sebebiyle sığınmacı ikametine kesinlikle izin verilmemesi gerekmekte
 
Geçmişte yaşadığın şeyleri bu olayla bağdaştırmazsan daha sağlıklı olur bence. En azından senin için.
Bu yazdığını bir tehtid olarak mı anlamalıyım? İnsanı içinde yaşadığı toplumu, kurumlarını hiçbir şekilde birbirinden ayıramazsın.. Birey toplumu yaratır, toplum tek tek bireylerden oluşur.. Karşılıklı muhtaçlık ilişkisi söz konusudur. Bir paranın iki yüzü gibidir birey ile toplum.. Biri olmadan diğeri olmaz.. Bombalar, suikastler, maden göçükleri, yangınlar, sahte darbeler, ekonomik kriz, manevi ve mental dezenformasyon, çocuk istismarları, sivil darbe, liyakatsizlikler, yolsuzluklar, deprem, mülteci krizi, savaş ve bunları yaşayan bir milletin tek tekleri..yani bunları unutayım, eşelemeyeyim, 3 maymunu mu oynayayım? Bu benim için daha mı hayırlı olur? Benim vicdanım duyarsız kalamıyor be Adil Abi..
 
Hayırdır Serdar? Ucu iktidarı geçip Devlet'e kadar erişen bu kin, bu öfke niye?

Türkiye'de devlet parti-devlet haline geldi. Siz sanırım son 10 yıldır Norveç'te falan yaşıyordunuz, ülkede olan bitene yabancı kaldınız.
Tabi 1 yılda yapılacak evler var

Bu, seçim yatırımıdır. 15 Temmuz kalkışması için "Allah'ın bir lütfudur" diyen kafa, deprem felaketinden de siyasi çıkar elde etmeyi elbette ki planlıyor.

Halka diyor ki: "İnşaat benim işim. Bana 1 yıl süre verin, evlerinizin anahtarını teslim edeyim. Diğerleri ne yapar bilmem; ama ben kalırsam evleriniz 1 seneye hazır."
 
Son düzenleme:
Bu yazdığını bir tehtid olarak mı anlamalıyım? İnsanı içinde yaşadığı toplumu, kurumlarını hiçbir şekilde birbirinden ayıramazsın.. Birey toplumu yaratır, toplum tek tek bireylerden oluşur.. Karşılıklı muhtaçlık ilişkisi söz konusudur. Bir paranın iki yüzü gibidir birey ile toplum.. Biri olmadan diğeri olmaz.. Bombalar, suikastler, maden göçükleri, yangınlar, sahte darbeler, ekonomik kriz, manevi ve mental dezenformasyon, çocuk istismarları, sivil darbe, liyakatsizlikler, yolsuzluklar, deprem, mülteci krizi, savaş ve bunları yaşayan bir milletin tek tekleri..yani bunları unutayım, eşelemeyeyim, 3 maymunu mu oynayayım? Bu benim için daha mı hayırlı olur? Benim vicdanım duyarsız kalamıyor be Adil Abi..
Hayır; Yüzeysel tıbbi bir öneri olarak alabilirsin. Çünkü burada insanların yazarak birbirlerini şişirdiğini ve psikolojik olarak fark etmeden birbirlerini yorduğunu düşünüyorum.
Türkiye'de devlet parti-devlet haline geldi. Siz sanırım son 10 yıldır Norveç'te falan yaşıyordunuz, ülkede olan bitene yabancı kaldınız.


Bu, seçim yatırımıdır. 15 Temmuz kalkışması için "Allah'ın bir lütfudur" diyen kafa, deprem felaketinden de siyasi çıkar elde etmeyi elbette ki planlıyor.

Halka diyor ki: "İnşaat benim işim. Bana 1 yıl süre verin, evlerinizin anahtarını teslim edeyim. Diğerleri ne yapar bilmem; ama ben kalırsam evleriniz 1 seneye hazır."
(link)deyim son 15 yıldır.
 
Resmen afetten öte kıyameti yaşadı ülkemiz. Öncelikle hepimizin başı sağolun. Kalanlara Allah sabır ve kolaylıklar versin...

Bugünden geriye gittiğimizde Ülke olarak neler yaşadık hepimizin hafızalarındadır. Depremler, maden kazaları, sel felaketi, orman yangınları, pandemi, terör saldırıları, hain darbe teşebbüsü, sınır güvenliği ve mülteciler sorunu vs. İnancımla söylüyorum her şeye rağmen o kadar büyük bir milletmişiz ki hepimizin tüm yorgunlukları, kırgınlıkları, kızgınlıkları ve küslüklere rağmen dimdik ayakta durabiliyoruz.
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: ÆSir
Bu kadar sert bir dille yalanlayabildiğinize göre mantıklı bir açıklamanız var demek ki. Duymak isterim. Tam kapasite doluluktaki bir uçak gemisi neden sularımıza girdi?

Sorduğunuz kişi cevap vermiş fakat ben de bulduğum bir (link) iliştirmek isterim. Entry'i yazan şahıs rütbeli, ve ara ara ekşi'de yazar.
 
hepimizin tüm yorgunlukları, kırgınlıkları, kızgınlıkları ve küslüklere rağmen dimdik ayakta durabiliyoruz.

Kendi adıma konuşuyorum, ayakta duruyoruz ama benim enerjim kalmadı.

Pandemi, ekonomik kriz, üstüne ölümlü felaket. Hayat öyle bir hale geldi ki, sadece hayatımızı idame ettiriyoruz, olumlu bir ışık bile yok... Böyle kötü bir günde hayatımızı idame ettirdiğimize şükrediyoruz, bir yandan da ülkemizle birlikte ağlıyoruz.
 
Depremin 150. saatinde enkazdan çıkarılan Emine Hanım:

“Param yok beni özele götürmeyin”

Bu bana çok koydu. Yazıklar olsun
 
Geri