Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Elektrikli bisiklet devri

Scudo
siz çok yaşayın :)

direnç kırılmasından ziyade lüzum görmedim demem lazım. Sağlıklı mutlu günler dilerim.
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: HakanAydn ve Akira
Bence bizde empati ile ilgili sorun var. Genel olarak kim ne yapıyorsa herkes de aynısını yapsın istiyor. İsteyen araba ile gitsin, isteyen e bisiklet ile isteyen bisiklet ile. Kim nasıl mutlu oluyorsa herkese saygım var.

Yalnız şunu da belirteyim ben katlanır bisiklet kullanıyorum. Katlanır bisiklet kullanmayan kendine bisiklete biniyorum demesin*! Herkes akıllı olsun, saygılar =)

*: Bu bölüm şaka
 
elektrikli olmayan bisiklet de bir zamanlar epey teknolojik bir aletmiş yıllar yıllar önce :)
 
Karayolları Trafik Kanunu 25 km/s hızı geçmeyen pedal basmayı bırakınca elektriği kesen iki tekerli araçları bisiklet olarak tanımlamış.
Ben demedim o dedi kanun dedi.
Elektrikli bisiklet dememiş bisiklet demiş.
 
Yalnız şunu da belirteyim ben katlanır bisiklet kullanıyorum. Katlanır bisiklet kullanmayan kendine bisiklete biniyorum demesin*! Herkes akıllı olsun, saygılar =)

*: Bu bölüm şaka
Katlayamıyorsak?
Karayolları Trafik Kanunu 25 km/s hızı geçmeyen pedal basmayı bırakınca elektriği kesen iki tekerli araçları bisiklet olarak tanımlamış.
Ben demedim o dedi kanun dedi.
Elektrikli bisiklet dememiş bisiklet demiş.
El gazını hesap edememiş devletimiz, alan direk taktırıyor, elinden gelse çoğu pedalı söktürür yerine motosiklet peg'i taktırır...
IMG_20230818_125517_809_copy_3200x2400.jpg

Bu da bizim canavar, 10 günde su koyveren. İnşallah çabuk gelir parçalar ama gelse de çoğu tekrar bozuluyormuş, oysa RKS sektörde açık ara önde. :(. Şimdi 27 bin bu alet. Bugün A101 de 29 bine 50 cc scooter gördüm. Ben zaten binmeyeceğim, keşke benzinli alsaydım çocuklara, fiyat aynı.
 
Son düzenleme:
Katlayamıyorsak?

El gazını hesap edememiş devletimiz, alan direk taktırıyor, elinden gelse çoğu pedalı söktürür yerine motosiklet peg'i taktırır...
310370 dosyayı görüntüle

Bu da bizim canavar, 10 günde su koyveren. İnşallah çabuk gelir parçalar ama gelse de çoğu tekrar bozuluyormuş, oysa RKS sektörde açık ara önde. :(. Şimdi 27 bin bu alet. Bugün A101 de 29 bine 50 cc scooter gördüm. Ben zaten binmeyeceğim, keşke benzinli alsaydım çocuklara, fiyat aynı.

Hocam bun sadece el gazi ile gidebilen, 25 km/s hiz sinirlamasi bulunmayan fat bike diye tabir edilen cihazlar yeni gunah kecisi ilan edildi bizim buralarda. Genelde uzak dogudan ithal edilen bu cihazlarin pilleri cok kolay calinabildigi icin sigorta yapmiyorlar artik

(link)

Uygun fiyatlari yuzundne ozellikle gencler bunlardan almaya basladi, teror estiyorlar bisiklet yollarinda. Hiz siniri olmamasi sebebi ile mobilet/motorsiklet olarak degerlendirilip ehliyet, plaka, kask zorunlulugu getirilmesi isteniyor ama ithal edilen urunleri siniflandiramiyorlar bir turlu. Polis yolda cevirse, sadece el gazi ile mi gidebiliyor yoksa normal elektrikli bisiklet mi, hiz siniri var mi yok mu tespiti vs. epey sikintili durum. Buyuk ihtimalle ithalatinda duzenleme yapilacak. Turkiye'nin bu siniflandirma ve ardindan duzenlemeyi yapmasi epey vakit alacaktir.

(link)

(link)
 
Hocam bun sadece el gazi ile gidebilen, 25 km/s hiz sinirlamasi bulunmayan fat bike diye tabir edilen cihazlar yeni gunah kecisi ilan edildi bizim buralarda. Genelde uzak dogudan ithal edilen bu cihazlarin pilleri cok kolay calinabildigi icin sigorta yapmiyorlar artik

(link)

Uygun fiyatlari yuzundne ozellikle gencler bunlardan almaya basladi, teror estiyorlar bisiklet yollarinda. Hiz siniri olmamasi sebebi ile mobilet/motorsiklet olarak degerlendirilip ehliyet, plaka, kask zorunlulugu getirilmesi isteniyor ama ithal edilen urunleri siniflandiramiyorlar bir turlu. Polis yolda cevirse, sadece el gazi ile mi gidebiliyor yoksa normal elektrikli bisiklet mi, hiz siniri var mi yok mu tespiti vs. epey sikintili durum. Buyuk ihtimalle ithalatinda duzenleme yapilacak. Turkiye'nin bu siniflandirma ve ardindan duzenlemeyi yapmasi epey vakit alacaktir.

(link)

(link)
Hocam zaten şu an Türkiye'de bisiklet yolları 3tekerliler, e-scooterlar hatta 50-100 cc motorlar tarafından seri olarak kullanılıyorlar. Adamlarla sık sık polemiğe de giriyoruz ama kime neyi anlatacaksın, herkes işine geldiği gibi yaşıyor artık ülkemde ve herkes haklı, kural yok.
Şunu da eklemek isterim, yasal boşluk ve işten anlamaz (herkes elektronikten anlamak durumda değil doğal olarak) memurlar sebebiyle bazı markalar 750 watt lık motor, ona görede pil takmaya başladı ve rahatça 40-50 km hız yapabiliyorlar. Yakında bunlar pinokyoyla bisiklet yolundan giden çocuklara çarpacak mazallah. Ayrıca yine yasal boşluk sebebiyle çift motor (aynı motorlu janttan öne de rahatça takılıyor) ve çift batarya takanlar da türemeye başladı. Zira benzin uçtu ve bu aletler neredeyse hiç yakmıyor, dolayısıyla bisikletle hayatında ilgilenmemiş insanlar bile güçlendirerek direk günlük ulaşım aracı olarak kullanmaya başladılar. Ha, bu konu sorun değil, isteyen istediği gücü elektrikli olarak alsın, güzel, ama statüleri belli değil. Bunlara dediğiniz gibi kriter belirleyip e-moped vs denilmeli ve en azından kağıt üstünde bizim yolları kullanmaları engellenmeli.
Son bir konu, gençler birlikte adeta mini çete tarzında gezer oldular bu aletlerle. Burada böyleyse (Köyceğiz) büyük şehirlerde durum nedir bilm. İlk versiyonların aksine artık bisiklet gibi de değiller, masumlukları kalmadı, ağır hızlı ve güçlüler (oysa hâlâ sessizler), yeni öğrenmiş bir çocuğa verilmemeli asla. Dolayısıyla bir de böyle çete gibi gezince çok tehlikeli durumlar doğabilir. 25 km hız sınırı var güya, girin bakın youtube a, adamlar menüden limit kaldırmayı anlatıyor. Çok da kolay. Hatta bu tip "limiti kolay kaldırılabilen, fabrikasyon el gazlı" bisikletler daha çok rağbet görüyor artık.
Ciddi düzenleme lazım ama 5 seneye sanmıyorum ki devlet el atsın.
 
normal bir bisikleti elektrikli bisiklete dönüştürme gayreti, çirkinliğin yeni tanımı
Fonksiyonel ve de çirkin.
bacağım kadar bataryayı selenin alt tarafına sabitle,göbekten motorlu jantı monte et falan zart zurt😄 bu nasıl bi kaos bu aracı kullanan Ya yaşlıdır yada obez falandır.gidin motorsiklet alın bisikletcilerin onurunu yerlerde sürümeyin.farklı bir ismi olsa iyi olurdu. bisiklet dediğin insan gücü ile gitmeli başka bir ilave güç kaynağı olmamalı.
bundan 20 sene evvel, bisikleti 500 gram hafiflettim, şu jant setini attım yerine bunu aldım diye konuşurlardı. üst grup bir fren setine geçtim bisiklet 300 gram hafifleyecek falan diye, kasların harcadığı beher enerjiyi daha etkin kullanmak adına bisikleti hafifleten hafifleteneydi.
sonra birden 16 kilo ve üzeri bisikletlere methiyeler düzer hale geldik. sebebi, o güllelerin bizlere bindireceği yükü motor ve pil ikilisinin devralması. düz veya bilemedin 5 derece eğime kadar ben pedal çevireceğim, yokuç (bizde öyle derler) aşağı pedala abanacağım ama bayır dikleşince, 16 kiloyu pedalla taşıyamayınca hemen motoru devreye alacağım.
bisikletin ruhu çevreci olmasıdır. olabildiğince çevreci. insan kas gücü ile kullanılabilen en verimli taşıt olmasıdır. bir insan, sadece kas gücü ile bir bisikletle, binlerce kilometre yol gidebilir.
elektrikli zımbırtılara gelince. üretim sürecinde normal bir bisiklet kadar çevreye zarar veriyordur. işte fabrika ne kadar çevreye zarar veriyor ise o kadar. ancak, o bisikleti şarj etmek için dünya üzerinde hali hazırda üretilen elektriğin hala yüzde 85+ kadar fosil yakıtların yakılması ile elde ediliyor. fabrikadan çıkana kadar aynı karbon ayak izine sahip bu zımbırtılar, operasyon hayatları boyunca karbon ayakizi bırakmaya devam ediyor. dahası, elektrokimyasal bataryalar kullanıyorlar. çok ender bazı ülkelerde bu bataryalar ömürlerini bitirdiğinde, doğaya zarar vermeden ayrıştırıyor olabilir ama çoklukla bunlar da çevreye zararlı atıklar olarak dünyaya fazladan yük şimdilik.

bu elektrikli zımbırtılara evet bisiklet diyorlar ama değiller. motorlu cihazlar aslında bisiklet görünümünde. tasarımla göz okşuyor, dışardan bisikleti andırıyorlar ama ruhları yok. ben Akira'ya katılıyorum. sağ olsun. var olsun.
 
Hocam zaten şu an Türkiye'de bisiklet yolları 3tekerliler, e-scooterlar hatta 50-100 cc motorlar tarafından seri olarak kullanılıyorlar. Adamlarla sık sık polemiğe de giriyoruz ama kime neyi anlatacaksın, herkes işine geldiği gibi yaşıyor artık ülkemde ve herkes haklı, kural yok.
Şunu da eklemek isterim, yasal boşluk ve işten anlamaz (herkes elektronikten anlamak durumda değil doğal olarak) memurlar sebebiyle bazı markalar 750 watt lık motor, ona görede pil takmaya başladı ve rahatça 40-50 km hız yapabiliyorlar. Yakında bunlar pinokyoyla bisiklet yolundan giden çocuklara çarpacak mazallah. Ayrıca yine yasal boşluk sebebiyle çift motor (aynı motorlu janttan öne de rahatça takılıyor) ve çift batarya takanlar da türemeye başladı. Zira benzin uçtu ve bu aletler neredeyse hiç yakmıyor, dolayısıyla bisikletle hayatında ilgilenmemiş insanlar bile güçlendirerek direk günlük ulaşım aracı olarak kullanmaya başladılar. Ha, bu konu sorun değil, isteyen istediği gücü elektrikli olarak alsın, güzel, ama statüleri belli değil. Bunlara dediğiniz gibi kriter belirleyip e-moped vs denilmeli ve en azından kağıt üstünde bizim yolları kullanmaları engellenmeli.
Son bir konu, gençler birlikte adeta mini çete tarzında gezer oldular bu aletlerle. Burada böyleyse (Köyceğiz) büyük şehirlerde durum nedir bilm. İlk versiyonların aksine artık bisiklet gibi de değiller, masumlukları kalmadı, ağır hızlı ve güçlüler (oysa hâlâ sessizler), yeni öğrenmiş bir çocuğa verilmemeli asla. Dolayısıyla bir de böyle çete gibi gezince çok tehlikeli durumlar doğabilir. 25 km hız sınırı var güya, girin bakın youtube a, adamlar menüden limit kaldırmayı anlatıyor. Çok da kolay. Hatta bu tip "limiti kolay kaldırılabilen, fabrikasyon el gazlı" bisikletler daha çok rağbet görüyor artık.
Ciddi düzenleme lazım ama 5 seneye sanmıyorum ki devlet el atsın.
Söylediğiniz gibi isteyen istediğini kullansın, modifiye etsin elbette ama mesele bu cihazların nerede nasıl kullanılacağı. Hollanda'da en tartışma güvenlik üzerinden yürüyor. Burada da var, arkadaşlar yorum yazmış "25 km/s çok az" diye. Bu hız sınırı aynı bisiklet yolunda 10 yaşında çocuk da okula gittiği için düzenlenmiş durumda. Daha hızlı gitmek isteyenler için daha hızlı elektrikli bisikletler var ama bunlarla bisiklet yoluna girmek mümkün değil. Bunlari kullanınca da kask, plaka, ehliyet, sigorta zorunluluğu geliyor.
Elektikli bisiklet özünde basit/sade teknoloji. Motorların ve pilin gücünü arttırmak çok kolay ve ilk bakışta anlaşılması çok zor bu yüzden satış sonrası denetleme ile kontrol edilmesi hemen hemen imkansız. Satış/ithalat öncesi düzenlemeler gelirse belki kontrol altına alinabilir ama ureticiler de kar odaklı doğal olarak, insanlar tercih etsin diye kolay modifiye edilebilir modeller satmaya yatkinlar. Örneğin abd'de bisiklet yollarında hiz limiti 20 mil, vanmoof bisikletlerde telefondan bölgeyi abd seçince limit de hemen 32 km/s ye çıkıyor.
Malesef bu işin kontrol edilmesi çok zor. Çocukların da bisiklet kullandığı yollarda 50-60 km/s le gitmenin normal olduğunu düşünen insanlar olduğu sürece bu iş devam edecek malesef.
bundan 20 sene evvel, bisikleti 500 gram hafiflettim, şu jant setini attım yerine bunu aldım diye konuşurlardı. üst grup bir fren setine geçtim bisiklet 300 gram hafifleyecek falan diye, kasların harcadığı beher enerjiyi daha etkin kullanmak adına bisikleti hafifleten hafifleteneydi.
sonra birden 16 kilo ve üzeri bisikletlere methiyeler düzer hale geldik. sebebi, o güllelerin bizlere bindireceği yükü motor ve pil ikilisinin devralması. düz veya bilemedin 5 derece eğime kadar ben pedal çevireceğim, yokuç (bizde öyle derler) aşağı pedala abanacağım ama bayır dikleşince, 16 kiloyu pedalla taşıyamayınca hemen motoru devreye alacağım.
bisikletin ruhu çevreci olmasıdır. olabildiğince çevreci. insan kas gücü ile kullanılabilen en verimli taşıt olmasıdır. bir insan, sadece kas gücü ile bir bisikletle, binlerce kilometre yol gidebilir.
elektrikli zımbırtılara gelince. üretim sürecinde normal bir bisiklet kadar çevreye zarar veriyordur. işte fabrika ne kadar çevreye zarar veriyor ise o kadar. ancak, o bisikleti şarj etmek için dünya üzerinde hali hazırda üretilen elektriğin hala yüzde 85+ kadar fosil yakıtların yakılması ile elde ediliyor. fabrikadan çıkana kadar aynı karbon ayak izine sahip bu zımbırtılar, operasyon hayatları boyunca karbon ayakizi bırakmaya devam ediyor. dahası, elektrokimyasal bataryalar kullanıyorlar. çok ender bazı ülkelerde bu bataryalar ömürlerini bitirdiğinde, doğaya zarar vermeden ayrıştırıyor olabilir ama çoklukla bunlar da çevreye zararlı atıklar olarak dünyaya fazladan yük şimdilik.

bu elektrikli zımbırtılara evet bisiklet diyorlar ama değiller. motorlu cihazlar aslında bisiklet görünümünde. tasarımla göz okşuyor, dışardan bisikleti andırıyorlar ama ruhları yok. ben Akira'ya katılıyorum. sağ olsun. var olsun.
Hocam yazdıklarınız malesef baştan aşağı safsata. Doğru olduğunu düşündüğünüz bazı argümanları ortaya sürüp bunların üzerine yanlış fikirler inşaa ediyorsunuz bu da sözlük anlamı ile safsata oluyor.
Elektrikli bisikletler de "düz veya bilemedin 5 derece eğime kadar ben pedal çevireceğim, yokuç (bizde öyle derler) aşağı pedala abanacağım ama bayır dikleşince, 16 kiloyu pedalla taşıyamayınca hemen motoru devreye alacağım" diye bir durum söz konusu değil. Bu dediğinizi yapmanız mümkün elbette ama eşyanın tabiati bu değil. Elektrikli bisikletin amacı sizi a noktasından b noktasına mümkün olduğunca konforlu ve güvenli şekilde götürmek.
bundan 20 sene evvel, bisikleti 500 gram hafiflettim, şu jant setini attım yerine bunu aldım diye konuşurlardı. üst grup bir fren setine geçtim bisiklet 300 gram hafifleyecek falan diye, kasların harcadığı beher enerjiyi daha etkin kullanmak adına bisikleti hafifleten hafifleteneydi.
sonra birden 16 kilo ve üzeri bisikletlere methiyeler düzer hale geldik. sebebi, o güllelerin bizlere bindireceği yükü motor ve pil ikilisinin devralması. düz veya bilemedin 5 derece eğime kadar ben pedal çevireceğim, yokuç (bizde öyle derler) aşağı pedala abanacağım ama bayır dikleşince, 16 kiloyu pedalla taşıyamayınca hemen motoru devreye alacağım.
bisikletin ruhu çevreci olmasıdır. olabildiğince çevreci. insan kas gücü ile kullanılabilen en verimli taşıt olmasıdır. bir insan, sadece kas gücü ile bir bisikletle, binlerce kilometre yol gidebilir.
elektrikli zımbırtılara gelince. üretim sürecinde normal bir bisiklet kadar çevreye zarar veriyordur. işte fabrika ne kadar çevreye zarar veriyor ise o kadar. ancak, o bisikleti şarj etmek için dünya üzerinde hali hazırda üretilen elektriğin hala yüzde 85+ kadar fosil yakıtların yakılması ile elde ediliyor. fabrikadan çıkana kadar aynı karbon ayak izine sahip bu zımbırtılar, operasyon hayatları boyunca karbon ayakizi bırakmaya devam ediyor. dahası, elektrokimyasal bataryalar kullanıyorlar. çok ender bazı ülkelerde bu bataryalar ömürlerini bitirdiğinde, doğaya zarar vermeden ayrıştırıyor olabilir ama çoklukla bunlar da çevreye zararlı atıklar olarak dünyaya fazladan yük şimdilik.

bu elektrikli zımbırtılara evet bisiklet diyorlar ama değiller. motorlu cihazlar aslında bisiklet görünümünde. tasarımla göz okşuyor, dışardan bisikleti andırıyorlar ama ruhları yok. ben Akira'ya katılıyorum. sağ olsun. var olsun.
Merhaba hocam çok basit bir soru soracağım müsaadenizle.
Kış günü 5 derece yağmurlu, rüzgarlı havada 15 km uzakta işinize ( iş olmasın, okul gibi sürekli gittiğiniz yer olsun farketmez ) giderken hem elektikli hem de mekanik bisikleti deneyimlediniz mi hiç? Bunu tecrübe ettiyseniz 2 durumu arasındaki efor, kılık kıyafet, hazırlanma, değişim, temizlik vs gibi süreçlerde ne gibi farklılıklar hissettiniz?
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: HakanAydn
Elektrikli bisiklet çevreci değil demek biraz haksızlık oluyor.
Öncelikle bisiklet de sıfır emilsiyon değil detaylı bakarsanız.
Ayda bir zincir yağlıyorsanız o yağı üreten fabrikanın karbon emilsiyonuna dahil oluyorsunuz (Üretim, ulaşım, saklama hep karbon emilsiyonu).
Senede bir lastiklerinizi yeniliyorsanız bu da bir emilsiyon.
2 senede bir kask alıyorsanız bu da.
Bisikletinize aldığınız her parça karbon emilsiyonu demek kısaca.
Kendimden örnek verirsem 20+20 km yol gidiyorum bisiklet ile. her akşam çamaşır makinesi çalıştırıp giydiklerimi yıkıyorum, sonra kurutucu. Emin değilim ama elektrikli bisiklet kullanıp kıyafetleri ter etmesem daha bile çevreci olabilirim.
Elektrikli bisiklet tertemiz demiyorum ama bir çok insan için alternatifi otomobil ve toplu taşıma. 1 tonluk bir otomobil ile gezmek yerine 20 kiloluk bir bisiklet ile gezmek çok daha çevreci.
Şu anda elektrikli bisiklet çok geniş bir aralığı ifade ediyor. Yasal düzenlemeler yapılabilmesi için bisikletlerin plakaya sahip olması lazım (Malezyadaki elektrikli scooterlar gibi). Ben zamanla düzenlemelerin yapılacağını tahmin ediyorum ama konunun çözümü kolay değil bence. Bisiklet yolunda 25km/s hız sınırı koysan bu sefer da öbür insan diyecek ki ben bisiklet ile kaç ile gittiğimi bilmiyorum, hız saati zorunlu desen bu sefer onu periyodik muayne etmen gerek devlet olarak, 5 yaşındaki çocuk bisikletini 50 yaşındaki adam ile sıraya sokup muayne mi ettirecek? Kafamda deli sorular.
 
...Bisiklet yolunda 25km/s hız sınırı koysan bu sefer da öbür insan diyecek ki ben bisiklet ile kaç ile gittiğimi bilmiyorum, hız saati zorunlu desen bu sefer onu periyodik muayne etmen gerek devlet olarak, 5 yaşındaki çocuk bisikletini 50 yaşındaki adam ile sıraya sokup muayne mi ettirecek? Kafamda deli sorular.

Aşırı hız ölçüldüğünde ya da kanaat getirildiğinde "ben kaç ile gittiğimi bilmiyorum" savunma olamaz. Olsaydı motorlu taşıtlar için yapılan denetimlerde "ben göstergeye bakmadım, farkında değilim" demek yeterli olurdu.
Bu tarz sınırlar ve benzer kurallar daha çok oto-denetim ve olumsuz bir olay yaşandığında tarafların haklılığını belirlemekte kullanılıyor. Yoksa bir ölçüm sistemi kurup denetim yapmak kolay iş değil, en azından kullanım sayaçlarını bile çalışır durumda tutamayan ülkemizde.
 
Elektrikli bisiklet çevreci değil demek biraz haksızlık oluyor.
Öncelikle bisiklet de sıfır emilsiyon değil detaylı bakarsanız.
Ayda bir zincir yağlıyorsanız o yağı üreten fabrikanın karbon emilsiyonuna dahil oluyorsunuz (Üretim, ulaşım, saklama hep karbon emilsiyonu).
Senede bir lastiklerinizi yeniliyorsanız bu da bir emilsiyon.
2 senede bir kask alıyorsanız bu da.
Bisikletinize aldığınız her parça karbon emilsiyonu demek kısaca.
Kendimden örnek verirsem 20+20 km yol gidiyorum bisiklet ile. her akşam çamaşır makinesi çalıştırıp giydiklerimi yıkıyorum, sonra kurutucu. Emin değilim ama elektrikli bisiklet kullanıp kıyafetleri ter etmesem daha bile çevreci olabilirim.
Elektrikli bisiklet tertemiz demiyorum ama bir çok insan için alternatifi otomobil ve toplu taşıma. 1 tonluk bir otomobil ile gezmek yerine 20 kiloluk bir bisiklet ile gezmek çok daha çevreci.
Şu anda elektrikli bisiklet çok geniş bir aralığı ifade ediyor. Yasal düzenlemeler yapılabilmesi için bisikletlerin plakaya sahip olması lazım (Malezyadaki elektrikli scooterlar gibi). Ben zamanla düzenlemelerin yapılacağını tahmin ediyorum ama konunun çözümü kolay değil bence. Bisiklet yolunda 25km/s hız sınırı koysan bu sefer da öbür insan diyecek ki ben bisiklet ile kaç ile gittiğimi bilmiyorum, hız saati zorunlu desen bu sefer onu periyodik muayne etmen gerek devlet olarak, 5 yaşındaki çocuk bisikletini 50 yaşındaki adam ile sıraya sokup muayne mi ettirecek? Kafamda deli sorular.

Karbon ayakizi meselesini gayet guzel aciklamissiniz elinize saglik.
"bisiklet ruhu" derken olaya cok romantik bakiyoruz hepimiz. Bu ruh meselesi cok subjektif bir kavram, bu baslik altinda ayni ornegi tekrar vermistirm kimisine gore otomobil ruhu diye bir sey var, otomatik vites kullanilmamali diger yandan pek cok insan otomobili sadece ulasim araci olarak goruyor. Bu bisiklet icin de ayni aslinda. Dunyada bisiklet kullanan insanlarin belki de buyuk cogunlugu icin "bisiklet ruhu" bir anlam ifade etmiyor, onlar meseleye pragmatik yaklasip sadece ulasim araci gibi goruyor. Bu durumda bisiklet kullanimi halkin buyuk cogunluguna yayilarak bisiklet kulturunu arttiriyor bu da aslinda olaya romantik bakan insanlarin da isine geliyor. Kullanim topluma yayildikca buna uygun duzenlemeler, altyapi, egitim, uretim vs. beraberinde geliyor. Insalar olaya kendi bisiklet ruhu algisi uzerinden bakarsa ve herkesten bunu beklerse bisiklet kullaniminin topluma yayilmasi mumkun degil.

Elektirikli bisikletin esas amaci, kisa/orta mesafe ulasiminda toplu tasima entegrasyonu ile beraber otomobilin yerini almak. Bu olursa da otomobilin harcadigindan daha az enerji harcayarak ulasim mumkun hale geldigi icin surdurulebilirlik ve cevreye zarari azalacak ( siz cok iyi acikladiniz, yok olmayacak ) hem de uzun vadede sehirler otomobil odakli tasarimdan uzaklasacak.

Benim/bizim gibi bisikleti spor amaci ile yapanlari da degil duz insanin durumunu orneklemek icin esimi ornek verecegim yine. 45 kilo ufak tefek bir kadin. Bisiklet ruhu vs. umrunda degil, iliman ulkede buyumus onun icin Hollanda gibi bir ulkede yilin 9 ayi yagmur, ruzgar altinda bisiklet kullanmak zulum. Ev - is arasi mesafesi 12 km civari. Is cikisi markete ugrayabiliyor, disarida bulusup sosyallesebiliyoruz vs. Bu amaclar icin en mantikli arac pratik olmasi ( kapali sistem vites, oturus pozisyonu, sepet/canta vs ) sebebi ile sehir bisikleti. Bu cihazlarda ortalama 17-18 kg civari. Bu yukaridaki rutine bebegi sabahlari krese birakma ve alma, laptop, bisiklet icin cocuk koltugu vs. eklerseniz agirlik 25 kg civarina cikiyor. Siz bu durumda bu kadina "elektirk olayi bisikletin ruhuna aykiri" derseniz ve bisiklet kullanmasi icin cesaretlendirmek yerine kinarsaniz/dislarsaniz dogal olarak otomobili tercih eder. Trafikten bir bisikletli eksildi, bir otomobil daha katildi, trafik artti, bisiklete talep azaldi, bireysel olarak bisiklet yolu yerine otomobil yolu ve otomobile bagli urunlere talep artti ve sonuc "bisiklet ruhu" argumani one surulerek toplumun bir bireyi daha dislandi. Ondan sonra "devlet/belediye neden bisiklet yollarina onem vermiyor?" iyi de arkadasim sen bisikletin toplumun geneline yayilmasina engel oluyorsun belki de farkinda olmadan, bisiklet sadece senin gibi dusununen insanlar arasinda yine senin istedigin gibi kullanilsin istiyorsun dersen marjinallesmeye toplum ve devletten yeterli destegi alamamaya mahkumsun malesef.

Vites sistemi ilk ciktiginda da insanlar vitesin bisikletin ruhuna aykiri oldugunu soyleyip vitesli bisiklet kullananlari kiniyordu. Gunumuzde hic kimse fixie kullananlari dovmuyor yoldan cevirip, sen ruhuna aykiri oldugunu dusunuyorsan kullanma elbette kimse sana neden kullanmiyorsun diye karismiyor. Elektrikli bisikletler icin de mesele ayni.

Yine ayni seyi soylecegim, elektrikli bisiklete karsi olan insanlarin belki de %90'i hayatinda hic elektrikli bisiklet ( pedal cevirmeden gitmeyen, motoru 250 watt, hizi 25 km/s ile sinirli ) kullanmamis ya da sadece cok kisa sure kullanmis insanlar. Ben de boyleydim zamaninda, hatta bu forumda ise yol bisikleti ile gidip geldigim videolarim da var. Ne zamanki is ve gunluk kullanim icin elektrikli bisiklete gectim bunca yil bosuna cile cekmisim, bosuna zaman/efor harcamisim pratik seyler icin dedim.

Neyse, ozetle "bisiklet ruhu" gibi tamamen subjektif, herkes icin farkli anlam ifade edebilecek bir argumani one surerek elektrikli bisiklete ve dogal olarak bisikletin genis kesimler tarafindan otobile alternatif olarak kullanimina karsi cikarsaniz marjinal bir grup icinde kalmaktan baska careniz yok malesef.
 
El gazı olanlar bisiklet değil, motorsiklettir.
 
Selamun aleykum.

Bimas marka elektrikli bisikletim var. Motoru arka tekerlekte. Ön tekerler elimle çevirdiğimde rahatça ve uzunca dönüyor. Arka tekerler ise2-3 tur sonra hemen yavaşlayıp duruyor. Bayır aşağı inerken bile eğer bayır çok eğimli değilse bisiklet yavaşlama eğiliminde. Mekanik disk papuçlarını kontrol ettim, diske teması söz konusu değil.

Bisiklette turbo modundan normal moda geçince de motor freni varmış gib, hızı azaltıyor. Rijitlik neredeyse hiç yok. Problem ne olabilir ve nasıl çözülebilir?
 
Aleyküm Selam dostum, elektrikli bisiklet göbeklerinde bir miktar direncin olması normal fakat birkaç tur garip geldi. istersen göbeği bisikletten ayırıp elinde jantı çevirmeyi deneyebilirsin. herhangi bir ciddi dirençle karşılaşmazsan sorunu göbek dışında aramayı deneyebilirsin.
 
  • Beğen
Tepkiler: Veysel A.
Aleyküm Selam dostum, elektrikli bisiklet göbeklerinde bir miktar direncin olması normal fakat birkaç tur garip geldi. istersen göbeği bisikletten ayırıp elinde jantı çevirmeyi deneyebilirsin. herhangi bir ciddi dirençle karşılaşmazsan sorunu göbek dışında aramayı deneyebilirsin.

Cevap için çok teşekkür ederim öncelikle. Dediğinizi deneyeceğim İnşallah.

Şöyle bir videoya rastladım (02:22) ;


Adam motoru açıyor ve sıfır yağ. Sonra kendi yağlıyor. Benimkisi de fabrikada yağlanmamış ise tekerleğin böyle direnç göstermesi görülebilir mi, yani alakası olabilir mi?
 
  • Beğen
Tepkiler: Awacs7n
Cevap için çok teşekkür ederim öncelikle. Dediğinizi deneyeceğim İnşallah.

Şöyle bir videoya rastladım (02:22) ;


Adam motoru açıyor ve sıfır yağ. Sonra kendi yağlıyor. Benimkisi de fabrikada yağlanmamış ise tekerleğin böyle direnç göstermesi görülebilir mi, yani alakası olabilir mi?
Büyük ihtimal Planet dişli kırmış olabilir. Motoru açıp bakmalısınız.
 
  • Beğen
Tepkiler: Veysel A.
Geri