Bence gravel kamplar için değil. Kamplar gravel için. Bisiklet o kadar farklı tarzlarda kullanım imkanı sunuyor ki sıkılmıyorsunuz! Mesela ben her gün gravel aldığıma şükrediyorum, ülkemizin bozuk yollarında o kadar rahat gidiyorum ki yol bisikletine gözümün ucuyla bile bakmıyorum artık. Ben daha çok uzun turlar değil de şehir içi kullanım ve zevk almak amacıyla sürüyorum. Uzun diyebileceğimiz turlara nadiren çıkıyorum. Bisikletin geometrisi sebebiyle hızlı gidebiliyorum, iyi kapanabiliyorum, iyi yatabiliyorum. Daha sportif kullanıyorum graveli. Ama zaman geliyor çok bozuk bir araziye giriyorum ve her yere taşlar fırlatarak çıkıyorum. Araziye gireceğim zaman basıncı azıcık bir şey düşürüyorum, yola çıkarken de 100psi civarında basıyorum bu sayede trafikle beraber gidebiliyorum. Ayrıca frenler... ah o frenler var ya, olamaz böyle güzel bir şey! GRX in hidrolikleri o kadar güzel tutuyor ki inanılmaz bir güven veriyor. Eski dağ bisikletimde ısınmasın diye az az frenlediğim ve işin sonunda genelde duramadığım yokuşlarda artık minimum 40-50 ile inmeme rağmen güvenle durabiliyorum.
Gidişi, duruşu, dayanıklılığı, çantaları... her şeyiyle müthiş bir tür. Aynı hormonlu yol bisikleti gibi.