@Mesut Girgiç
Karşılaştığımız olayların boyutu ve şiddeti yüksek de olsa gene de, her bisikletçiye laf atanı iki ayaklı köpek diye tasvir etmek bana pek doğru gelmiyor. Bana da şu ana kadar hemen her kesimden insanların tepkisi oldu, lakin bu beni onları köpek olarak nitelendirmemi gerektirmedi. Ama cahil diyebiliriz. Sonuçta; eğitimin ve öğretimin hiç mi hiç yeterli olmadığı bir ülkede yaşıyoruz. Burası Avrupa değil, o insanlar da Avrupa'lı değil. Lakin o insanları sevmesek de, o insanlarla birlikte yaşıyoruz ve hep beraber bu toplumun bireylerini oluşturuyoruz. 70 milyon dediğimizde, o insanlarda o kalabalığın içinde. Ayrıca bizleri kıskandıkları da bir gerçek.
Şöyle bir yazı okumuştum: Davranışlarımız ve bilinçaltımızın her söylemi ve eylemi, karşıdaki insanı yönetiyor ve yönlendiriyor. Eğer insan (bisikletçi) normal yolunda giderken, ve ortada hiç bir sebep yokken bu kişiler gelip de taciz, yaralama ve herhangi bir darp'a sebep oluyorlarsa, bana göre bu kişiler 2ayaklı köpek kategorisinden bile çıkıp, aşşağılık herhangi bir bet (kötü) bir canlı haline gelmişlerdir. Bu konuda size katılırım. Tecrit edilmeli ve en ağırından (adaletli bir şekilde) cezalandırılmalılar. Lakin böyle sebepsiz ve ani bir saldırı hali olmadığı halde; aylak, serseri ve maganda olarak tabir ettiğimiz kesimden gelen herhangi bir söyleme biz de cevap verirsek, bu bizi onlarla aynı kültürsüzlük ortamına sokar ve bu ortamdan hiç hayır gelmez. Biz cevap verdikçe, onları da cevap vermeye zorlarız. Biz herhangi bir şey yapınca, onları da en az aynısını hatta daha fazlasını yapmaya ve yaptırmaya biz mecbur etmiş oluruz. En güzeli sabredip, olgunluğu onlardan beklemeyip, biz göstererek yolumuza devam etmek, bence en hayırlısıdır.
Bir söz çok hoşuma gider ki; bu kişilerin hepsi cahildir "Bilmiyorlar, bilselerdi böyle yapmazlardı!" Cahil olan bir kişiden ne bekliyorsunuz ki? Zaten sizi anlayabilecek kadar bilgi ve muhakeme gücü olsa, bu şekilde davranmazdı. Bu durumda da üzerlerine gitmek ve her ne kadar güzel ve özlü de olsa, cevap vermek onların dünyasında hiçbir mana ifade etmeyecek ve onlar bunu belki küfür hatta sataşma olarak algılayacaklardır. Şiddet şiddeti doğurur. Lakin bu, gereksiz bir şiddet! Bu A planıdır. Basıp gitmek!
Bunun yanında bana göre, bir "B" planı da vardır ki, o da şudur: "Mahalleden veya yakınlardan, sayıları 3 ila 10 arasında değişen siyah kuşak (mümkünse danlı) kareteci, kung fu'cu (pandası bile makbüldür!) hatta street faytırcı hatta bunların hiçbirini bilmeyen ama iri yarı cüsseli kişiler bulunup, bunlara o magandalar hakkında iyice gaz verilip, hatta karşı tarafı marizlediklerinde, topluma yapacakları katkılardan dem vurulup, hurdacıdan da olsa geçici bisikletler temin edilir. Kafalarına kask takılıp, maganda konsantrasyonunun bol olduğu ortama, profesyonel bisikletçi süsü verilerek, kamikaze dalışı yaptırılır. Sonuç fikstürü: Kung fu'cular (pandası da dahil): 10, tentürdiyotlu takım: 0" olur. Lakin hiç umursamadan pedallayıp, yola devam etmek bence en iyisi. Çünkü milletin ağzı torba değil ki, büzülsün. Bunun yanında, sarhoş insanlara hiç mi hiç bulaşmamak gerekir. Çünkü hiç bir hareketlerinden emin olamayız.
Sizi eleştirmek veya kınamak için bunları söylemiş değilim; lakin: "Yaratılanı severim, Yaratan'dan ötürü!"