Kaldırımda bisiklet sürmek yasal mı?

motorsikletler bile kaldırımdan geçerken bisiklet için bir yasaklama yoktur bence

2218 Sayılı Karayolları trafik kanunu; Madde 66 A bendi: Bisiklet yolunun olduğu yerlerde; yaya kaldırımlarında ve taşıt yolunda bisiklet kullanılması yasaktır.

Velespitli Seyyah demiş ki:

2218 Sayılı Karayolları trafik kanunu; Madde 66 A bendi: Bisiklet yolunun olduğu yerlerde; yaya kaldırımlarında ve taşıt yolunda bisiklet kullanılması yasaktır.

Hepsini görüntüle...

Yanı Türkiyede birçok yerde bisiklet yolu olmadığına göre herşey serbest?

SEL PER demiş ki:

Yanı Türkiyede birçok yerde bisiklet yolu olmadığına göre herşey serbest?

Hepsini görüntüle...

Kaldırımda yasak, bisiklet yolunun olmadığı yerlerde ise araç yolunun en sağ şeridinde kullanılır. Kanun bu şekilde belirtiyor. Uygulamada sorunlar olabilir tabi ?

üç kural var, ezberleyin arkadaşlar:

* bisiklet de motorlu taşıtlar gibi bir taşıttır.
* motorlu taşıt ve bisiklet sürücüleri yolun sağ şeridini paylaşırlar.
* bisiklet yolunun olduğu yerlerde bisiklet sürücüleri bu yolu kullanırlar.

bu kurallara aykırı bütün çıkarımlar ve akıl yürütmeler "kanunen" geçersizdir.

Evet, ülkemizde her trafik kuralına uyduğumuz, arabalarla şehiriçinde 70, otoyolda 120den hızlı gitmediğimiz gibi bu kurala da mutlaka harfiyen uymak gerekir. Neticede trafikte en tehlikeli araç bisiklettir, çarptığı kişi mutlaka ölür, aileler yıkılır, çocuklar öksüz kalır. Oysa kaldırımda sadece motosikletler ve arabalar gibi motorlu araçlar gidebilir, durabilir ve park edebilirler. Gerçi araba kaldırıma sığmazsa bir tekerini yola koyup park etmesine de izin vardır, ancak çoğu zaman valeler canla başla çalışıp gerektiğinde trafiği de keserek arabanın altını vurmak pahasına kaldırıma çıkarır ve tek tekeri havada bile olsa yolu kaplamadan park edebilmesini sağlarlar. Motosikletler ise gürül gürül egsozlarıyla kaldırımdaki aralarına daldıkları yayaları ısıtır ve kulaklarının da pasını atarlar, hatta onlar geçerken sağa sola zıplayan çocuklar küçük yaştan atletizm dallarıyla tanışırlar.

Aslında kanun eksik yapılmış, bir an önce yayalar ve bebek arabalarının da yoldan gitmesine yönelik düzenleme yapılmalı. Neticede kaldırımdan gitmeleri araba ve motosikletler için tehlike yaratmakta. Bir bebek arabasının çizdiği tampon memleket ekonomisine ne kadar zararlı biliyor musunuz siz?

Geçen gün bir bisikletli salına salına kaldırımda gidiyordu, tasmasız gezdirilen pitbullardan biri üzerine hamle yaptı düştü, gittim yanına “bak küçücük köpek bile biliyor kaldırımda bisiklet kullanılmayacağını, utan” dedim. Utandı bir şey diyemedi.

Şahsen zaman zaman bisikletlerin yayaları rahatsız etmeden yavaş bir şekilde -kalabalıklaştığında da elde sürerek- kaldırımı kullanabileceği gibi naif düşüncelere kapılsam da, onları her durumda yola inmeye zorlayarak sadece atik veya şanslı olanlarının hayatta kalmasını sağlayabileceğimiz ve neslimizin de doğal seçilimle kuvvetleneceği ve daha şanslı bireylerden oluşacağı açık bir gerçek olarak yüzüme çarpıyor ve beni kendime getiriyor.

bisikletgundemi demiş ki:

üç kural var, ezberleyin arkadaşlar:

* bisiklet de motorlu taşıtlar gibi bir taşıttır.
* motorlu taşıt ve bisiklet sürücüleri yolun sağ şeridini paylaşırlar.
* bisiklet yolunun olduğu yerlerde bisiklet sürücüleri bu yolu kullanırlar.

bu kurallara aykırı bütün çıkarımlar ve akıl yürütmeler "kanunen" geçersizdir.

Hepsini görüntüle...

Motorlu taşıtlar, yasal olarak, aynı şerit içinde bizi sollayabiliyorlar mı? Sollarken arada bırakılması gereken azami bir mesafe yok mu? 1 metre, 1,5 metre falan? Eğer yoksa da olması gerek diye düşünüyorum.

@vetohan
Bilmiyorum ama ben yakın geçen her sürücünün ebeveynlerinin kulaklarını epey çınlatıyorum.

Bir çok yerde (örnek ; Bursa-Özlüce Bulvarı) bisiklet yolları, asıl amacının dışında, otomobil park yeri, seyyar satıcı satış noktası, işletme müştemilatı olarak kullanılır. Kaldırımın bir kısmını başka renge boyayarak bisiklet yolu yapılması iyiniyetli bir başlangıç olsada, bu ülkede henüz bisiklet yolundan söz etmek çok zor.

Otomobil öncelikli bir toplumda yaşadığımızı asla unutmayın. Otomobil ve akaryakıttan alınan vergi az gelişmiş ülkelerde birazda zaruretten otomobil önceliğini dayatıyor. Bizimki gibi tam anlamıyla gelişmemiş toplumlarda (kibarcası gelişmekte olan toplumlarda) size caddede bir araç çarparsa "e bisiklet yolu vardı, kullanmamış arkadaş kaza ondan oldu şoförün suçu yok" diyecekler.Kimse o sınırlı bisiklet yolunun pek çok yerde aslında kullanılabilir nitelikte olmadığını düşünmeyecek veya konuşmayacaktır.

Her ne kadar 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 66 da düzenleme olsa da, kazın öteki ayağı da Türk Ceza Kanunu 85. maddesidir.

Madde 85- (1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.


Bunun türkçesi; otomobil kaldırıma çıkıp size vurup öldürürse 4-5 sene yaklaşık bir ceza söz konusu, mevcut infaz rejimimizde çok cüzi bir miktar hapis ve şartlı salıverme, otomobille vurup elli kişiyi öldürürseniz (abartmıyorum) 10-12 sene hapis (infaz rejiminde 5-6 sene hapis, ve bunun çoğu açık ceza evinde geçer, kısa sürede şartlı salıverme) söz konusu. Motorlu taşıtla adam öldürmenin ciddi bir yaptırımı yok arkadaşlar, hiç kusura bakmayın öldüğünüzle, sakatlandığınızla kalırsınız. Bu rakamlar size bir şey ifade etmiyorsa bir yakınınızın bu şekilde öldürüldüğünü ve yapanın bir kaç ayda hapisten çıkacağını hayal edin.

Bisikletliler ve yayalar trafiğin en zararsız unsurlarıdır, bu nedenle trafikte bulunan sürücüler ile haşir neşir olmadan, kaldırımda bulunan yayaları rahatsız etmeden can güvenliğiniz için nerede ne şekilde ve ne esneklikte davranmanız gerekiyorsa onu yapın.

vetohan demiş ki:

Motorlu taşıtlar, yasal olarak, aynı şerit içinde bizi sollayabiliyorlar mı? Sollarken arada bırakılması gereken azami bir mesafe yok mu? 1 metre, 1,5 metre falan? Eğer yoksa da olması gerek diye düşünüyorum.

Hepsini görüntüle...

Yasal olarak, bir şeritte araçlar "dizi halinde" yani peş peşe seyrederler. Bunun tek istisnası bisiklet, motorlu bisiklet ve motosikletlerin iki tanesinin yan yana aynı şeritte sürülmesidir. Bu kurala göre de şunların hepsi kural ihlalidir:
Sağ şeritte park etmiş taşıt varken bisikletlinin bu şeritten gitmesi.
Duran trafikte pideci kuryesinin araçların arasından gitmesi.
Trafik kilitlenince mahir sürücülerin şerit "icat edip" 3 şerit yolda 4 sıra gitmesi.

Küçük çocuklar da bisikleti kaldırım yerine yolda mı sürmeli? Onlar da bir taşıt kullanıyor sonuçta...

Anonim demiş ki:

Küçük çocuklar da bisikleti kaldırım yerine yolda mı sürmeli? Onlar da bir taşıt kullanıyor sonuçta...

Hepsini görüntüle...

Türkiye'de çocuklar 11 yaşını doldurmadan kanunen bisikletle trafiğe çıkamazlar.

Velespitli Seyyah demiş ki:

Kaldırımda yasak, bisiklet yolunun olmadığı yerlerde ise araç yolunun en sağ şeridinde kullanılır. Kanun bu şekilde belirtiyor. Uygulamada sorunlar olabilir tabi ?

Hepsini görüntüle...

Sorun orada zaten..!! En sağ şeritte sürekli araba park edili oluyor

Hayat arabalara güzel.

herşey çok güzel bir şekilde teorik olarak evet diyenler hayır diyenler yarısı uykulu şiş şiş gözlerle gece yarısı veya sabaha doğru el kol kaldırıp kanunlaştırdıkları bazı hususların neden Pratik halini uygulamayı bizzat kendileri yaparak test etmiyorlar mesela ben hiçbir milletvekili duymadım ve görmedim yolun sağ şeridini bisikleti ile kullanan veya kaldırımda bisiklet sürmek zorunda kalan.... özel şöfor altında lüks marka bir araç daaat dattt kornalarla trafiği makaslaya makaslaya giden makam araçlarında görüyorum hep... bizde burda dünyayı kurtaracak bir avuç yürekli insan bisiklete binerek ve daha çok kişiyi bisikletli yaparak o insanların dikkatlerini çekmeye bizde varız demeye çabalayıp duruyoruz üniversite mezunu elit insanlar mütahitlerden marketçi bakkal toptancılıktan siyasi arenaya kendini atmış kişilerdem medet umuyor

siyasi arenada mutlaka değerli ve duyarlı insanlar da vardır ama ben görmedim o ayrı konu tabi

tüm yazılanlara ve yaşananlara göre sonuç şu:

"Türkiye'de bisiklete binmek suçtur."

Maalesef sürücü kurslarında adaylara bisiklet ile ilgili bir şey öğretmiyorlar. Taşıt olarak görmüyor bir çoğu bu yüzden. Çekinmeden hemen yanınızdan geçiyorlar. Solda boş şeritler olduğu halde dibinize kadar girip korna ile yol istiyorlar. Daha geçen pazar günü sağ şeritte pedallarken "burası bisiklet yolu değil farkında mısın?" diyen sürücü duydu bu kulaklar. Yol dibinden gitmemi söyleyen kurs eğitmeni gördüm. Şehir içinde üçer şeritlik bölünmüş yolu bile paylaşmak istemiyorlar. Elimden geldiğince kurallara uymaya çalışıyorum ama kaç kez kural ihlali yapan sürücüler yüzünden kaza atlattım. En basitinden, ışıklarda bir sıra öne geçebilmek için birden önüme direksiyon kıranlar oluyor. Sinyal vermediği halde birden yavaşlayıp dönenler oluyor. 50 metre sonra sağa dönecek olduğu halde sollayanlar oluyor. Bir iki saniye kazanacak diye beni tehlikeye atıyor. Yanımdan geçerken çığlık atanlar, ıslatanlar oldu. Bir kere koluma sıcak sigara külü geldi, düşüyordum az daha. Bunlar sadece sürücüler. Yayalar özellikle nasıl olsa duracak-dursun diye karşıya geçmek için önüme atlıyorlar. Bebek arabasıyla şağ şeritte önümü kesen kadın gördüm. 30 metre ilerideki yaya geçidine yürümeye üşenmiş hem kendini hem bebeğini tehlikeye atıyor.

sürücü kurslarında bir dönem ilkyardım eğitimi veriyorken karşılaştığım sürücü aday profllerini sizinle paylaşsam vallaha billaha hayatta bisikletle o insanlarla karşılaşmak istemez veya kısaca trafiğe çıkamazdınız korkunuzdan.... trafiğin bir parçası olmak bile çok kötü bisikletlilerin apayrı bir dünyası yolu mola yerleri cafeleri vs olmalı bence şehirlerde

Aybek Cihan demiş ki:

Maalesef sürücü kurslarında adaylara bisiklet ile ilgili bir şey öğretmiyorlar. Taşıt olarak görmüyor bir çoğu bu yüzden. Çekinmeden hemen yanınızdan geçiyorlar. Solda boş şeritler olduğu halde dibinize kadar girip korna ile yol istiyorlar. Daha geçen pazar günü sağ şeritte pedallarken "burası bisiklet yolu değil farkında mısın?" diyen sürücü duydu bu kulaklar. Yol dibinden gitmemi söyleyen kurs eğitmeni gördüm. Şehir içinde üçer şeritlik bölünmüş yolu bile paylaşmak istemiyorlar. Elimden geldiğince kurallara uymaya çalışıyorum ama kaç kez kural ihlali yapan sürücüler yüzünden kaza atlattım. En basitinden, ışıklarda bir sıra öne geçebilmek için birden önüme direksiyon kıranlar oluyor. Sinyal vermediği halde birden yavaşlayıp dönenler oluyor. 50 metre sonra sağa dönecek olduğu halde sollayanlar oluyor. Bir iki saniye kazanacak diye beni tehlikeye atıyor. Yanımdan geçerken çığlık atanlar, ıslatanlar oldu. Bir kere koluma sıcak sigara külü geldi, düşüyordum az daha. Bunlar sadece sürücüler. Yayalar özellikle nasıl olsa duracak-dursun diye karşıya geçmek için önüme atlıyorlar. Bebek arabasıyla şağ şeritte önümü kesen kadın gördüm. 30 metre ilerideki yaya geçidine yürümeye üşenmiş hem kendini hem bebeğini tehlikeye atıyor.

Hepsini görüntüle...

Trafikte bisikletliler bu muamele ile karsilasirken butun cozumu bisiklet yolu yapilmasinda bulan arkadaslar da var ben onlara da sasiyorum. Bu bisiklet yollari arac yollarindan tamamen izole yapilamayacak, hem maddi olarak hem de teknik olarak bu mumkun degil. Hadi yapildi diyelim kavsaklarda arac yollari ile kesisimleri olacak yine araclarla muhattap olmak zorundasiniz.
Arac suruculerinin bu tutumlari cezalandirilmadigi surece istediginiz kadar okulda ya da kamu spotlari ile egitmeye calisin ama sonuc yine ayni olacak.

Bunu sormak bile saçma. Bir yayaya çarpıp yaralamanız halinde tüm sorumluluk sizde olacaktır.