Hükümet finansal önlemlerle kurdaki yükselişi frenlemeye çalışıyor ama çabaları nafile.
Türkiye büyümek için yabancı sermayeye, yabancı yatırımcıya bağımlı bir ülke. Yabancı yatırımcının sermayesini kalıcı olarak ülkeye getirmesi için, yani sıcak para getirmesi değil de fabrika kurması, istihdam yaratması, ihracat yapması, vergi ödemesi için bazı şartların yerine getirilmesi gerekiyor:
* OHAL kalmalı, olağan yönetim rejimine geri dönülmeli. Meclis'in yerine getirmesi gereken yasama görevi KHK'larla ikame edilmemeli.
* Hukuk devleti tekrar tesis edilmeli. Hakim ve savcıların mesleki güvenceleri sağlanmalı. Yargı kararları tavizsiz bir şekilde uygulanmalı.
* Kuvvetler ayrılığı ilkesi tekrar hayata geçirilmeli. Şu anda yüksek yargı organlarında görev yapanlar da dahil, tüm hakim ve savcıları, cumhurbaşkanı ve onun genel başkanı olduğu siyasi parti atıyor. Böyle bir ortamda yargı bağımsızlığından söz edilemez.
* Devlet hazinesinin ve kamu kurumlarının harcamalarının şeffaflığı ve denetlenebilirliği tekrar sağlanmalı. Şu anda devlet hazinesini ve harcamalarını denetleyen Sayıştay fiilen işlevsiz durumda. Tüm kamu iktisadi teşebbüşleri, devlet bankaları ve devlet şirketleri "Varlık Fonu" adındaki bir ucubeye devredildi ve bu fonun harcamaları denetlenmiyor, yöneticileri kimseye hesap vermiyor.
Bu ilkeler hayata geçirilsin, dolar kuru 6 ay içinde 3 TL'ye de iner. Yabancı yatırımcının ülkeye güveni yeniden sağlanmış olur. Hukuk devletinin, şeffaf devletin olmadığı ülkeye yatırımcı gelmez. KHK'lara konulan tek bir cümle ile insanların mal-mülklerine el konulduğu, yargı kararlarının uygulanmadığı, iktidardakilerin hoşuna gitmeyen kararlar veren hakimlerin meslekten atıldığı, insanların yargı kararı olmadan işlerinden olduğu bir ülkeye yatırımcı gelmez. Ancak paradan para kazanmaya çalışan fırsatçılar gelir, onlar da bütün birikiminizi alıp götürürler.