Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Trafikte Güvenlik

FbGN-jqWQAAAQpC
 
Scudo
Gece hiç bisiklete binmedim onca yıl sele üstünde olup da, ama gündüz ön (500 lümen) arka (200 lümen) çakarlarım açık, bu şekilde sürdüğümde ciddi oranda daha çok dikkat çektiğimi, yaya ve sürücülerin farkındalıklarının arttığına eminim.

Kasksız zaten sürmüyorum, ön-arka çakarlar gündüz bile dikkat çekiyor güçlü olduğu için, tavsiye ederim.
Gündüz ön arka aydınlatma çok önemli hocam. İnsanlar bunu göz ardı ediyorlar. Bende her zaman sürüş esnasında ön ve arka aydınlatmamı açarım. İster trafik, ister öğlen güneşi olsun. Kask ve eldiven konusuna girmiyorum bile.
 
Issız bir yolda bisiklet sürüyorsunuz ( genelde ben) yeleğiniz, gözlünüz, kaskınız, aydınlatmanız... tam tekmil biri geldi arkadan bindirdi. ( Allah korusun)
Ne olcak yerde can çekişirken adam senin yeleğini, kaskını çıkarır mı dersiniz.....?


(link)
 
Issız bir yolda bisiklet sürüyorsunuz ( genelde ben) yeleğiniz, gözlünüz, kaskınız, aydınlatmanız... tam tekmil biri geldi arkadan bindirdi. ( Allah korusun)
Ne olcak yerde can çekişirken adam senin yeleğini, kaskını çıkarır mı dersiniz.....?


(link)
Abi bu durumda çok yapılacak bir şey yok. Başıma ne gelecekse en acısız, sızısız hissetmeden yaşayıp atlatmak veya ölmek isterim. Bahsetmiş olduğun çok uç bir durum.
 
  • Beğen
Tepkiler: Hami Bulut
Bisiklette sıcak ve kilolu olmam nedeni ile kask takmıyorum, yanlış biliyorum ama o kadar terliyorum ki, yuzumden boynumdan sular akıyor böyle kısa mesafelerde bile. Gittigim yerde dışarıda kuruyup öyle giriyorum içeriye. Kaldıki geçmişte yıllarca motosiklete binmiş, korumanın önemini çok iyi bilen, karbon kask ve gogus koruması ile dolaşan birisi olarak bisiklet kasklarını kesinlikle güvenli bulmuyorum.

Kazada yolda yere düşünce başımızın üzerinden bir araba gecebilir, yüzümüze metal, tahta vs bir kazık girebilir, dişlerimiz dökülür, çenemiz kırılır... Sadece kafa tasımızı koruyan bir kask ve bir gözlük hiçte mantıklı değil.

Kask olacaksa Full face olacak, dirençli bir kask olacak, çift D dilitli olacak, Vizör sürekli kapalı gezmemiz icab edecek ki bisiklette bu mümkün değil malesef. Başımız en önemli uzvumuz diyelim, bizi anca markalı, onaylı, sağlam bir full face kask koruyabilir anca.
 
Bisiklette sıcak ve kilolu olmam nedeni ile kask takmıyorum, yanlış biliyorum ama o kadar terliyorum ki, yuzumden boynumdan sular akıyor böyle kısa mesafelerde bile. Gittigim yerde dışarıda kuruyup öyle giriyorum içeriye. Kaldıki geçmişte yıllarca motosiklete binmiş, korumanın önemini çok iyi bilen, karbon kask ve gogus koruması ile dolaşan birisi olarak bisiklet kasklarını kesinlikle güvenli bulmuyorum.

Kazada yolda yere düşünce başımızın üzerinden bir araba gecebilir, yüzümüze metal, tahta vs bir kazık girebilir, dişlerimiz dökülür, çenemiz kırılır... Sadece kafa tasımızı koruyan bir kask ve bir gözlük hiçte mantıklı değil.

Kask olacaksa Full face olacak, dirençli bir kask olacak, çift D dilitli olacak, Vizör sürekli kapalı gezmemiz icab edecek ki bisiklette bu mümkün değil malesef. Başımız en önemli uzvumuz diyelim, bizi anca markalı, onaylı, sağlam bir full face kask koruyabilir anca.
Kusura bakma Bora ama bende İsmail Türüt gibi terliyorum. Her kırmızı ışıkta durduğumda kaska elimle alınıma bastırıp asfalta akıttığım terimle yandaki araç sürücülerini şaşkınlığa uğratıyorum. Abi o ter miydi? diye soruyorlar. Mayo ve tayt üzerinde kuruduğunda tuzdan kaynaklı kalan beyaz izleri hesaba katmıyorum bile.

Yani sıcakmış, termiş bunlar problem değil.

2-3 büyük bisiklet kazası geçirdim. Bunlarda birini @sadi imren @cazci çok iyi bilir. O zamanlar kullandığım ucuz kask bile benim beyinciğimin dağılmasına %100 mani olmuştu. (Yüksek İhtisas'ın oradaki kazam)

Full face kask dediğin ürünler trafiğe kapalı alanlarda downhill tarzı bisiklet kullanan kullanıcılar tarafından tercih ediliyor. Kişisel tahminim bu tür kasklar seni trafikte çevredeki değişkenlere karşı daha duyarsız bir hale getirebilir. Ayrıca yüz ve göz kısmındaki ince parçalar kaza anında burada bulunan uzuvlarına zarar verebilir. Downhill tarzı trafiğe kapalı bir alanda iniş yaparken kaza ile trafikte sürüş esnasında kaza yapmak arasında dağlar kadar fark var.

Kıssadan hisse;

Her ekipmanı kullanımına uygun yerde tercih etmek.
 
Bisiklette sıcak ve kilolu olmam nedeni ile kask takmıyorum, yanlış biliyorum ama o kadar terliyorum ki, yuzumden boynumdan sular akıyor böyle kısa mesafelerde bile. Gittigim yerde dışarıda kuruyup öyle giriyorum içeriye. Kaldıki geçmişte yıllarca motosiklete binmiş, korumanın önemini çok iyi bilen, karbon kask ve gogus koruması ile dolaşan birisi olarak bisiklet kasklarını kesinlikle güvenli bulmuyorum.

Kazada yolda yere düşünce başımızın üzerinden bir araba gecebilir, yüzümüze metal, tahta vs bir kazık girebilir, dişlerimiz dökülür, çenemiz kırılır... Sadece kafa tasımızı koruyan bir kask ve bir gözlük hiçte mantıklı değil.

Kask olacaksa Full face olacak, dirençli bir kask olacak, çift D dilitli olacak, Vizör sürekli kapalı gezmemiz icab edecek ki bisiklette bu mümkün değil malesef. Başımız en önemli uzvumuz diyelim, bizi anca markalı, onaylı, sağlam bir full face kask koruyabilir anca.
Şu çalışmanın en azından sonuç kısmını okuyabilirsiniz.Kask kullanımının bisikletteki önemini gösteren en kapsamlı metaanalizlerden biri. Kask kullanımı kafa travmasını %48, ciddi kafa travmasını %60, travmatik beyin hasarını %53, yüz yaralanmasını %23 ve totalde ölme ve ciddi yaralanma riskini %34 azaltıyor.

Terlemek asla kask kullanmamanın gerekçesi olamaz.Bisiklet sürerken zaten her tarafımız ister istemez terliyor. Kask takmasak bile kafamız terliyor. Varsın azıcık daha fazla terlesin diye bakıyorum.

Konuyla ilgili birkaç makaleye daha baktım. Bisikletlilerdeki ölümlerde bisikletçinin kontrol kaybı sonrası düşmesi ve çarpması diğer motorlu taşıtlardaki ölümlere göre daha yüksek oranda yer alıyor. İşte kask burada önem kazanıyor. Bisikletle giderken çukura girdiğinizde, kaydığınızda vb. bir şekilde dengenizi kaybettiğinizde kask takıyor olmak kafanızı bir yere çarpıp bu sebeple ölmenizi veya ciddi travma geçirmenizi engelliyor. Bir arabayla çarpıştığınızda, kazaya bir motorlu araç karıştığında da kask böyle travmaları engelliyor ama koruma oranları daha düşük.

Bisikletteyken konfor, güvenlik dengesini iyi kurmak gerekiyor bence.Ölmemek için yeleği, dizliği, dirsekliği, full face kaskı taksak konforumuz hareket kabiliyetimiz ciddi oranda engelleniyor. Bence öncelikle kask kullanımını belli seviyeye çıkartıp kanunla bunu düzenleyip (bisiklette kask kullanımını zorunlu tutan ülkelerde de ölüm oranlarında ciddi azalmalar var) ondan sonra detaylarını düşünmek gerekiyor.
 
Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı:
Anadolu Kavağı inişindeki askeriye yokuşunda 60 km hızla bariyerlere patladım. Kafamın tam tepesini bariyerlere vurdum(kaskta darbe yeri belliydi), darbenin etkisi nedeniyle, kazadan sonraki 1,5 ay boyu ağrısı çektim. Bu bahsettiğim kask çok kaliteli bir kask da değildi, kazadan sonra kendisini olması gerektiği gibi emekliye ayırdım. Şimdi Lazer'in bir modelini kullanıyorum, bir sonraki çok daha kaliteli bir kask olacak umarım. Terleme meselesine gelirsek, benim kaskımdan da şıpır şıpır ter damlıyor ama ağzımdan pipetle damla damla mamayla beslemelerinden iyidir.
 
Anadolu Kavağı inişindeki askeriye yokuşunda 60 km hızla bariyerlere patladım. Kafamın tam tepesini bariyerlere vurdum(kaskta darbe yeri belliydi), darbenin etkisi nedeniyle, kazadan sonraki 1,5 ay boyu ağrısı çektim. Bu bahsettiğim kask çok kaliteli bir kask da değildi, kazadan sonra kendisini olması gerektiği gibi emekliye ayırdım. Şimdi Lazer'in bir modelini kullanıyorum, bir sonraki çok daha kaliteli bir kask olacak umarım. Terleme meselesine gelirsek, benim kaskımdan da şıpır şıpır ter damlıyor ama ağzımdan pipetle damla damla mamayla beslemelerinden iyidir.
👏👏 Özellikle yol bisikletine binip yüksek süratlere çıkıpta kask takmam diyen adamın aklından şüphe ederim. Çok değil 30km hızla asfalta kafayı vurduğunda bir daha görüş almak isterim. Ki yeri geldiğinde 60 70km hızlara çok rahat ulaşabilen aletler.

İki kere ciddi kaza geçirdim ikisinde de kullandığım kasklar o kadar iyi işini yaptı ki! İyiki takmışım diyorum her defasında. En son köprücüğü kırdım kafamda kask olmasa yaşanacaklari düşünemiyorum. Uzuv kırığının en zor olanı bile 2 ayda iyileşiyor. Kafa öyle değil. İşlemci gitti iş biter Allah korusun🙄
 
Kask için bir çoğumuz aynı fikirde olsak dahi içimizde karşı görüşler var. Burada her koyun kendi bacağından asıldığı için herkes takmak zorunda demeyeceğim. Bilinçli ya da maddi açıdan durumu olan insanlar kask, gözlük vb. gerekenleri kullanıyor bir şekilde. Bilinçli olup durumu olmadığı için alan kişilere diyecek sözüm yok. (Yukarıda bir yorumda devlet kendi dağıtsın konusu bana çok mantıklı geldi özellikle ulaşım amaçlı kullanan kişiler için ama uygulanabilirlik çok zor, sebebi ise sağlık bakanlığı bisikletleri gibi al sat olabilir. Bu kısım her şekilde tartışılır tabii.) Reflektör konusuna bende karşı çıksam da (lamba vb. kullanıyorum) Zafer Akçay'ın dediği gibi konu hiç bir zaman haklı olmak değil hayatta kalmak. Eğer kaza olursa da arkamızdan alınacak kararların adaletli olması. Kendisinin videolarını izledikten sonra farkındalığım daha da arttığı için son videosunda bu yelek konusunu işlemiş. 10. Dakikadan itibaren izleyebilirsiniz.

 
Son düzenleme:
Dünyada kent planlamacıları , ulaşım planlaması uzmanları ,kentsel gelişim uzmanları '' bisikletlileri ve yayaları'' otomobiller ve ağır vasıtalar karşısında ''korunmasız yol unsurları '' olarak tanımlarken , kaskın ve sarı bir yeleğin bisikletlileri bu ölüm makinalarından koruyacağını düşünmek en hafif tabiriyle aymazlıktır.

Bir spor etkinliği veya sokak partisi gibi bir caddeden gelen trafiği engellediğimizde, caddenin “kapalı” olduğunu söyleriz. Ama kime kapalı? Sürücüler için. Ama gerçekten, o sokak artık insanlara açık.

Bunu söylüyoruz çünkü sokağı “trafik mantığı” içinde düşünmeye alışmışız. Yüzyıllar boyunca sokaklar çok sayıda amacı olan bir yerdi: konuşmak, ticaret yapmak, oyun oynamak, çalışmak ve dolaşmak. Sadece geçen yüzyılda, trafiğin mümkün olduğunca hızlı ve verimli bir şekilde geçtiği bir alan haline geldi. Bu fikir o kadar yaygındır ki, düşüncemizi sömürgeleştirmiştir.

(link)
 
(link)

bende buradan almıştım seçenek olarak dursun
Hemen geçtim hocam siparişi paylaşım için teşekkürler.
Önde far arkada ikaz ışığı fosforlu olmasada açık renk forma giyiyordum gene kask olmasada açık renk baf takıyordum. Görünürlülüğü arttırmak amaçlı. Bunu formanın üstüne takacaz artık.
 
Son düzenleme:
Bunu söylüyoruz çünkü sokağı “trafik mantığı” içinde düşünmeye alışmışız. Yüzyıllar boyunca sokaklar çok sayıda amacı olan bir yerdi: konuşmak, ticaret yapmak, oyun oynamak, çalışmak ve dolaşmak. Sadece geçen yüzyılda, trafiğin mümkün olduğunca hızlı ve verimli bir şekilde geçtiği bir alan haline geldi. Bu fikir o kadar yaygındır ki, düşüncemizi sömürgeleştirmiştir.

Fransa,okul bulunan sokakları yeşillendirerek trafiğe kapatıyor,çocuklar ve aileleri rahatça bisiklet kullanarak okullara varabilecek.
 
Ben her geçen gün daha az bisikletle trafiğe katılıyorum. Önceleri haftada bir sonra ayda bire düştü şimdi 2 aydır bisikletle trafiğe girmiyorum. Her türlü ekipmanım var. 15 senedir bu şekilde önce kendi güvenliğim, sonra başkalarının güvenliği için kask, ışık, reflektör her şeyi ile zaten trafiğe bu şekilde çıkıyordum. Herhangi bir kanuna gerek yok benim kask takmam için. Esas sorun trafik kalitesinin her geçen gün düşmesi özellikle istanbul'da. Hiç bir şekilde sürücüler size saygı duymuyor bunu bilerek yola çıkacaksınız. Trafik kurallarına genel olarak uyan olmadığı için her an kaza riski ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Örneğin sağdan gitmenize rağmen nereden yer buluyor bilinmez ama bir anda sağ tarafımda araba beliriyor ve beni geçmeye çalışıyor. Taksi minibüs olayına girmiyorum bile. Ayrıca yeni nesil çok pervasız araç kullanıyor makas ata ata geliyorlar seni görmüyor bile. Ayrıca son zamanlarda sürücüler çok agresifler nedensiz tartışmaların içinde buluyorum kendimi hiç bir şekilde zevk alamıyorum bu sürüşlerimde sadece sinir stress öfke duyguları ile eve dönüyorum gerek yok bu şehirde bisikletle bir yerden bir yere gitmeye bence.
 
👏👏 Özellikle yol bisikletine binip yüksek süratlere çıkıpta kask takmam diyen adamın aklından şüphe ederim. Çok değil 30km hızla asfalta kafayı vurduğunda bir daha görüş almak isterim. Ki yeri geldiğinde 60 70km hızlara çok rahat ulaşabilen aletler.

İki kere ciddi kaza geçirdim ikisinde de kullandığım kasklar o kadar iyi işini yaptı ki! İyiki takmışım diyorum her defasında. En son köprücüğü kırdım kafamda kask olmasa yaşanacaklari düşünemiyorum. Uzuv kırığının en zor olanı bile 2 ayda iyileşiyor. Kafa öyle değil. İşlemci gitti iş biter Allah korusun🙄
her tür bisikletle her tür insanın çıkabileceği hız olan 20 km/h civarı hızla elimde matara su içerken dengeyi kaybedip düştüm bankın köşesine vurdum kafayı. biraz önce hastaneden geldim dikiş atıldı. hastanede beklemeler iğneler damar yolu açmalar tomogrofi daha pansumanlar yapılacak su değmeyecek vs. vs. bandajla oturuyorum ekran karşısında. kask olsa kafaya bir şey olmayacak bilek hasarıyla geçecekti. bundan sonra kasksız çıkmam herhalde. kafayı vurmayı beklemeyin benim gibi.
 
Tabii ki de trafikte "canavarlar" var ancak ben saygılı sürücülerin de olduğunu düşünüyorum (İstanbul). Devletin kamu spotu yoluyla, bisiklet sürene saygıyı insanlara öğretmesi iyi olabilirdi.
 
Tabii ki de trafikte "canavarlar" var ancak ben saygılı sürücülerin de olduğunu düşünüyorum (İstanbul). Devletin kamu spotu yoluyla, bisiklet sürene saygıyı insanlara öğretmesi iyi olabilirdi.
Benim bunca yıldır gördüğüm şudur ki, trafikte canavar olan gelişinden belli ediyor kendini, ya motor sesi, ya korna, ya küfür, ya lastik sesi vs, saygılı sürücüler zaten her zaman var onları ayırın çünkü onların bizimle bizim de onlarla bir işimiz yok.

Esad mesele araba kullanmayı hasbel kader öğrenmiş, arabayı vücudunun bir parçası gibi kullanma aşamasına gelememiş, frenleme mesafesini ayarlayamayan, gaza ne kadar basması gerektiğini bilmeyen, kavşak ve diğer dönüşlerde öncelikleri bilmeyen, doğru dürüst yolda arabasını şeritte tutmakta zorlanan, kullandığı arabadan ya da kendi fiziksel özelliğinden ötürü direksiyon başında aracın dört bir yanını doğru dürüst göremeyen, herkes her şeyi yapmak zorunda değil ama araba kullanabilme kapasitesine sahip olamayıp sırf hafif rampa da kaydırmadan kalkış yapabildi ve oturunca üç aynayı kontrol edip kemeri takabildi diye ehliyet sahibi olan aklı beş karış havada dünya şaşkını insanlar, evet işte bunlar bisikletlilerin yoldaki en büyük düşmanıdır. Çünkü bunlar bir anda altına alıverir sizi, né olduğunu anlamadan caart diye yandan yapışır size çünkü görmez, durursunuz arkadan tak diye yapıştırır, kavşakta tam üzerinize çıkacakken siz onu görüp durunca "aaağğğ pardoonn" falan derler, sonra içlerinden "nereden çıktı canım bu şimdi" diye geçirirler. Sessiz düşmanlar bunlar.
Canavar dedikleriniz zaten canavar olmanın getirdiği gümbürtü ile daha gelişinden kendini belli eder.
Geçen vardı, Sahil yolunda motordan soğan atmışlar bisikletlilere, bu da canavar, ama daldan meyve de düşebilir başınıza bu tür refleks gerektiren şeylere bisiklete binen insanın her an hazır olması gerekir. Soğan atsın demiyorum, atılınca diyorum 😉

Laf kalabalığı yapmayayım,
- saygılı sürücü: en sevdiğimiz ama hiç işimiz olmayanı
- canavar sürücü: her an kendini belli edip savunma şansı tanıyan, maganda
- kapasitesiz acemi ve ehliyet sahibi olmaması gereken sürücü: en tehlikelisi, bunu önlemek için sıvan sistemi değişmeli. Ehliyeti verdikten altı ay sonra yeniden bir ikinci sınaba sokulması gerkir herkesin, bu sefer daha profesyonel sürüş becerisi gerektiren sınav olmalı, kaza senaryolu falan. Zaten çoğu elenir gider. Yolda düz yürümeyi beceremeyen insana ehliyet verirsen olacağı bu...
 
Instavramda Fethiye haber bülteninde Adamın teki bisiklet ve yurus yolunda araba kullanıyordu.kus serisinden . Kaldırmışlar videoyu.. Bildiğin gidiyordu. Bu adamlara ne anlatabiliriz. Tamamıyla oksijen israfi...
 
  • Beğen
Tepkiler: Ali Eren
bisiklet sehven yazıldı kaldırılacak falan dediler ama bisiklet kalkmayıp eklemeler gelmiş bu martılardan kurtuluruz artık gibi görünüyor

MADDE 2- Aynı Yönetmeliğe ekli “1 SAYILI CETVEL”in; C) HUSUSİYETLERİNE GÖRE ARAÇLARDA BULUNDURULACAK TEÇHİZAT” bölümünün;

1) “Taşıt” kısmında yer alan “Motorlu bisiklet, motosiklet ve elektrikli bisiklet (Sürücüsü bir çerçeve veya karoseri ile korunanlar hariç)” ibaresi “Motorlu bisiklet, motosiklet, bisiklet ve elektrikli bisiklet (Sürücüsü bir çerçeve veya karoseri ile korunanlar hariç)” şeklinde,

2) “Durum ve Nitelikleri” kısmında yer alan “Sürücüler için; gözü dış tesirlere karşı koruyacak, görüşe engel olmayacak, normal görüşü bozmayacak renkli veya renksiz (Koruma başlığının gözlüğü varsa ayrıca gözlük aranmaz) olacaktır.” ibaresi “Sürücüler için; gözü dış tesirlere karşı koruyacak, görüşe engel olmayacak, normal görüşü bozmayacak renkli veya renksiz (Koruma başlığında koruma gözlüğü olması durumunda ve bisiklet sürücülerinde koruma gözlüğü aranmaz) olacaktır.” şeklinde,

3) “Taşıt” kısmında yer alan “Bisiklet, motorlu bisiklet ve motosiklet” ibaresi “Bisiklet, elektrikli bisiklet, elektrikli skuter, motorlu bisiklet ve motosiklet” şeklinde,

4) “Teçhizat” kısmında yer alan; “Reflektif işaret” ibaresi “Reflektif kıyafet (yelek vb.)” şeklinde,

5) “Durum ve Nitelikleri” kısmında yer alan “Sürücüler ve taşınması halinde yolcular için, gece seyahatlerinde görünürlüklerini sağlayacak şekilde giyinecekler veya giysilerine reflektif işaret takacaklardır.” ibaresi “Sürücüler ve taşınması halinde yolcular için, gece seyahatlerinde görünürlüklerini sağlayacak şekilde reflektif yelek vb. giyineceklerdir.” şeklinde,
 
  • Beğen
Tepkiler: Ali Eren
Geri