Merhaba
Bu konuyla ilgili şu ana kadar, iyi kötü yüzden fazla mesaj yazılmış, farklı fikirler beyan edilmiş. "Yakimovic" ismiyle hesap açan, hemen hemen tüm arkadaşların tepki gösterdiği kimliği meçhul şahsın yazdıkları ayrıca araştırma konusu yapılmalı..
Ülkemizi temsilen Transcontinental yarışına katılma cesareti gösteren bir arkadaşımıza; "esnek degilsen bisiklete binmiceksin gidip satranç oynicaksin.." gibi basit cümleler yazabiliyorsa, bunu yazan "yazdıran" şahsın kimliği ayrıca önem kazananıyor. Konuyu kapatmak, sulandırmak için yazdığı tek mesaj hiç beğeni almayınca, ve duyarlı insanlardan yoğun tepki mesajları gelince, başka mesaj yazamadılar. "ne yazsak, ne yapsak diye hala düşünüyorlardır.." düşünsünler.
Konuyu sağır sultan bile duydu, konunun muhattaplarından tık yok ? kendi aralarında yazsınlar, yazsınlar, sonra unutulur diye düşünüyorlarsa, bu daha da ayıp.
Şöyle düşünelim; Mesela benden 300 lira değilde 1000 lira aldılar yazsaydım ? Firma yada şahıs bu kadar sessiz kalır mıydı ? birkaç dakika içinde "yalan söylüyor silip ve kamera kayıtları bunlar" demez miydi !
ben ordayken bu işlemden memnun kalmadım para ödemiyorum, yada sadece 100 lira öderim desem, çıkıp gitmek istesem, beni dışarı bırakırlar mıydı ? mağazada tartışsam sizce kim haklı olurdu ?
Retul ölçüm firması ülkemizden 2 kişiye sertifika vermiş "bu sertifilarda ömür boyu geçerli herhalde" Neyse, bike fit yapanlardan biri bu işlemi 2 - 3 saatte yapıyor, daha sonra ağrınız sızınız oldumu, bir şikayetiniz var mı diye bakmak için tekrar ücretsiz kontrol randevusu veriyor ve ilerde yeni bisiklet alırsanız onun ayarlarını da ücretsiz yapıyor,
Diğer arkadaş ise bike fit işlemini 15 dakika ile 45 dakika arasında yapıyor, daha sonrası için kontrol vs hiçbir randevu hakkınız olmuyor, yeni bisiklet alırsanız; "verdiğim ölçülerle kendin ayarla" diyor, yada "bir bisikletçiye götür ayarlasın" diyor.
Bu formülden söyle sonuç çıkıyor ortaya; Retul firmasının bir standartı yok, yada bize öyle yansıtılıyor. her sertifika sahibi kafasına göre takılıyor, bora'nın 15 dakikada basitçe yaptığı ayarı, neden çağrı 2 saatte zar zor yapabiliyor, ve hepiniz aynı sertifika ile yapılan süre ve hizmet farkını yıllardır bildiğiniz halde, neden bu güne kadar dikkat çekmediniz, uyarmadınız ? Belki başka ülkelerde bu işlemi 5 dakikada yapabilen daha uyanık arkadaşlar da vardır. bilmediğim için yorumu daha bilgili arkadaşlara bırakıyorum.
Şirketler yurtdışındaki daha büyük şirketlerden çok farklı sertifikalar alırlar, bu sertifikaların şartları çok ağırdır, ortak yaptığınız işinizle alakası olmasa bile, binanızın şekline, kapıların yönüne, merdivenlerdeki kaydırmaz bantlara, atık kağıtlarınızı ne yapacağınıza kadar herşeye karışırlar, her yıl yada belli aralıklarla sizi kontrol ederler, kısacası sertifika sizde sürekli kalmayabilir, denetimi geçemezseniz, işi ve sertifikayı sizden alırlar, şartları karşılayan başka bir şirkete verirler. "Mahkeme kadıya mülk değildir." Retul vs. sertifikası da, hakkı olmayana mülk olmamalı, sırf ona yaslanıp, kişi her istediğini yapmamalı.
Yukarda yazdıklarım işin teknik bölümüydü, işin Maddi bölümüne geçersek; Boğazda bir lokantada balık yerim 300 lira veririm, ama eminönündeki sandalcı, ekmek arası balığa 300 lira isterlerse olayın boyutu değişir.Konuyu açan mehmet arkadaşımızı tanımam, ben daha bisiklete başlayalı birkaç ay oldu, fakat Mehmet yine şanslı bike fit ayağına "Antalya'ya" gelmiş, ben ise Ankara - İstanbul benzin parası, otoban ücreti, fit ücreti, yemek, uykusuzluk vs. yanında 1000 liraya yakın para ödedim. Bisikletçilerde sıraya sokulup 15 dakikada üstün körü fit yaptırmamak için binip istanbula gittim, malesef sonuç değişmedi.
Bisikletçilerde sıraya girip 300 liraya "İNDİRİMLİ" Bike Fit geldi, bende yaptırdım diye sevinen arkadaşlar, yanılıyorsunuz. bu bir ilizyon, yanınızda sıraya girmiş bisikletçiler de bunun farkıda değiller, herkes çaresiz, sıra bana gelecek mi, gitmeden beni de yapar mı, ya yetişmezse ne olurum, endişesi ve acelesi var, özellikle sizden para almak için bekleyenlerin ! siz evinize yarım yamalak fit ile yarı mutlu, yarı şaşkın gidiyorsunuz, ama aslında yapılması gerekenler yapılmamış oluyor, sonra başınıza geleni daha iyi anlıyorsunuz. hayatınızda belki yüzlerce kez yaptığınız şeyler vardır, hepimizin mesleki uzmanlıkları vardır, yöneticidir, doktordur, kimi arkadaşların belki holdingi vardır, fakat ilk defa bike fit yaptıran her insan inanın garip bir şaşkınlık yaşıyor, ne denirse onu yapıyor, karşı tarafta tam bu zaafınızı kullanıyor. Lütfen heyecanlanmayın, çok basit ve önemsenmeyecek bir işlem, saygıda kusur etmeyim derken, sağlığınızdan ve ayarlarınızdan olmayın.
Mehmet'in lastiği neden patlakmış sorusuna gelirsek, "mehmet sadist olduğun için, bisikletinin lastiğini yağmurda patlatmış, yetinmemiş bide o halde bike fit yaptırmaya gitmiş".
Adamın lastiği patlamış ! ben Strava da Kom kovalarken bile, yolda kalmış bisikletçi görünce durup, birşey lazım mı diye soruyorum, yolda lastiği patlak yol bisikletçisiyle karşılaşırım diye arabamda sürekli büyük pompa ve iç lastik taşıyorum,
Mehmetin, yada başka bir arkadaşın, bu kişi bir bayan da olabilir, lastiklerinden biri patlaksa bike fit yapan kişi insanlık namına duracak, yardım etmese bile lastiğin yapılmasını bekleyecek, patlak lastikle Bike fite başlamayacak, başka bir mesajda arkadaşın belirttiği gibi ön lastiğin sunta vs. ile tutturulması ayrıca şık olmamış. retul'un ön lastik tutucusu kullanılmalıydı "bayanın olduğu fotoğraftaki".
Bike fit yapacak kişi bir şehre yada bir yarışa gitse, herkes elinde 300 lirayı havaya kaldırsa, işlemin 2 dakika sürmesine bile razı olsalar, yinede bilgili ve saygılı bir uzman, onların hepsini ayrı ayrı değerlendirir. hepsine belli bir zaman dilimi ayrırır. hırsa kapılıp kısa günün karı diye hepsini yapmaya kalkmaz, zaten yapamaz da. Zamanı yokmuş, işi yoğunmuş, çok havalıymış, tekmiş. Bunlar mazeret olmaz. biz makina değil İNSANIZ arabaya rot balans ayarı yapar gibi hoyrat davranma hakkı yok.. ne söylesen lafı ağzına tıkıyor, omuzumu ölçemedin diyorsun, gerek yok diyor " bisikletlerimin biri 44 diğeri 42 cm gidona sahip" bunu da belirtmeme rağmen yine ölçmüyor, sele bana uygun mu, değil mi ölçmüyor, söylüyorsun yine ölçmüyor, sene 2018 olmuş mahalledeki bisikletçi bile sele - kalça ölçüm cihazı getirtmiş, bu ölçmüyor. çünkü umurunda değil ! ama sen 300 lira yerine 250 lira versen dünyayı başına yıkar, tüm spor camiasına her yarışta seni rezil eder.
Bike fit yaptırmak isteyen kişi; Meşhur bir şahıs, tanınan bir sporcu, güzel ünlü bir manken, yada youtube kanalı olan biri olsa, başka ilgi, normal bisikletçi gidince başka ilgi, hatta bir arkadaşım dedi ki; "abi elimizde kamera ile gideyim, youtube kanalım var vs. desem, kameralar da açık olduğu için belki benim fiti düzgün yapar." sana kamera açtırmaz, diğerlerine reklam için açtırıyor dedim.
Bike fit yaptırıp rahatsız ve mutsuz olan çok kişi var, ama insanlar çekindikleri için, tartışmak istemedikleri için veya işlerinin yoğunluğundan, lanet olsun, haram olsun deyip içlerine atıyorlar, birde yaftalanma korkusu var neticede karşında büyük firmalar var, elbette tüm ekibi kendinden yana olacak, onun sponsor oldukları, youtuber ları vs, insanı boğarlar diye düşünülüyor, onlar da buna güveniyorlar zaten. yoksa yazdıklarımız ve yaşadıklarımızdan fazlasını bisikletçiler, konuya hakim kişiler yıllardır biliyor. Menfaat dünyası olduğu için herkes sessiz.
Aslında sorun yüzeysel bir sorun değil, çok derin bir sorunun yüzeye yansıması, ülkemizde yol bisikleti başka bir dünya, ve bu dünyaya yeni girmek isteyen insan, malesef ormana bırakılmış bir bebek kadar çaresiz ve yalnız başlıyor herşeye..
saygılarımla