Vegan beslenme

oncelikle kimseyi ignelemek gibi bir amacim yok ama meraktan yaziyorum. Bitkilerde aciyi, yendikklerini felan hissediyorlarmis. Bu bilgiden hareketle veganlarin sebze ile beslenmeleri kendi felsefeleri ile celismiyor mu?

(link)

Bisiklete binince karbon ayak izimiz azalmayacak mıydı? E bisiklet üretim prosesinde de karbon salınımı var.Niye bisiklet tercih ediyoruz,binmeyelim o zaman .Bu mantık ne kadar saçma ise bir vegana bitkilerin de canı,hissi var gibi bir argüman sunmak o kadar gereksiz.Veganlar yüzlerce akla,mantığa vicdana hitap eden neden sunabiliyorken ''bitkilerin de canı,hissiyatı varmış'' demek gerçekten çok manasız kalıyor.

Veganların karbon salınımlarının düşmesinde ve küresel ısınmanın engellenmesinde etkisi olduğunu da öğrenmiş bulundum.

@9magiko

Selamlar.. Antalya da yaşıyorum ve dışarıda fazla vegan yemek seçeneğim yok. Öğle yemeğim de dahil olmak üzere evde yemekleri ben yapmaya başladım. Yemek kültürüm ve becerim bu sayede gelişiyor.Hatta annelerimiz gibi bir tarif defterim bile var
Janjanlı vegan köfte,vegan sucuk ,vegan yoğurt , tofu, vegan peynir gibi ürünleri kullanmiyorum. Sadece hafta 2 litre migroslarda satılan Soya yada Pirinç sütü kullanıyorum kahvaltım için.
Yemek tariflerinde Türk literatürü çok zayıf. Yabancı youtube kanallarında basic tarifler ile ilerliyorum. Her hafta bir öğünümü ilk kez yiyeceğim bir yemeğe ayırıyorum.

@Hüseyin Odabaş
Bu konunun geçmiş postlarında bu konuya cevap verilmişti, tekrar kısa özet geçeyim.
Bitkiler yer çekimine, ışığa, sıcaklığa ve tabiki hasar alımıma tepki verirler, bu tepki vermesi yeni bir buluş değil yüzyıllardır bilinir. Işığa doğru uzarlar, kökleri suya doğru gelişir, kökler toprağa, yapraklar yerçekiminin tersine uzar ,sıcaklık değişimlerine de tepki verirler. Bununla birlikte Bizim ve tüm omurgalı canlılarda olan merkezi sinir sistemleri yoktur. Acıyı hissedemez, öngöremez ve kaçamaz ama hasar aldığında o bölgesini onaracak biyolojik mekanizması vardır, tıpkı suya ve ışığa tepki veren sisteme sahip olduğu gibi.. merkezi sinir sistemi ise bize ve hayvan akrabalarımıza yaşama isteği, ölümden ve acıdan kaçınma yeteneği, tehlikeyi sezme, içgüdü gibi "bilinç" vermiştir. Bilim ile son bir kaç yüzyıldır bitkilerin merkezi sinir sistemi olmadığını bununla birlikte kimyasal ve biyolojik iletiler ve tepkimeler ile yaşamlarını devam ettirecek tepkileri gösterirler ama bilinçleri yoktur. Geçen bir kaç yüzyıla kadar Dünyadaki çoğu kültürde ağaç ve bitkilerin ruhları olduğuna inanılırdı. Canlı olmak ile bilinçli olmayı karıştırdığımız için bu tarz ruhsal/bilinçsel yetileri bitkilere bilim dışı olarak yakıştırmaktadırlar. Merkezi sinir sistemi olmayan ama canlı olan ; mantarların da, bakterilerin de, bitkilerin de bilinçleri yoktur.(günümüz bilimi ışığında)

@Abdullah ozturk
Bitkilerin bilinçli olduklarını söyleyenler de var..Neyse..
Sevgili Abdullah,size iki soru da ben sorayım;
1-Evinde hayvan besleyen bir vegan olabilir mi?
2-Dağda X otuyla beslenen bir hayvan var diyelim..Biz de o dağa yakın bir yerde yaşayan veganız..O otu ara sıra dağa çıkarak tüketmemiz,o hayvanın yemeğini elinden almak manasına gelmez mi?Hayvanları sevdiğini söyleyen bir veganın,hayvanların yiyeceklerini yemesi normal mi?

@Abdullah ozturk

Bilgiler için teşekkürler. Ben de olabildiğince evde yapıyorum ancak değişik şehirlere gidince nerelere gidilebilir gibi bir bilgi bankası olsa faydalı olur.

Bitkiler ile ilgili de aslında bilinci var mıdır, ruhu var mıdır falan bunlara girmeden ilk başta şu açıdan düşünebiliriz. Bitkileri budamak, yapraklarını almak ya da meyvelerini toplamak bitkilere çoğunlukla zarar vermediği gibi birçok durumda da faydası olabiliyor. Meyveleri toplanmayan bir ağacın meyvesinin üzerinde çürümesi hastalığa yol açabiliyor, ya da yol açmasa bile o meyve bir süre sonra kendiliğinden düşüyor zaten. Aynı şekilde bilinçli yapılan budama da ağaçların daha sağlıklı ve uzun ömürlü olmasını sağlayabiliyor. Daha küçük bitkiler, otlar, vs. ise zaten seyreltilmeyince birbirlerine alan bırakmadığı için otomatik olarak kendilerini öldürmüş oluyorlar. Bu örneklerin hiçbirini hayvanlara uyarlayamayız çünkü kolu kesildiğinde daha sağlıklı olan, yerine daha iyisi çıkan bir hayvan yok en basitinden. Örnekler çoğaltılır ben sadece bilimsel ölçümlere bile gelmeden bu açıdan bakınca farkın anlaşılacağı düşüncesindeyim.

@ahlaksız

Ben evimde değil de bahçemde hayvan besliyorum ancak beslenmesini de savunmuyorum. 2. soruyla ilgili dağa çıkıp otu tüketmemiz konusu bence doğru bir örnek değil. Dağdaki ot sadece hayvanın yiyeceği değil, doğanın bir parçası olan insanın da gıdası aynı zamanda. Önemli olan hayvanların da yaşam hakkına saygı duyacak şekilde düzgün miktarlarda toplamak ya da kullanmak. Sonunda aynı döngünün parçasıyız ve ölüp gittiğimizde biz de başka bitkilerin, hayvanların besini oluyoruz. Hatta ölmesek bile günde defalarca bilerek ya da bilmeyerek başka yaşamlara kaynak oluyoruz vücudumuz ve ürettiği maddeler ile.

@9magiko
Ot örneğimi farklılaştırayım o zaman..100 dönüm bir arazi var..Tarıma elverişli ama ekilmemiş diyelim..Burada tilkisinden,karıncasına kadar bir sürü hayvan yaşıyor..Bu araziye ıspanak ekildiğini ve bunun da veganlara servis edildiğini düşünelim..Ne oldu şimdi?Veganlar,hayvanları önemsemiş mi oldu?
Birileri ıspanak yiyecek diye,bir sürü hayvan yaşam alanından mahrum kaldı,yok oldu..

İnsanın varlığı,diğer hayvanlara bir tehdit zaten..Et yememiz veya yemememiz bir şeyi değiştirmiyor..Veganlık,din veya ideoloji gibi kişinin tutunduğu bir dal sadece..Hepsi bu..
Evinizin bahçesinde hayvan besliyorsunuz ama hayvanları çok düşündüğünüz için et tüketmiyorsunuz..Burada bir paradoks var..Beslediğiniz hayvanın yaşam alanı ne kadar ve siz o hayvanı,ne kadar alanda tutuyorsunuz/hapsediyorsunuz?

@ahlaksız

Sadece 100 dönüm arazi olduğu varsayımı mı yapıyoruz, dışında hiçbir yer yok mu? Bu durumda çok dertlenmeye gerek yok zaten veganlar da açlıktan öldü herşey yok olup gitti. Ama gerçekçi bir hale getirirsek, alan ne kadar olursa olsun bir miktarında tarım yapılıp kalanı hayvanlara bırakılırsa, insanlar ihtiyaçlarından fazla tüketmezse, yapılan işler çevreyi koruma bilincine bağlı yapılırsa her canlıya şans tanınmış olur.

Veganlık ile din ya da ideolojiyi aynı kefede değerlendirmek hangi mantıkla mümkün bilmiyorum ama benim için farketmiyor. Ben 3-4 mesaj öncesinde söyledim zaten kendimi herhangi bir gruba, topluluğa üye falan görmüyorum. Veganım falan diye gezmiyorum sadece mevcut seçeneklerden en mantıklısı bu (benim için) ve veganlık da dahil olmak üzere her düşüncenin, akımın, felsefenin ya da bilgi birikiminin sadece aklıma yattığı kadarıyla ilgileniyorum. Yani veganlığın savunduğu her şey doğru ya da iyidir gibi bir yaklaşımım yok. Ama sizin hepsi kötü, saçma gibi bir yaklaşımınız var.

Hayvan beslemeyle ilgili de en ufak bilginiz olmadığını düşünüyorum şu mesajınızdan. Örnek köpekler ise, ki şu anda sizin verdiğiniz örnek bu, kendi haline bıraktığınız köpek de belli bir bölge içerisinde tüm hayatını yaşıyor. Bu bir mahalle, sokak ya da doğada 2 kilometre çapında bir alan olabilir ama onun da sınırı diğer köpeklerin ya da canlıların alanı. Yani köpekler bahçede değil dışarıda olsalar tura katılıp Afrika'ya gitmeyecekler. Neyse ben insanların hayvan beslemesini falan savunmuyorum sadece buradaki bakış açınız doğru değil. Ben de hayvanların kendi doğal alanlarında yaşaması taraftarıyım. Şu anki durum biraz mecburiyet oldu.

Neyi savunarak bu örnekleri öne sürüyorsunuz ya da amaç/sonuç ne bilmiyorum ama fazla zorlama olmuş hepsi. Başka yere gitmeden burada bırakalım. Tartışmak istediğiniz bir konu varsa yeni bir başlık açın ya da özelden de devam edebiliriz.

@ahlaksız
Selamlar @ahlaksız ,
1.isteyen besleyebilir, bununla birlikte veganlar hayvanların canlı yada cesedinin bütün yada parça halindeki ticaretine , hayvanlardan çalınan derileri,sütleri, tüyleri, kıllarının ticaretine çıktığı gibi karşı çıkar. Para ile satin alınmasa bile; Hasta, bakıma muhtaç ve tek başına sokakta yaşayamayacağına inandığı hayvanlar dışında beslemenin/sahiplenmenin doğru olmadığını düşünüyorum. Bunun ötesindeki hayvan sahiplenmeleri/beslemeleri; insanın en masum ifade ile arkadaşlık,dostluk, yalnızlık ihtiyacını karşılaması için gene hayvanı kullanması demektir, zararsız gibi gözükebilir ama hiç bir hayvanı kendi tatmininiz için ve hayvan için zorunlu olmadıkça sahiplenmemek gerekir diye düşünüyorum.
2. Doğadaki bitkiler sadece insana ait olmadığı gibi başka bir hayvan türüne de ait değiller. Doğal yaşam rekabeti dahilinde insan ile bitki yada et yiyen başka hayvan yiyecek yada barınak rekabetine girebilir. Yiyeceğini aldığımız hayvan , kendisini avlayıp yememizin yerine otunu almamıza pek ses çıkarmayacaktır . Bu konu aslında sorduğuz halinden ziyade daha farklı açılardan incelenmeli; sorunuzdaki vegan kişi 1 yılda 200 kg ot yiyerek hayatını idame ettirip 200 kg otu o bölgenin hayvanından çalmış diyelim, lakin mevcut düzende ortalama yıllık 50 kg et tüketimi için beslenen besi hayvanına en az 1000 kg ot , litrelerce su ve fazlaca alan gerekecektir. Veganlık; sizin geleceğini merak ettiğiniz otu çalınan yaban hayvanın canına kastetmediği gibi onun için mevcut hale göre daha iyi ve daha yaşanabilir ortamı sağlayacaktır.
Syg

@Abdullah ozturk
Anlıyorum,cevap için teşekkürler..
Yalnız şöyle bir şeyi de söylemem lazım..Kötümserim ya,içimde kalmasın
Mesela günde 200.000 insanın Dünya'ya geldiği söyleniyor..
Durumun vahametini görmek için şöyle bir siteye bakılabilir;
(link)
Rakamlar KORKUNÇ..Vegan olmamız veya market poşetlerini paralı yapmamız,bir şeyi değiştirmeyecek..Yeryüzündeki hayvanlar,homo sapiens yüzünden teker teker yok oluyorlar..Türler yok oluyor..Soykırım yapılıyor..Homo sapiens yapıyor bunu..Tam bir TERMİNATÖR var karşımızda..Her şeyi yok ediyor..
Yani,otta yesek,ette yesek,sonuçta yiyiyoruz,tüketiyoruz,bitiriyoruz,durmuyoruz..Sorun bu..Bu devasa sorun karşısında vegan olmanın bir anlamı yok ki..
Hayvanları gerçekten düşünüyorsak;
1-Üremeyeceğiz..
2-İnsanların üremesine karşı olacağız..
Veganlar ürüyor mu?Evet,çoğalıyorlar,bir virüs gibi..
Yukarıda bahsettiğim kitabın vegan yazarı,şahane bir insan..''Ben veganım,insanların üremesine karşıyım'' diyor..İşte bu..
Yani veganlığı salt et yememek olarak görmemek lazım..''Et yemiyorum,süper insanım'' filan..Böyle bir şey yok..
Evcil hayvan konusundaki düşünceleriniz güzel ama herkes sizin gibi düşünmüyordur..

Ben de sorular için teşekkür ederim @ahlaksız
Sizin gibi kötümser değilim, insanlığın düşünsel evrimi çok hızlı. Değişim, bilim ile birlikte son iki yüzyılda çok yol aldı. Soylu ve üstün krallıklar hanedanlıklar yıkıldı, kadınlar mal olmaktan bireyliğe geçmeye başladılar, milliyetçiliğin sadece eskinin masalları olduğu anlaşıldı, yaratılış çöktü can çekişiyor, biyoloji gayet net bir şekilde özel olmadığımızı ortaya çıkardı. Bunların çoğu son 200 yılda oldu. Evrim çok hızlı, değişim bugüne kadar yok edici olan insanı ,hayat verene bile eninde sonunda dönüştürecektir. Veganlık da bu evrimin, dönüşümün bir parçası.
Syg

Merhaba değerli arkadaşlar

Protein bildiğiniz gibi vücudun fonksiyonlarının en iyi şekilde çalışması için gereken en önemli gıda maddesi. Ayrıca özellikle vücut kaslarının aktif olarak çalıştığı sporlarda kasların onarımı ve gelişimi için de yine en gerekli olan gıda, yani olmazsa gerçekten olmaz. Protein olarak da en iyi gıda kaynaklarının başında bildiğiniz gibi et, süt, yumurta, peynir geliyor. Vegan beslenme tarzında hayvansal protein tüketmemek ciddi bir eksikliğe yol açıyor, yani tamamlanması zor bir protein açığı oluşturuyor. Elbette mercimek, nohut, fasülye gibi baklagiller de protein olarak nispeten iyi bir içeriğe sahip olsa da amino asit profili açısından kesinlikle bir etteki kadar doygun bir amino asit profiline sahip değil, doğal olarak da yoğun spor yapan bir sporcunun sadece bunlarla protein ihtiyacını tamamlamaya çalışması ne derece doğru olur tartışılır. Yine de eğer hayvansal protein almıyorsanız mutlaka protein tozu ve amino asit desteklerini incelemenizi öneririz.

(link)
(link)
(link)

@SisTurkiye

Bu bilgileri iyi niyetle paylaştığınızı düşünüyorum, fakat yanlış bilgiler ve yönlendirmeler içerdiği için uyarma zorunluluğu hissediyorum. Ben ve benim gibi birçok vegan sporcunun bahsettiğiniz hayvansal proteinleri veya bitkisel proteinler içeren gıda takviyelerini kullanmadan, ki ben gerekli olduğunu da düşünmüyorum, (doğrusunun ve sağlıklısının ürünlerin içerisinde bulunan bileşenlerin direkt yolla alınması gerektiği şeklinde olduğunu düşünüyorum) gayet başarılı sonuçlar elde ettiği ortada. Ancak ve ancak yaptığı egzersizlerin gerektirdiği bileşenleri alamayacak şekilde beslenen kişilerin sağlık ve performans değerlerinin düşmemesi için takviyeye yönelmeleri gerekmektedir ki bu da sadece veganlar için değil yetersiz veya dengesiz beslenen her bir birey için geçerli bir durumdur. Bitkisel proteinler sadece nohut, mercimek gibi ürünlerle kısıtlı değildir, gluten, tohumlar, amarant, çekirdekler gibi içeriğinde çok yüksek protein (esansiyel aminoasitlerin tamamını içererek şekilde) bulunan gıdalar da mevcuttur.

Saygılar.

@SisTurkiye

Merhabalar ,
Ürün tanıtımınız için teşekkür ederim. Bununla birlikte lütfen yanlış bilgiler vermeyin, iyi bilgi edinin, yoksa müşterilerinizin size olan güveni kaybolur.
Aşağıdaki gibi ve google da basit bir arama ile ; hayvan dokusu / bitkisel tohum ve bunlardan yapılan ürünlerin karşılaştırmasına ulaşabilirsiniz. Lütfen PROTEİN sütünunu birkaç kez inceleyin.

Çoğu hayvan yemeyi seven gibi , siz de aldatıcı olan "Protein= Et" gibi yanlış bir bilgiye sahipsiniz.

Lütfen en azından bu başlık altında "sallama" bilgi yaymayalım. Ya da siz sallayın , ben belgeleriyle düzeltirim, doğru bilgiyi yaymak için daha iyi olur

Yine yanlış bilgilerlerle, Peter Sagan - Louis Hamilton- Novak Djkovic gibi VEGAN Sporcu örnekleri varken , sporcuların et yemezse protein olarak eksik kalacağı gibi "sallama" cümleleriniz Veganlara işlemez, ve vegan sporcular bu gereksiz tartışmayı birkaç yıl önce bilim sayesinde bıraktı.

VEGAN etiketli ürünleriniz var mı ? siz ondan bahsedin

Merak ettiğim araştırma fırsatı bulamadığım bir konu, hazır burada da tam yerinde iken sormuş olayım sizlere.
Proteinlerin çok çeşitlilik gösterdiğini herkes bilir. Peki tip olarak hayvansal proteinler ile bitkisel proteinler aynı kefeye konulabilir mi?

Şimdi sırf beslenme tercihim hayvan ölüsü ve bitkileri canlı canlı ayırt etmeksizin yemekten yana olduğu için birileri çıkıp konuyu trollemeyin bla bla bla derse kalp kırarım söyleyeyim peşin peşin

@Abdullah ozturk

Sayın Abdullah ozturk

Öncelikle protein sadece ettir gibi bir söylemde bulunduğumuzu söylemişsiniz ama öyle bir şey söylememişiz? Hatta "mercimek, nohut, fasülye gibi baklagiller" diyerek de bitkisel proteinlere örnek vermişiz. Ardından da "Yoğun spor yapan bir sporcunun sadece bunlarla protein ihtiyacını tamamlamaya çalışması ne derece doğru olur tartışılır" demişiz ki bu konu da zaten tartışılıyor her yerde, biz de tartışabiliriz ☺ Bizim konuya dahil olmamızın sebebi de biraz şu sebepten, gerek sporcu gıdaları tedarik ettiğimiz yerlere gerek kendi merkezimize gelen pek çok vegan müşterimiz var. Geneli de diyetisyen ve doktor önerisiyle geliyor, hatta kan tahlilleri vs eksiklerini tespit edip ona göre beslenmesini düzenlemeye çalışan bilinçli insanlar bunlar. Ve bunların genelinin ortak özelliği ise protein ihtiyacını tamamlayacak alternatif gıdalar aramaları. Bunların da başında whey(peynir altı suyu tozu) ürünleri geliyor. Bize de bu şekilde çok talep geldiği için öneride bulunmak istedik, yoksa ne vegan ne vejeteryan ne de et yiyenlerle herhangi bir sorunumuz olamaz

Ayrıca belirtmek isterim ki Peto Sagan da çok sıkı bir SiS ürünleri kullanıcısıdır?

@SisTurkiye

O zaman tekrar edeyim ; Yazınızdaki "Vegan beslenme tarzında hayvansal protein tüketmemek ciddi bir eksikliğe yol açıyor, yani tamamlanması zor bir protein açığı oluşturuyor" cümlesi yanlıştır. Bitkisel beslenenler protein yönünden eksik kalmazlar. Detay vereyim ; Nasıl siz ürünlerinizi satarken belli bir öğün yada günlük porsiyon miktarı öneriyorsanız, bitkisel beslenen kişlerde günlük almaları gereken miktarı, gerekli bitkisel kaynaklı besin ile alabiliryorlar, bunda tartışılacak bir durum yok.

Ürününüzün içeriğini ayrıca tartışırız , bununla birlikte ürününü pazarlamak için ; bitkisel beslenmeyi eksik görmenizde sıkıntılı bir durum var, çünkü yanlış bilgi veriyorsunuz.

Sorduğum "VEGAN etiketli ürünleriniz var mı ?" sorusuna siz cevap vermediniz , ben vereyim evet siz bilmeseniz de VEGAN ürünleriniz var , Sagan da onlardan kullanıyor muhtemelen. Linki de burada (link)

VEGAN topiğinde , peyniraltı sulu ürününüzü satmak/linkini yazmak yerine , ürününüzün içeriğini/çeşidini daha iyi öğrenip , Veganlara yönelik ürünlerini pazarlamanız sizin açınızdan daha iyi olacaktır.

Syg

@Abdullah ozturk

Abdullah Bey az önce bahsettiğim doktor/diyetisyen önerileriyle hatta kan tahlillerindeki beslenmeye dayalı eksiklikler sonucu günlük protein alımına destek olması adına protein tozu talebininde bulunan çok sayıda kişi sebebiyle konuyu bu şekilde izah ettik, bu kişiler de kendilerini vejeteryan olarak sınıflandırdığı için örneğimizde yer verdik. Bu vejeteryan insanlar beslenmelerindeki protein açığını tamamlayamadıkları şikayetiyle peynir altı suyu tozu kullanmak istiyorlar. Burada yanlış olan nedir?

Elbette vegan/vejeteryan farkı diyebilirsiniz ama benzer ekolun dalları olduğu için bu konuda protein tozuyla ilgili bir fikir vermek çok da yanlış bir şey değil diye düşünmüştük. Türkiye pazarı için Vegan ürün talebi olmadığı ya da ithalat yapılamayacak kadar düşük miktarlarda talep olduğu için ürün portföyümüzde vegan ürün maalesef bulunmuyor. Fakat Peter Sagan, vegan ibaresi olmamasına rağmen sıkı bir jel kullanıcısı olduğunu söyleyebilirim. Yani bu vegan/vejeteryan seçimi biraz da kişilere göre değişiklik gösteriyor anladığımız kadarıyla. Süt ve sütürünlerini tüketeni de var, asla tüketmem diyeni de var, hatta arada sırada et yiyen ama kendini vejeteryan olarak tanımlayan da var? Bu farklılıkların içinde biz de öneride bulunurken bu şekilde arada kalıyoruz maalesef.

@SisTurkiye

Aşağıdaki ifadenizden sonra size sadece iyi günler diyebiliyorum , kusura bakmayın

(Yani bu vegan/vejeteryan seçimi biraz da kişilere göre değişiklik gösteriyor anladığımız kadarıyla. Süt ve sütürünlerini tüketeni de var, asla tüketmem diyeni de var, hatta arada sırada et yiyen ama kendini vejeteryan olarak tanımlayan da var? )

@volkan ismail
İster hayvandan ister bitkiden alınsın, proteinlerin sindirimi midede başlar ve bağırsaklarda yapıtaşı olan amino asitlere ayrılarak biter ve vücudumuzca emilir. Daha sonra vücudumuz tekrar aminoasitlerden sentez yaparak protein zincirlerini/bağlarını oluşturarak özellikle kas ve diğer metabolik işlemlerimiz için kullanılabilir hale getirir. Dünyada bilinen 20 amino asit çeşidinden , insan 12 çeşidini kendisi (dışarıdan protein almadan) sentezleyebilir , bununla birlikte geri kalan üretemediği amino asitlerini çeşitlerini dışarıdan proteinle almak (parçalamak ve tekrar senteze dahil etmek için) durumundadır.
Şimdi gelelim bu sentezleyemediğimiz amino asitleri nerelerden alabileceğimize . Bu amino asitleri tam olarak içeren bitkisel gıdalardan bazıları : ıspanak, fasülye, avokado, bezelye, nohut , soya, patates, kinoa , antep fıstığı dır.
Bu bilgilerin ışığında ; hayvan dokusu yememize gerek kalmadan , protein üretimimiz için gerekli amino asitlerin tamamını bitkilerden alabildiğimizi biliyoruz.
**NOT : Hayvan dokusu yerken , protein dışında, canlının dokusunda kalan sayısız hormonları , kolestrolü, bakterileri, virüsleri de yediğinizi lütfen unutmayın.

Syg

@M.Burak KARADAĞ
bilginiz olmayan konularda saglıklı gelmıyor, mantıklı gelmıyor gıbı konusmanın cok anlamı yok. protein,vitamin, karbonhidrat denilen şey sadece hayvansal gıdalardan alınabilecek bir sey mı? Gerçekten sağlıklı mı değil mi diye bir kaç tane makale okursanız bu konu ile ilgili daha sağlıklı bilgilere ulaşabilirsiniz.

@Abdullah ozturk

Bunlar kendi ifadelerimiz değil! Müşterilerimizin bize söylediğini biz de size söylüyoruz ama siz kızıyorsunuz?

Sizlere de iyi günler dileriz