Scudo Sports

Vegan beslenme

Scudo
Yeni doğan çocukları ile birlikte 2 yıldır Vegan yaşayan bir ailenin röportajı .. çok uzun bir yazı değil ..
Veganlığı ; pirzolacılardan , mangalcılardan değil Veganlardan dinleyin...

(link)
 
Ovolakto vejetertanlar bir çok temel besin öğeleri ve vitaminden mahrum kalmıyor zaten . Vegan lar için ise en önemli eksiklik B12 vitamini sanırım. Bunun için de B12 katımış besinler mevcut.
 
  • Beğen
Tepkiler: Abdullah ozturk
@Şafak Başlar

Belirttiğiniz gibi ,Bilim sayesinde artık biliyoruz ki, dengeli bir beslenme ile bitkilerden alamadığımız tek şey B12 vitamini. Geri kalan herşey için bitkiler yeterli.
Haftada bir kaç kez Benexol B12 hapları kullanıyorum. Ayrıca haftada 2 litre kullandığım Soya/Prinç Sütüne de eklenmiş B12 var. 2 yıldır düzenli yaptırdığım ölçümlerde B12 seviyem ; hayvan yiyen ve hayvan sütü tüketen aile bireylerimden daha yüksek seviyede.
 
Trans Continentali başarıyla bitiren Berk Okyay vegan olabiliyor, hiçbir sorun yaşamadan hepinizden iyi işler çıkarabiliyor ama kıçı kırık üç-beş tura çıkan sizler hayvan yemezseniz vucudunuz çöküyor. :agla:
 
:):):):):)
SmartSelect_20181220-132557_Twitter.jpg
 
  • Beğen
Tepkiler: 9magiko
Yeni bir kitaba başladım;
(link)
Yazar veganmış,çevirmen de:huhuu:
Vegan arkadaşlara tavsiye ederim..
 
@ahlaksız

Neymiş bu kitap diye arama motoruna yazmam ile elektronik versiyonunu edinip bitirmem arasında 2 saat geçti sanırım. Öncelikle teşekkürler tavsiye için. Kitabı bitirdim ve veganlıkla belki sadece uzaktan alakalı olduğunu söyleyebilirim. Daha çok -ve fazlasıyla da bencilce- insanlık ve varoluş üzerine yazılmış bir kitap. Mantık kurgusu sayısal bir gözden bakınca tamamen hatalı ve ayrıca her argümanı sonsuz varsayım içeriyor. Buna rağmen daha önce hiç düşünmediğim bazı konularda düşünmemi sağlamış olması bile bir artı diye bakıyorum ve merak edenler okusun diyorum. Tekrar teşekkürler. :harika:

Veganlık konusuna geri dönersek, çocukluğumda ne olduğunu bile bilmeden vejetaryen beslenen yani kısacası et yemeyen biriydim ancak hayatımın ilerleyen dönemlerinde biraz da mecburi durumlardan et yemeye başlamıştım. Et ya da hayvansal gıda tüketmenin sağlıklı olup olmadığı hiç kafamı kurcalayan bir mevzu değildi ve hala da değil ancak olayın vicdani yönü yıllardır göğsümde bir taş gibi duruyordu ve de sürekli kafamı meşgul ediyordu. Bu konuda paylaşılan bazı mesajlar, bilgiler ve videolar sonucunda acaba becerebilir miyim dedim ve 2 aydır vegan olarak hayatımı sürdürüyorum. Veganım, vegan olun, şudur, budur şeklinde yorum yapmayacağım. Kendimi de başkalarını da sınıflandırmak hoşuma gitmiyor, insanların kendilerini illa bir grupta görmek istemesi de bambaşka bir saçmalık. Ben sadece bu durumun beni nasıl etkilediğini kısaca paylaşayım.

2 yönden bakıyorum duruma. İlki bahsettiğim vicdani yön ve tahmin edebileceğiniz gibi artık bu açıdan çok rahatım. Hiçbir hayvana doğrudan ya da dolaylı olarak zarar vermediğimi bilmek başlı başına bir mutluluk. Sağlık açısından bakınca da fiziksel olarak hiçbir eksiklik oluşmadığını, hatta biraz daha dinç hissettiğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Daha detaylı bir yorum yapabilmek veya bir kanıya varabilmek için 2 ay çok kısa bir süre bu yüzden ilerleyen dönemlerde de gidişatla ilgili bilgi paylaşacağım. Belki birilerine faydası olur.
 
@9magiko

"Hiçbir hayvana doğrudan ya da dolaylı olarak zarar vermediğimi bilmek başlı başına bir mutluluk."
Öncelikle vegan değilim ama veganlarin hayvanlara zarar vermek istememelerini takdir ediyorum.
Ancak yazınızın kırmızı ile belirttiğim kısmına katılmıyorum. Çünkü yaşamak için yemek zorunda olduğunuz bitkisel urunlerin üretimi için kullanılan zirai ilaçlar da hayvanlara zarar veriyor. Sadece zirai ilaçlar olarak da kisitlayamayiz bunu. Tarım alanı açmak için yaktığımız ve ya kestiğimiz ormanlar da hayvanların yaşam alanı, gibi cogaltabiliriz örnekleri. Yani üzülerek söylüyorum ki modern dünyada yaşıyorsak, ihtiyacimizi marketten ya da pazardan karşılıyorsak dolaylı olarak hayvanlara zarar veriyoruz. Sadece hayvanlara da değil tüm doğaya...
 
@Abdullah07 Siz görüşlerinizde çok haklısınız, ancak vegan olmaya sadece beslenme şekli olarak bakmamak gerek. Bilinçli veganlar bahsettiğiniz konulara da ayrıca dikkat ediyor. Örneğin zirai ilaç kullanmayan ya da en azından çevreye etkisini gözeterek kullanan ve zararlarını bir bölgeyle sınırlamayı başaran üreticiler var. İşlenmiş gıdalara, endüstriyel tüketime de benzer hassasiyetle yaklaşmaya çalışılıyor. Palm yağı konusundaki hassasiyet bunlardan bir tanesi. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Ayrıca sadece yeme içme değil, giyilen kıyafetlerden kullanılan araçlara kadar bu düşünce tarzı mevcut ve geliştirilmeye çalışılıyor. Hiçbir zaman yüzde yüz doğaya ya da hayvanlara dolaylı zarar vermiyoruz diyemeyiz o konuda haklısınız. Belki 'zarar vermemeye elimizden gelen en büyük gayreti gösteriyoruz' demek daha doğru. En azından kendi alanımızı ve zararımızı kısıtlı tutup onlara da aynı yaşama şansını veriyoruz ya da vermeye çalışıyoruz diyebiliriz. Dünyada 1 tek insan kalsa ve 10 metrekare içerisinde yaşıyor olsa dahi o da sonunda bir canlının yerini işgal etmiş olacak. İnsanın da aynı varoluş mücadelesinin bir parçası olduğunu düşünerek az bir hakkı olduğunu kabul etmek belki en doğrusu olabilir ama tam da burada konu daha derinlere yol alıyor. O yüzden, veganlık konusunda kalırsak, olabildiğince marketlerden ya da endüstriyel ürünlerden uzak durup daha çok kendimiz ürettiğimiz ya da bilinçli küçük üreticilerden/köylülerden elde ettiğimiz gıdalara ve ürünlere yönelmemiz bile bence sizin bahsettiğiniz zararları binde birine indirebilir, yeter ki daha çok insan bu hassasiyetle düşünmeye ve davranmaya başlasın.
 
@9magiko
Rica ederim..Kitabın hem yazarı,hem de çevirmeni vegan olduğu için bu konuya kitabı dahil ettim..Tabi ki kitap,veganlıkla ilgili değil ama yazar bir vegan..Haliyle bir veganın böyle ilginç bir kitabı yazabiliyor olması,veganları da ilgilendirmeli..

Ben karamsar/pesimist birisi olduğum için,kitap bana çok ilginç gelmedi ama sıradan birisi,bu kitaptan muhakkak etkilenecektir..Zaten insana bakışım olumsuz,var olmayı saçma bulurum..Haliyle bu konularda,Amerika'daki bu felsefe profesörü ile aynı kafa yapısına sahibiz..
Şöyle bir şey var..Veganlık veya ateistlik veya eşcinsellik veya müslümanlık veya komünistlik..vb
Tüm bunların bir anlam kazanabilmesi veya iyi bir şey olarak lanse edilmesi için,önce var olmanın iyi bir şey olduğu kanıtlanmalıdır..Bilimsel anlamda,insanın var olmasının mutlak iyi olduğu kanıtlanırsa,seçilen veya seçildiği düşünülen yolun da iyi olduğu tartışılabilir..
Ben var olmanın kötü bir şey olduğunu söylüyorsam,bana hiç kimse veganlığın veya komünistliğin iyi bir şey olduğunu anlatamaz..Bir örnek verecek olursam;İki kişi..Müebbet hapis cezası almışlar..Biri kitap okuyor,diğeri spor yapıyor..Müebbet hapis cezası alan birisinin spor yapması veya kitap okuması iyi bir şey olamaz..Çünkü müebbet hapis cezası başlıbaşına kötü bir şey..Bir kötülüğün içinde veya bir bataklığın içindeyseniz,bir dala tutanmanız o dalın iyi olduğu anlamını doğuramaz..

Ayrıca bu kadar kısa sürede kitap okuyanlara da hayranım..:harika:
 
@ahlaksız Ben kesinlikle veganları ilgilendirmez demek istemedim :), sadece henüz okumayanlar için veganlıkla ilgili pek bir bilgi içermiyor uyarısı yapmak istedim. Bence vegan olan olmayan herkesi ilgilendiren bir konu, en azından üzerinde düşünmek gerek. Ben kendimi iyimser/kötümser bir gruba sokmuyorum ve sizin değindiğiniz var olmanın iyi bir şey olduğu/olmadığı konusunda da benzer düşüncelerim var. Ancak kitabın yazarının kurduğu mantık matematik olarak hatalı ve bütün tezi aynı yaklaşım üzerinden savunuyor. Yani ispat etmek için fazla zorlamış ve gerekçelerini de sadece bilinen gerçeklere dayandırıyor. Bilmediğimiz, henüz anlayamadığımız ya da anlamlandıramadığımız şeyleri hesaba katmıyor ancak bunlar hakkında varsayımlarda bulunuyor sürekli. Bu açıdan ben fikirlerine katılmakta baya güçlük çektim. Sorduğu sorular büyük olabilir ancak daha da büyük soruları (gerçekten var mıyız, neden varız, iyi nedir, kötü nedir gibi en basitleri de dahil olmak üzere) cevaplamadan ya da değerlendirmeden bütün tezini varlığımızın iyi bir şey olup olmamasına dayandırmak, hatta bir adım ötesinde iyi bir şey olmasını da sadece mutluluğa biraz bencilce bağlamak kitabın ve savunduğu felsefenin potansiyelini baltalamış. Haklı olduğu birçok konu da var elbette bu yüzden merak edenler okusun diyorum. Daha fazla spoiler vermiyorum. :suspus:

Hızlı okuma konusu da askeri okuldan kalan bir miras diyelim. Zorunlu öğrenmiş olsak da çapraz okuma edindiğimiz en güzel alışkanlıklardan biriydi.
 
@9magiko
Ben de bazı sayfaları atladım veya hızlı hızlı geçiştirdim..Bu felsefe diline biraz yabancı olduğum için,güçlük çekiyorum..
Bu bahsettiğiniz bilmediğiniz/anlayamadığınız şeyler tanrı gibi bir şey mi?Gerçekten var mıyız derken,matrix gibi bir şeyden mi bahsediyorsunuz?
 
@ahlaksız

Tanrı da bir bilinmeyen ya da tam kavrayamadığımız bir mevzu evet ancak sadece ondan bahsetmiyorum. Var olmadığımız bir dünyanın ya da evrenin daha iyi mi kötü mü olacağını kesin olarak biliyor muyuz mesela? Böyle bir versiyonu değerlendirebilmemiz, hesaplayabilmemiz mümkün mü? Şu anki koşullarda değil. Daha bunun gibi sorulara cevap veremiyor iken herşeyi insanın var olması acı getirir, o yüzden aslında iyi algılasak da çoğunlukla dünya kötüdür, içten içe mutsuzuz ve bu yüzden de hiç olmasaydık daha iyiydi gibi bir bakış açısıyla değerlendirmek (kitabın yazarının gittiği yoldan bahsediyorum) elimizde sadece 1 değişkenin değeri varken 5 değişkenli bir denklemi çözmeye çalışmaktan farksız. Kitapla ilgili karşı çıktığım nokta bu. Gerçekten var mıyız derken de şunu demek istiyorum; var olduğumuza dair tek kanıt kendi algımız. Algılarımızın da kolayca manipule edilebildiği ortadayken gerçekten var olduğumuzu kabul edip var olmasak daha iyiymiş demek çok basite kaçmak oluyor, demek istediğim bu. Matrix bu konunun popüler kültüre uyarlanmış basit bir versiyonu sadece.
 
@9magiko
Tanrı bir bilinmeyen değil aslında..Ateistim..
Yazar,yaşadığımız Dünya'dan bahsediyor,kainattaki başka bir gezegenden filan bahsetmiyor..Eğer kainatta yaşanılacak başka gezegenlerin varlığına inanıyorsanız,itirazınızda haklısınız..Ben böyle bir şeyi de irrasyonel bulduğumu söyleyeyim..Yani bana göre Dünya dışında yaşam yok..
Çocuk sahibi olmamalıyız..Yazarın dediği bu..Bence %100'de haklı..Bekar birisinin,şu an var olmamış çocuğunu var etmeye hakkının olmadığını söylüyor..Dünya'nın çocuk yapacak bir yer olmadığını,böyle bir seçimde bulunamıyacağımızı,bunun hem kendimize,hem de çevremize zararlı sonuçlar doğuracağını söylüyor..Bu konuda tabiki bir kesinlik yok,matematikle/istatistikle somutlaştırılacak bir durum yok..
İnsanlara bu konuda baskı filan da yapılamaz ama Dünya genelinde yapılan baskıyı(en az 3 çocuk gibi) düşündüğümüzde ve Dünya'nın içinde bulunduğu durumu da düşündüğümüzde,aslında çocuk yapma baskısının ve çocuk yapmanın ne kadar zararlı/kötü bir şey olduğu çok rahatlıkla anlaşılır..

Var olmak konusunda şüpheci olmanız normal ama evrim teorisi bence bu şüpheyi gideriyor..Evrim teorisi olmasaydı,''acaba Matrix içinde olabilir miyiz?'' diye düşünebilirdim ama hayvan(homo sapiens) olduğumuz bu kadar barizken,varlığımızın tartışılmasına gerek yok..

Veganlar kızmayın bize,konu sayemizde aktif duruyor işte:huhuu:
 
@ahlaksız Neredeyse tamamına katılmıyorum bu sefer :) ama bu başlık altında tartışmak da şık olmuyor. Belki başka bir başlıkta bu tartışma devam eder. Vegan beslenmeye dönelim ve uzun süredir vegan olan arkadaşlara bir soru sorayım bu vesileyle. Yaşadığınız şehirlerde bildiğiniz/sevdiğiniz vegan mekanları paylaşabilir misiniz?
 
  • Beğen
Tepkiler: Abdullah ozturk
Geri