Eski güzel günlerde, antibiyotik reçetesiz satılırdı. Eczane girer istediğiniz antibiyotiği alırdınız. Ahali antibiyotik içeceğini nereden öğrendi? İlaç şirketlerinden. Basit bir soğuk algınlığı için doktora gittiğimde bir antibiyotik, bir ağrı kesici, bir de vitamin yazardı. Tabldot gibi reçete. Ağır hastaya da, ihtiyacı olmayan kişiye de aynı antibiyotik yazılırdı. İlaç şirketi, doktora şu kadar kutu bundan yaz, bu yaz tatilin benden dedi mi işin rengi değişirdi. Hasta olunca, doktora gidince hep aynı ilacı alan kişi, zamanla benzer sıkıntılar hissetti mı artık doktora gitmeden kendi antibiyotiğini kendi alır oldu. Sistemi analiz etmek lazım.
Sistem, aşı olup 14 gün içinde öleni aşılı saymıyor. Neden? Ölüm sebebi neyse, kalp krizi, damar tıkanıklığına bağlı organ yetmezliği vb gibi sebeplerle rapor düzenleyip gömüyor. Eğer dünya çapında bir pandemi söz konusu ise, otopsi mekanizması çalıştırılıp aşı olan neden öldü, aşı olmayan nasıl bir şekilde öldü bu verilerin toplanması ve değerlendirilmesi gerekiyor.
Bu aşıya karşı, insanlar. Diğer aşılara karşı değiller. Aşı karşıtlığı kapsamında, tüm aşılara karşıymış bu insanlar gibi bir hava estiriliyor. Alakası yok. Bilime güvenmeyen cahiller sürüsü, dünyanın düz olduğuna inanır bunlar şeklinde aşağılamanın dibi yok. 31 aralık 2019 da duyurulduğundan beri, resmî kayıtlara 224 milyon vaka geçmiş. 4600000 ölüm kaydı düşülmüş. Sadece bu sene 5milyondan fazla kanserden ölen var. Aşıya zorlayan kuvvet, sigarayı, işlenmiş gıdaları, sanayi tipi şekeri yasaklasın hatta ortadan kaldırsın. Yiyorsa.
Ben kansere aşı buldum diye çıksam, acaba 4 bilemedin 6 ayda izin çıkar mı sizce? Aşı olanlar kansere yakalanıyor ama daha az acı çekiyor bir başarı midir?
