@Anonim @Ceasar Bravo
Aşağıda süt olayına tam bakıyorum. Zamanında anne sütüne bile isyan vardı. Çocukların anne sütüyle beslenmesini engelliyolardı. O zaman da bilim son modaydı. Herkes bilime güveniyordu. Modadan kastım bu. O devrin bilim modası anne sütünü kullanmamaktı. bu devrin modası aşı olamaz mı? Belki aşı %100 doğrudur. Ama bilim kuşku temelli değil midir? Anne sütünü kullanmamayı da bilimsel temele dayandırıyorlardı sonuçta. Ranitini piyasaya sunarken de altına bilimsel bi makale yazıyolardı. Yani biri veya bir grup olumlu makale yazdı diye hemen inanmamız mı gerekiyor? Anne sütünün geri dönmesi 20-30 sene aldı. Aşı karşıtlarının da zaten hemen haklı çıkma gibi düşünceleri yok. O zamanın baskı araçları bugünkü kadar güçlü olsaydı anne sütü içenlere ceza vermeye kadar giderdi olaylar heralde. Devrin şartlarını görmezden gelerek yorum yapıyorsunuz bütün olay bu bence. Başka bir örnek olarak, yüzde yüz kul yapısı olan boeing 737 max da onay alıp piyasaya çıktı. Ama görüldü ki o kadar boeing'in mühendisine rağmen bişeyler yanlış yapılmış ve Federal Aviation Administration da bunu görmemiş uçağın piyasaya çıkmasına onay verilmiş ve arkasından kaç kişi öldü. Yüzde yüz kul yapısında bu kadar hata oluyorsa, hala sırları çözülememiş insan vücuduna enjekte edilen bişeyin tam istenilen doğru sonuçları vericeğinden, yan etkisi olmayacağından nasıl emin olabiliyorsunuz? Rahmetli olan tanıdıklarınıza ise üzüldüm. Nasıl ölümler aşının yapılmasını, bütçesini hızlandırıyorsa, aşı karşıtlarının güvensizliği de bu aşıların daha da araştırılmasına yol açıyor. Yaptım oldu anlayışının ötesine geçiyor en azından.
Edit: Bunun dışında hastanede ilaçlara dayanamayıp ölen hastalar için de bir bilgi yok? İlaç kaynaklı virüs hastalarında vefat eden tanıdıklarım var kalpten vefat ettiler genellikle.
By the 1940s and 1950s, physicians and consumers regarded the use of formula as a well known, popular, and safe substitute for breastmilk. Consequently, breastfeeding experienced a steady decline until the 1970s ((link)).
Aggressive marketing of formulas in developing countries contributed to a global decline in breastfeeding. The decline generated negative publicity for formula manufacturers, and in the 1970s, a movement began to promote breastfeeding. In the United States, groups such as the National Council of Churches’ Interfaith Center on Corporate Responsibility and the Infant Formula Action Coalition initiated public-awareness campaigns on the importance of breastfeeding. Over the next 30 years, their efforts resulted in a steady increase not only in the percent of infants breastfed in the United States, but also on the duration of breastfeeding ((link)).
(link)
Tam olarak linkteki doktorun görüşlerini savunuyorum. Link açmaya üşenenlere tweetlerini kopyaladım
Aşı olmuş ve yakınlarıma da yaptırmış bir hekim olarak aşı olunmasını tavsiye etmekle beraber, aşı olmak istemeyenlere ikinci sınıf insan muamelesi yapılmasın doğru bulmuyorum.
İnsanlar tıp bilimindeki yeniliklere şüpheyle yaklaşmakta hiç de haksız sayılmaz. Zira mazimiz çelişkilerle dolu..
Çok değil 10-15 yıl önce en ucuz ve en iyi protein kaynaklarından biri olan yumurta, kalp damar düşmanı ilan edilmişti hekim abi ablalarımız tarafından. Bir süre sonra aklandı…
Rahmetli annanem dönemindeyse anne sütü günah keçisi ilan edilerek, annem gibi bebekler hazır mamalarla hiç anne sütü almadan büyüdü…
Malum firmada öğrenciyken part time çalışmış olmama ve birçok sıkıntılı vaka bildirimini bizzat biliyor olmama rağmen başıma gelen talihsizlik ise kaderin cilvesi mi denir kazığı mı bilmiyorum. Tek bildiğim az daha babamı ellerimle öldürmüş olacaktım…
(link)
Yıllardır kullandığımız famotidin etken maddeli mide ilacının geçen yıl toplatılması başka bir örnek.. Bunları kimseyi paranoyak etmek için yazmıyorum. Fakat paranoyak olanları da gayet iyi anlayabiliyorum ve çok haksız bulamıyorum..
Geçen gün belediye otobüsüne alınmayan bir aşısız 65+ teyze vakasına rastladım. Mantıksız, çünkü dolmuşa binecek.. Bu kafayla bakarsak sigara içenleri SGK’dan men etmemiz gerekir öncelikle.
Ben sinovac oldum, ailem de öyle. Ne sinovac ne biontech ne de diğer aşılarla ilgili sizden fazla bilgim yok. Çünkü ben de bana sunulanı okuyorum.. Sunulanın güvenirliliğine dair şüpheler ise her zaman var. İnsan yaşadıkça şüphe duymalı zaten..
Marlo Morgan ile bağlayayım; “Tanrım bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etme gücü, değiştirebileceğim şeyleri değiştirme cesareti ve bu ikisi arasındaki farkı anlayabilme sağduyusu ver.”
Düzeltme; toplatılan ilaç etkeni famotidin değil ranitidin. Yanlış yazmışım özür..
Vallahi aynı şüphe dolu sorulara cevap vermekten sıkıldım. Dediğim her şey yapılan deney ve çalışmalara dayanıyor. Kendi kafamdaki soru işaretlerini buraya koyup sanki büyük bir keşif yapmış, büyük oyunu görmüş gibi konuşan da ben değilim. Burada da bu kaynaklar yüz kez paylaşıldı ama hala adam çıkıp "o zaman niye böyle? Hmmm" deyip kaynak maynak göstermeden kafasından işi çözüyorsa orası da onun sorunu.. Hâlâ daha aşı olana da bulaşıyor ama deniliyor. Güler misin ağlar mısın?
Aşı moda olsa en son uyacak kişiyim. Dün migren gibi bir baş ağrısı yaşadım, ona rağmen bir ağrı kesici dahi almadım.
Anne sütü konusunda ki meseleye şüpheli yaklaşmakla beraber, bilim asla yanilmaz demiyorum. Anne sütü ve yumurta meselesinin ne olduğuna tam bakmak lazım. Ona bakarsanız. Karatay ve Oytun gibi iki şaklaban da bilim insanı..
Bir tarafta yüzlerce araştırma, ıstatistik , lab verisi, diğer tarafta ise "hmm bu böyleyse o neden böyle, aaa aşı olmuş 15 gün sonra ölmüş birisi, eee tabii ilaç şirketleri" falan gibi akla ziyan teoriler varsa, ben şansımı aşıdan yana kullanırım. Yukarıda hâlâ garip garip ölüm verileri paylaşılıyor. Yani o kadar ıstatistik, o kadar "ölüm oranında düşüş verisi" burada paylaşıldı. Hâlâ daha ısrarla ayni lakırdılar, aynı sorular. Yazılan, paylaşılan "kaynaklı ve bilimsel" veriler kesinlikle dikkate alınmıyor.
1 hafta içinde 2 aşı karşıtı öldü çevremde. Hadi bütün bilimsel kaynak ve veriyi de geçtim, hastanede çalışan 2 yakınımdan aşı ve yoğun bakım ile duyduklarim, burada dile getirilen müthiş teori ve keşiflerin hepsini sallar atar..
Olmayın arkadaşlar aşı falan. Olun diyen de yok zaten. Benim tek derdim havalar soğumadan aşılı olmayanlara kapalı alana karne uygulaması gelmesi. Pcr testi zorunluluğu geldi ufaktan mesela.
Valla övünmek gibi olmasın ama sanırım 3. kez korona olabilirim. Aile hekimime geldim şimdi ama bende bir havalar bir havalar görmeniz lazım
Hekim hanım tabi temkinli yaklaştı, viral enfeksiyon ama tam olarak ne olduğunu bilemiyorum, 3 günlük antibiyotik yazıyorum dedi, iyileşme görülmezse test verirsin dedi.
Ama bilmiyor ki ben kendimden eminim
CVmizi güncelleyelim hemen:
- kasım 2020 korona
- nisan 2021 korona
- ağustos 2021 sinovac
- eylül 2021 korona
hocam sizinki virüs her karşınıza çıktığın da bi biip diyip kaçmak oluyo heralde. Maşallah
youtube.com/watch?v=Hd2JgADY9d8
(link)