Bu konu, millet olarak aşırı duygusal olduğumuzu çok net perçinliyor. Hasan beye bu kadar yüklenilmiş ve ısrarla üyeleri "tehdit" ettiği vurgulanmış. Bir kimsenin bir başkasını mahkemeye vereceğini söylemesi hiçbir biçimde tehdit teşkil etmez, bu hususta binlerce Yargıtay kararı vardır. Herkes bir tehdit türküsü tutturmuş gidiyor. Biraz realist olmakta fayda var. Hukuki anlamdan tehdidin ne anlama geldiğini bilmeden, sürü psikolojisi içinde aynı bahaneye sığınmak benim açımdan kabul edilemez. Beyefendi bir şirket temsilcisi ve bu işten para kazanıyor. Sen "eleştiri sınırını aşarak" bir markayı mesnetsiz iddialarla aşağılayıp, o markayı temsil eden şahsın da ticari itibarını aleni bir şekilde zedelersen mahkemede yargılanırsın. Bu konu bu kadar nettir. Kaldı ki buradaki tutumu çoğunuz gibi ben de eleştirdim, hala da eleştiriyorum ancak gelen rapor ortada. Eğer Selami bey raporun yetersiz olduğunu düsünüyorsa gider dava açar ki daha önce ben bu konuda kendisine destek olacağımı da taahhüt etmiştim. Ayrıca Hasan beyle doğrudan muhatap olan Selami bey, Hasan beyin samimiyetinden şüphe duymazken bizlere noluyor yahu ! Hiçbirimiz Selami beyin durumunda olmak istemeyiz ve kendisi de yapılması gerekeni yaptı, olay bundan ibarettir. Firmanın avukatı değilim olaya bağımsız bir avukat olarak hukuken bakıyorum