Arkadaşlar hayırlı akşamlar öncelikle,her mesajı tek tek okudum ne yazayım ne yapayım bilemediğimden bu saate bıraktım dilim döndüğünce yazacağım bir şeyler.
Öncelikle benim gözümde Specialized bisiklet denince akla gelen rehber,tarif niteliğinde bir marka idi.Bu markaya olan sempatim amblemi olan ''S'' harfinin bile bendeki yeri başkadır.
Bu zamana kadar çeşitli bisikletler kullandım hiç birisini de eskitecek kadar kullanmadım bisiklet konusunda biraz iştahlıyımdır.Zaten son dönemlerde 4-6-8-10 derken bu işe ayırdığım bütçeyi artıra artıra model yükseltme hastalığına kapılmıştım.Önceki bisikletimi sattım onun borcu bitmemesine rağmen oradan elime geçen parayı buna verip üstüne kredi kartına taksit yaptım.Velhasıl dedim ki ; ''bu bisikleti ömrü bitene kadar kullanacağım satmak yok,kadro sağlam zaten değişikliğe gidecek olursam üstünde basit oynamalar yaparım.''
Bisikleti aldığım ilk gün binmedim iş dolayısıyla lastiği bile yere değmedi denemeden arabanın arkasına koyup eve getirdim,bir gün sonrası spd pedalları taktırmak için çıktım ilk binişim oldu. 2. ve 3. binişim işe gidip gelmek oldu.Düşünün işten fırsat bile bulamıyorum ki işe gidip gelirken kullanıyorum.Bu süreçte bisikletimi evin salonunda (!) hani Türk toplumunda ev ahalisinin bile giremediği salonda tutuyorum.Neyse,oldu oldu bir vakit buldum ve bisiklet formumuzdan yeni arkadaşlar ile tanışmak üzre Büyükada turu planladık koyulduk yola.Ada motoruna biniyoruz cizilmesin diye kılı kırk yarıyorum inerken binerken kontrol ediyorum derken adayı döndük dolaştık bitirdik.Haliyle kesmeyince tekrar yukarıya,kesmeyince ayayorgi kilisesinin arnavut kaldırımı rampasına vurduk kendimizi.Bayadır yol bisikleti kullanmıyorum işim de yorucu bacaklar hantallaşmış bir hamlık var derken içimdeki hırsla tırmanmaya koyuldum.Yukarıya çıkarken fotoğraf çekmiştim,hasarlı kısım kadrajıma girmiş,temiz pürüzsüz kusursuz.Çıkarken bir şey yok yani bariz.Zirvede dinlenirken fotoğraf çekilme faslı oldu bisikletimi banka dayadım,bisikletim ya rüzgardan dolayı yada bir arkadaşımın teması ile yere devrildi fakat banka devrilmedi.Zemine düştü yani gidon geldi zemine evet.İçim cız etti kaldırdım üstün körü gözle kontrol ettim çok da malı kıymetliymiş havası sezdirmemek için detaylıca da incelediğimi söyleyemeyeceğim.
Neyse lafı çok uzattık,inişe geçtim frenleye frenleye inmekten en son ben indim meydana inince yine rutin gözle akort kontrolü yaparken gözüme ateş eden bu manzarayı gördüğümü belirtmiştim zaten.
Şimdi ben
@Hasan Çağri beyle iletişime geçtim enine boyuna bugün konuştuk bunları.Düşüncelerime gelecek olursak Hasan bey uzun süredir Specialized bünyesinde çalışan kendini bu markaya adamış bir arkadaşımız.Konuyu iletmiş olumsuz sonuç alınca çaba sarfetmiş.En azından daha önceki Specialized vakalarında ben kendisinde bu hassasiyeti sezdim.Karşı tarafta ise Specialized gibi büyük bir marka duruyor.Resimler makro çekilmiş gün gibi detaylar ortada.Ben her ne kadar kaza yapmadım desemde Specialized beni yalancı çıkarırcasına darbe almış diyor.Evet biz (yani en azından ben) bu konuda eğitimli değiliz.Specialized'in ''darbe almış'' yorumu karşısında diyebileceğim tek şey ''ama kaza yapmadım ki.'' demek oluyor.
İşin özü,şimdi ben Hasan beye güveniyorum,Specialized'in bilgi birikimine inanıyorum.Kaza yapmadığımdan da adım gibi eminim.
E bu durumda bir ihtimal kalıyor oda bu yan düşme esnasında mı bu oldu ?
Şimdi olay bunu işaret edince bu sefer güvenilmemesi gereken Specialized değil Specialized'in karbon Tarmac'ı mı oluyor ?
Yani şimdi kafamı tırtıklayan bir soru beliriyor:
Ben kadroyu değiştirirsem yeni alacağım kadro da bu kadar basit heba olmayacak mı ?
Veya karbondan komple mi soğumalıyım ?