Ağustos sonunda yine bir Fransız çift WarmShowers üzerinden iletişime geçti. Peşin peşin itiraf etmeliyim ki eşim şehir dışında olduğu için (evde yemek, derleme toplama işleriyle yalnız uğraşmak istemediğim için) pek de kabul edesim gelmemişti fakat yanlarında 11 aylık bebeklerinin de olduğunu belirttikleri için yol alma şekillerini ve hikâyelerini merak ettim. Eşimden ve O eve gelene kadar yemeği annemlerde yedirmeyi düşündüğüm için bizimkilerden de onay alarak kabul ettim.
21 Ağustos Çarşamba akşamüstü Mathilde (35), Benjamin (31) ve Juliette (0.9) eve aşağıdaki şekilde varış yaptılar.
209841 dosyayı görüntüle
209843 dosyayı görüntüle
209844 dosyayı görüntüle
Mathilde "işlerine bisiklet veya toplu taşımayla giden çalışanların haklarını savunan bir kuruluş"ta çalışıyormuş (ülkelerinin geldikleri seviyeye bakar mısınız? Kulaklarıma inanamadım ve teyit ettim; doğru bilgi). Doğum iznindeyken kurum kapanmış.
Aynı sırada Benjamin'in çalıştığı start up (serverların yaydığı sıcaklıkla bina ısıtma projesi) başarısız olunca o da işsiz kalmış ve Juliette'in 6 aylık olmasına rağmen fırsat bu fırsat şimdi yapamazsak, erteleyip hiçbir zaman yapmayacağız diyip Fransa'nın Alplerinin eteğindeki Gronoble'den Nisan ayında yola çıkmışlar. Hedefleri Gürcistan'a kadar gidip oradan feribotla Bulgaristan'a dönüp Avrupa üzerinden geçmedileri rotayı kullanarak bir çember yapıp memleketlerine geri dönmek...
Juliette ailenin maskotu oluyor. Bebek sevmeyen ben dahi yumuşayıp eriyip gidiyorum.
209845 dosyayı görüntüle
209846 dosyayı görüntüle
22 Ağustos Perşembe günü, haftasonu katılacağım MTB ve koşu yarışına (Mathilde eşimle beraber yarı maraton koşacaktı fakat yarış, yarış sabahı iptal oldu) beraber katılıp kamp atma planı yapıyoruz. Yaşadıkları yerin getirdiği avantajla beraber aslen dağ koşusu disipleninden geldiklerini; hatta ayakkabılarını bile yanlarında getirdiklerini öğreniyorum. Bu yüzden antrenman olsun diye Juliette'i anneme emanet edip dağ koşusu yapmaya çıkıyoruz.
En son hamilelikten önce beraber koşabildikleri için o kadar seviniyorlar ki size anlatamam. Kırıcı bir parkurda (10km ve 600m+ kazanımlı) koşmamıza rağmen; turda oldukları için aylar sonra ilk defa koşmalarına rağmen öyle motive gidiyorlar ki arkalarında kalıp yolu oradan tarif ediyorum
209847 dosyayı görüntüle
Bu arada, bu koşudan önce yarışa hazırlık amaçlı zincirimi temizliyordum. Bizimkini de temizleyebilir misin, dediler. Bir önceki Fransız çift gibi iş başa düştü
önce ve sonra fotoğrafları aşağıda...
209848 dosyayı görüntüle
209849 dosyayı görüntüle
24 Ağustos Cuma sabahı Juliette'in 11. ay aşılarını vurdurmak üzere sağlık ocağına gidiyoruz ve bebek kendi halinde yerlerde emekleyerek dolanmasıyla ve tatlılığıyla beraber yine gönülleri fethediyor ve pasaportu sisteme kaydedilerek 3 farklı aşısını da oluyor.
Oradan çıkıp çatlayan ön heybe demirini kaynattırıyoruz.
Daha sonra Benjamin ile Decathlon'a gidiyoruz. Bisiklet sürerken "en sevdiğin yazarlar/şairler kim" diye soruyor. Ben de Yaşar Kemal, Nazım Hikmet vs diyorum. Bu soruyu neden sorduğunu anlayamıyorum. Uzun bir süre sonra "seninkiler kim" diyorum. Orhan Pamuk ve Elif Şafak diyor! Kulaklarıma inanamıyorum. Diyorum, nasıl? Geçtiğimiz her ülkenin en az 2 yazarını okuyoruz, cevabını alıyorum. Ne insanlar, ne kültürler, ne memleketler var, diyorum, bir kez daha...
Akşam evde bizimkilerle yemek yerken annem "kaç yıldır evlilermiş" diye soruyor, "evli misiniz" diye çeviriyorum. Onlar da "aslında bize buralarda evli olduğumuzu söylememizi tavsiye ettiler fakat size karşı dürüst olmakta sakınca yok sanırım, henüz evli değiliz" diye cevapladılar...
Cuma akşamı eşimin de gelmesiyle beraber kamp malzemelerimizi ve bisikleti arabaya sığdırıp 24 Ağustos Cumartesi sabahı 80 km ötedeki Kapikaya'ya yola çıkıyoruz.
209850 dosyayı görüntüle
Cumartesi MTB yarışının ardından Pazar sabahını heyecanla bekliyoruz fakat sabah yarışa yarım saat kala organizatörün dediğine göre "siyasi baskı ve tehditlerden" dolayı yarışın iptal olduğunu öğreniyoruz. Olup biten hiçbir anlam ifade etmediği için "welcome to Turkey hacılar" diyorum.
209851 dosyayı görüntüle
209852 dosyayı görüntüle
Olan oldu diyip eve dönüyoruz ve Roland Garros finalini izleyip bir sonraki gün takip edecekleri rota hakkında konuşuyoruz.
26 Ağustos Pazartesi günü bu sevimli çekirdek aileye bol şanslar dileyip kendi yollarımıza dönüyoruz...
Beraber geçirdiğimiz bunca süre boyunca en çok 2 şey dikkatimi çekti:
Birincisi, bilgisayar getirmemişler; kendi evlerinde televizyon yok, telefona 5 gün boyunca toplamda yarım saat ancak bakmışlardır...
Ikincisi, bebekleriyle sürekli iletişim halindeler; gün içerisinde bebeğin uyku ve beslenme saatlerine inanılmaz dikkat ediyorlar. Bir de bebek hep yerlerde. Kampta, sahilde, sağlık ocağında, bahçede; yemeği yere düşüyor onu yine de veriyorlar. "Böylelikle her şeye bağışıklık kazanıyor" diyorlar. Juliette büyüyünce bunları hatırlar mı bilemem fakat gerçekten sağlıklı olacağı kesin...