Mahalle düğünlerinden nefret ediyorum

@tekin17 sanmiyom ki kimse canlı müzikten veya ezandan rahatsız olsun. Yeter ki birilerinin işine gelecek şekilde merkezi sistemle hoparlör ile olmasın yada kayıttan çalıp hoparlör ile etrafı yıkmasın.
Çoğu kişi mangalı sever ama balkonda yada parklarda olunca iğrenç oluyor . Hosnutsuzlugumuz yapılış şekline.

@Çağdaş78
Mekkede okunan ezan kendini dinsize bile dinletir;
Türkiyede okunan ezan müslümanı ateist yapar.

@samurusov
Mahalle düğününe adam gibi canli müzik yapan bir grup gelsin , saçma sapan kolonlar olmasın , hiç sevmeyen bile çıkar gelir. Yoksa kayıttan çalıp davul zurna basıp, hoparlör patlattiginda iğrenç oluyor. Yanı müezzinin de işine geliyor , düğün salonunun da

Cok ilginc gercekten. Sokakta calinan muzik acaba zevkimize hitap etmiyor olabilir mi...diye de dusunmek gerekmiyor mu?
Size gore iyi bir muzik kaliteli bir grup ama baskasina gore katlanilamayacak bir tarz belki.
Topluluk halinde yasiyoruz. Kimsenin kimseyi hicbir nedenle gurultu muzik vs ne derseniz adina rahatsiz etmeye hakki yok. Ne aci ki bu baslik altinda bile bu kadar basit bir medeniyet kurali tartisilabiliyor.
Kaldi ki sokak dugunu dediginiz sey bu tarz eylemlerin en nefret edilesi. Mevlutle baslayip elektro sazla devam eden, ilerleyen saatlerde diskoya baglayip sokaklarda mini eteklerle (ayni hanimefendi az once mevlute katilmisti o yuzden soyluyorum. Yoksa etegine lafim yok) dans benzeri acaip hareketler yapan bir guruh. Bunun tartisilacak bir yani yok. Gercekten de 3 aylik bebegin atesli bir hastalik yasiyorken kapi onunde boyle bir rezalete eyvallah diyebiliyorsa kisi Allah islah etsin.

@Yusuf Z. Şipal
Aynı saatte aynı ses şiddetiyle rap veya metal açıp sokakta eğlen, 5 dkya kalmaz inip vururlar.

@tekin17 içkili olan yer özel işletmedir, ezan sesi gelen yer kamusal alandır. İkisini birbirine karıştırmamak lazım. İnsanların zorunlu olarak kullandıkları ortak alanlardan bahsediliyor burada.

Sizin her zaman için içkisiz restorana gitme hakkınız var ama kimsenin ezan sesi olmayan bir yerde oturma hakkı yok. Ben cami olmayan bir yere gittim, bölge halkından kimse de cami istemiyor. "Cami yapmayın" deme hakkımız yok.

Şöyle düşünün, siz içkisiz restorana gittiğiniz zaman siz orada otururken birden yan masanızda içki içilmesine izin verebiliyorlar mı?

@Buğra C peki toplumsal alanda cumartesi-pazar iki gün boyunca sabahtan gece 13 ye kadar çalgı çalınmasına nasıl kanunlar izin veriyor anlamış değilim

@Desert Fox işte daha önce de yazdım hocam. Gürültü yapmak, sokağa çöp atmak, hatalı araç park etmek, sinyalsiz dönüş yapmak, kamu malına zarar vermek, sokak hayvanlarına zarar vermek vs.

Bunların hangisi cezalandırılıyor söyleyin? O cezayı yazacak adamların da çoğunun normal gördüğü şeyler bunlar.

Sorun kanunlarda değil, insanlarda. Karayollari kanunu yazıldığı gibi uygulansa 2 gün sonra İstanbul trafiğinde araç sayısı yarıya düşer. Her gün E5'te 2-3 araç beni makasliyor, ama ben elim kolum bağlı izliyorum. Bir gün beni öldüren biri çıkana kadar böyle gidecek bu.

Şerit değiştirirken sinyal vermemek 20 ceza puanı. 5 kere yaparsınız, beşincide 100 ceza puanında ehliyetinizi alırlar. Tabi kağıt üzerinde.

@Buğra C

1. Siyasete girmek istemem ama. Kamusal alanlardan içki daha yeni yeni tamamen çıkıyor. Ve memur, asker o ortamda bulunmaya ve hatta içki içtirilmeye ve eşinin başörtüsüne karışılıyordu. Bu tamamen zorunlu kamusal alan. Yoksa işinden olabiliyordu kişiler.
2.çanakkale de farklı görüşlerde başkanlar seçim kazansaydı elbette belittiğim gibi bu tarz alkollu mekanlar bu kadar olmayabilirdi. Özel yerler de sonuçta gene kamu kurumlarının izinleri ile açılıyor.
3. Ezan Sesiden rahatsızlık uyku kaçırma sebebi gibi rahatsızlık mı? yoksa İnanç ve saire gereği hoşlanmama durumu mu?
4. Şahsen örnek vereyim evim cami karşı karşıya ufak ufak tıkırtıda uyanan biri olarak gecenin o saatin ağırlığı ile sanırım yılda 10 kere uyanmıyorum. Çevremde uykusu benden hafif kişi görmedim.
5. Ayrıca Çanakkale de bu tarz sabah ezanı rahatsızlığı için çok sessiz ezan sesinin gelmediği yerler de mevcut.

Bence Sizinde haklılık paynız olduğu yerler var. Çok istemediğim kamusal özel durumlarla bende karşılaşıyorum. Malasef katlanmak zorunda kalıyorum. Güncel siyasetin zorla dikta ettiği kültürel sosyal anlayışlar olmuyor değil.
Ayrıca daha birşey yazmayacağım.

Bir keresinde piknik için ayrılmış yeşillik bir parktaydık.Bir düğün konvoyu geldi,halay çekip havaya sıktılar ve defolup gittiler.Allah korusun orada birine bir şey olabilirdi...Keşke ihbar etseydim.

Mahalle cenazeleri için ne düşünüyorsunuz? Gelen gidenin olması , cenaze evinin kapısının açık bırakılması ....
Maalesef bir yabancılaşma var. Kendi degerlerimize . Hem de fazlasiyla uygulanmasina hatta zorlansak bile vazgecememize ragmen. En fazla muhafazakar olunan dönemde ahlaksızlığın cok fazla olması gibi.
Eskiden eğlencenin fazla olmadığı, tüketimin fazla olmadığı zamanlarda; düğün, tüm mahallenin düğünüydü. Çeyiz denilen şey , kap kacak , hali kilim, yorgan vb idi. Ve o çeyiz eşyalarını çocuklar hatta torunlar bile kullanırdı. Şimdi çeyiz alınacak diye uluslararası bir markanın buzdolabı, çamaşır makinesine vs sartlaniliyor. Düğün ise sadece insanların karnını doyurma belkide içkiydi. Salon yahut pasta yoktu. Zaten ailelerin ömrü hayatında yapacağı eğlence, masraf vb şeyler sayılı idi. Düğün , asker uğurlama daha başka nereye para harcayacak -parasi olsa bile- şimdiki gibi her sene 10 gunluk tatili ,deniz keyfi ,x ekran tv masrafları yoktu.
Maalesef eski adetleri ozunu unutup yeni küresel sistemin dayattigi davranış ve esyalarla ağırlaştırıyor , zorlastiriyoruz. Tabi ki bu işin esnafı bundan şikayetçi değil.
Aslında din ve hukuk konusu da buna benziyor. Ne kadar karışık ,ne kadar ulaşılmaz olursa o kadar aracı giriyor işin içine. Kendi inancımızdan ve hatta doğumdan ölüme bizi ilgilendiren medeni kanundan bile uzak yaşıyoruz. Yine bu işin esnafı bundan memnun tabiki de.
Mahallede 100 metrekareye 4- 5 kişi düşerken, şimdi yaşadığımız- adına ne deniyorsa- yerlerde 400 metrekareye 100- 400 kişi yaşıyor. Tabi ki bu toplu yada sürü şeklindeki yaşam , bazilarina bu suruden daha çabuk ve daha fazla miktarda para kazandırıyor. Eski tarz çiftlik yerine yeni sistemdeki tavuk ve hayvan çiftliklerinin yönetimi gibi idare ediliyor ve o gözle bakiliyoruz. Kaç kilo et , süt verir, kaç yumurta verir? Gibi..
Sorun ne mahallede ne düğünde bence?

@tekin17 siyasetle alakalı değil bu durum, insani ve vicdani bir durum.

1) Birinin eşinin baş örtüsüne de karışılmaması lazım, içkisine de. Evet bu memlekette eşi baş örtülü olanı fişlediler. O zaman buna tepki olarak içki içeni fişlememek lazım. Mesela geçenlerde, (link). Kimseyi rahatsız etmedikleri halde çevreye rahatsızlık vermek diye para cezası kesiyorlar. Herkese açık bir alanda içki içmek, rahatsızlık vermek demek değildir. İçki içen kişi rahatsızlık verirse ona işlem uygulanması gerekir. Hakeza herkese açık alanda çıkıp birisi namaz da kılabilir, istavroz da çıkarabilir. Başkasına bir rahatsızlık vermiyorsa problem olmaması gerekir.

2) İşte bu tamamen özel teşebbüse bağlı. Adam içki satarak kâr edeceğini düşünüyordur, öyle açar. Sen onu tercih etmezsin, ötekine gidersin. Bu işler böyle işler. Mesela adam Fransa'da restoran açıyorsa, domuz ürünü satmayı tercih edebilir. Aynısını Türkiye'de tercih etmez çünkü iş yapmaz. Özel teşebbüs arz-talep meselesiyle işler, devlet eşitlik ilkesiyle. Fransız devleti "helal ürün satmak yasaktır" derse o zaman hak ihlali yapmış olur.

3-4-5) Benim bulunduğum konumda ezan sesinden bir rahatsızlığım yok, ama bazı yerlerde gerçekten işin içine hoparlör girmesinin çıkardığı ses kirliliği olmuyor değil. Ben saece sizin verdiğiniz örnek üzerine diyorum ki "kimse cami sesi olmayan bir yerde yaşama" hakkına sahip değil. Türkiye'de herhangi bir yere cami yapılması vatandaşın isteyip istememesine bağlı değildir. "Git cami olmayan yere yerleş" dediğiniz yere de bir gün cami yapılabilir, bunu söyledim sadece.

Ben kendi adıma 7. yy'dan çok çok sonra, İslam dini ve kültürü ile bir alakası olmamasına rağmen Osmanlı kültürünün bir parçası olmuş Ramazan Davulcusu âdetini bugün itibariyle gereksiz ve amacından çıkmış buluyorum. Bir rant kapısı olmuş halde, mafya gibi kapılarda dolaşıyorlar. Eski şeklinden tamamen çıkmış, bir araca oturup davulla gürültü yapılması şeklinde çalınan davul, Ramazan'da oruç tutmayan hatrı sayılır sayıda insan için geceleri rahatsız edici oluyor.

Ve ayrıca şunu söylemek istiyorum, dinle ilgili "ben bundan bundan rahatsız oluyorum, bence şöyle şöyle" dediğimiz şeyler siyasi görülmeye başladı. Ben de burada siyaset yapmıyorum, aslına bakarsanız da dinle değil tamamen ondan belki 1000 yıl sonra ortaya çıkmış kültürü ile ilgili bir fikir ifade ediyorum. Sizin ifade ettiğinizi de anlıyorum, ama bu işin orta yolunu bulmaktan hep uzakta olduk.

Bir de bu yaz erken seçim nedeniyle YKS yazın ortasına sarktı, davul zurna eşliğinde ders çalışmak zorunda kaldık resmen.

@Knight Rider allah yardım etsin benim de finallerime çalışmam lazım hadi ben bir şekilde geçerim dersi de sizin işiniz daha zor

Mahalle düğünleri genelde insanları çok rahatsız ediyor bu sorun heryerde var çünkü bu tip düğünler çomar geleneğidir yapacak birşey yok katlanacaksınız heryer bunlarla dolu maalesef.

@tekin17
Yanlış anlaşılmasın, konunun din düşmanlığıyla alakası yok (dinlere inanmasam da) herhangi bir dinin ibadethanesinden günde beş defa hoparlörle bu denli yüksek ses verilmesi beni rahatsız eden.

Evin konumu durumu pek değiştirmiyor çünkü doluluk oranı vakit namazlarında %10 olmasına rağmen hemen her yerde cami var. Hele benim gibi evin yanı camiyse tuvalette bile hutbe dinliyorsunuz.

Bir mevzu daha var ki bana bile dokunurken Müslümanlara nasıl dokunmuyor anlamıyorum, çoğu camideki hoparlörler öyle patlamış ki ezan okunurken gürültüden başka bir şey duyulmuyor. Her cuma çıkışı cami için yardım toplanıyor ama bir kişi de yahu bu hoparlörlerin hali ne demiyor

Camiyle alkollü mekan karşılaştırmanız ise yanlış olmuş çünkü o mekanlarda gürültü mekan içinde kalıyor, dışarı çıksa bile mahallenin diğer ucuna duyulmuyor. Dediğim gibi, ezan sesine özel bir düşmanlığım yok. Camiden günde 5 defa en sevdiğim müziği çalsınlar, yine tepki gösteririm.

Buyrun arkadaşlar, her derde deva:

@Özcan.
Saglikli olanlarin kisa sure kullanabilecegi bir sey.
Orta kulak iltihabi olanlar, kulak zari problemli olanlar, ostaki borusu problemi olan insanlar icin cozum degil maalesef. Mesela benim kulaklarim cok hassasti gece yatarken en ufak sesleri duyuyordum bunu kullandim bir sure ve yeterince etkili olmadigini soylemeliyim. Hem de rahatsizlik veriyor bunlar. Simdi sagligimdan baska sebeplerden dolayi sagligimdan oldum. Tek kulagimda kulak zari ve ostaki problemleri yasiyorum. Kulagima bunu takamam. Oyle insanlar da var. Cok ciddi rahatsizlik veriyor bu ses.

Nefret etmiyorum ama dogdum dogali sevmem dugunleri. Toylari da sevmezdim zaten. Aileme ergenlikten beri soyluyorum bosuna millete taki takmayin. Evlenmeyecegim, bize gelip taki takmayacaklar. Gezip yorulmayin. Tabi o zamanlar ergen buldular. Simdi de buyumem gerektigini soyluyorlar ama 30 lu yaslara geldim ciddiyeti anlamalari lazim. Hala ikna cabalarindalar. 15-16 yildir evlenmeyecegimi soyluyorum. Yok neymis torun seveceklermis, dugun istiyorlarmis. Alayim bir peluş oyuncak oynayin, acayim bir kaset gobek atin evde diyorum kabul ettiremiyorum
Konu nerelere geliyor.
İnsanlar birbirini rahatsiz etmesin hasta olan var cocugu olan var. Vardiyali calisan var. Var da var!

@Özcan.

Gürültü yapana ürün tavsiye etmek daha doğru bence;

@BerkEvren