Scudo Sports

Maksimum nabız ve performans hakkında...

lisede mikroskopta sinek kanadına bakınca korkmuştum...öyle kıllar eklemler filan.. oha! bu ne yahu? demiştim
bambaşka bir dünya,
denize dalmak gibi, ilk kez daldığımda çıkmak istememiş şnorkel ile aşağıyı izlemekten zaman-mekan kaybolmuştu...
aramızda böyle insanlar olmasına çok sevindim.
Bilim önemli, bilim değerli...geleceğimizi bilime borçlu olacağız
 
  • Beğen
Tepkiler: Bahadır Gürel
Scudo
Fikir tek kelime ile muhteşem. Tebrikler. Bu anlamda Türkiye deki en bilimsel atölye olmaya namzetsiniz. Hatta belki Federasyon sizden ilham alırda gaza bile gelebilir. Tekrar tebrikler. (Bu arada Drivo kullanıcısıyım, her ne olursa sorunuzu cevaplarım)
 
@BerkEvren öneriniz çok pratik, tabi benim gibi işin cahili olanlar için dahiyane fikir gibi geliyor bu öneriler.

"Evde musluk suyu içine biraz kurumuş yaprak, bir muz kabuğu atıp loş bir yerde ağızı kapalı (!) 6-7 gün bekletip sonrasında damlalıkla bu sudan örnek alırsanız, Kamçılı hayvan, terliksi hayvan gibi tek hücrelileri canlı halde inceleyebilirsiniz. Çok hareketli olduklarından lam - lamel arasına pamuk lifleri koyarak hapsetmeniz mümkündür."

Biyoloji okumadım hatta ne orta okul, ne lise ne de üniversite. Üniversitede astronomi okurken ilk yıllar biyoloji öğrencileriyle ortak dersler alırdık ama hiç merak etmemiştim. Şimdi biyolojiyi keşfediyorum. Tabii kızım işin pratik yanında, mikroskop ve bu uygulamalar onun ilgisini çekiyor. Benim ilgimi çeken ise işin teorik yanı. Evrimsel biyoloji doğrudan ilgi alanım oldu. Yaşım müsait olsaydı bir üniversitede okumak isterdim. Ancak şimdi yapabildiğim kitapları alıp okumak (Freeman'ın Evrimsel Analiz'i, Futuyma'nın Evrim'i ve konuyla ilgili popüler kitaplar).

"Siz hiç yıllarca akademik yazı yazmamış profesör gördünüz mü?"

Astronomi bölümünde çok gördüm, öyle bir tane filan da değil. Benim sınıf arkadaşım üniversitede kaldı. Şu an bölüm başkan yardımcısı. Arkadaşımın makale sayısı, bu bölümde dinozor haline gelenlerin çalışmalarını geçti. Çünkü üretim sadece belli başlı kişilerden geliyordu. Şimdi çoğu emekli oldu.

1992'de ulusal astronomi kongresine katılmıştık (o dönem bir kulüp kurmuş, her tür astronomi faaliyetini takip edip paylaşıyorduk). Aykırılığıyla ünlü Prof. Ethem Derman'ın Türk astronomlarıyla ilgili sunumu çarpıcıydı. Avrupa'da astronomi araştırması yapan akademik örgütlerin makale sayıları, bilime katkıları on yıllar için aşağı yukarı birbirine yakındır. Çok büyük oynamalar olmaz. Çünkü çalışma metodları kurumsallaşmıştır. Ancak ülkemizin tarihine baktığımızda, Avrupa'nın çok altında seyreden grafik, bir kaç yıl boyunca Avrupa standartlarının üstüne çıkar, 4-5 yıl sonra tekrar eski konumuna dönerdi. Anlardık ki bu, parlayan bir kaç akademisyenin ışığından, bireysel çabasından başka bir şey değil.
 
Aşağıda bahsedeceğim çalışma bugüne kadar gördüklerim arasında en ayrıntılı olanı.


well_physed-tmagArticle.jpg


(link)

(link)


Soru şu: Bir farenin daha akıllı olmasına (hafıza ve öğrenme) katkı sağlayan bir antrenman planı hazırlamanız gerekse, bu hangisi olabilir? Kardiyovasküler sistemi geliştiren interval çalışmaları mı (HIT), kas mukavemetini geliştiren direnç çalışmaları mı yoksa, yağ yakımına odaklı aerobik dayanıklılık çalışmaları mı?

Araştırma ekibi fareleri dört gruba ayırıyor: Sedanterler, HIT grubu, direnç grubu ve aerobik dayanıklılık grubu.

HIT grubuna, koşu bandında 3 x 3 dakikalık maksimum intervaller yaptırılıyor (aralarda 2 dakika dinlenme).

Direnç grubuna, kuyruklarına asılı ağırlıkla birlikte duvarı tırmanma görevi veriliyor.

Aerobik dayanıklılık grubu ise, kendi belirledikleri tempoda koşu bandında koşturuluyor.

Bu çalışma 7 hafta devam ettiriliyor. Antrenman programının sonunda, sedanter fareler de dahil, tüm gruptaki farelerin hipokampüslerindeki nöronlar inceleniyor. Öğrenme ve hafızaya katkı yapan yeni nöron oluşumu referans alınıyor.

Direnç çalışan farelerde sedanterlere göre çok az miktarda yeni nöronlar oluşuyor. HIT çalışan farelerde ise direnç çalışanlara göre biraz daha fazla yeni nöron oluşuyor. Ancak en önemli gelişme aerobik dayanıklılık çalışanlarda: sedanterlere göre 2, 3 hatta 4 kat fazla yeni nöronlar oluşuyor.

Ne dersiniz? Yıllarca bisiklet sürenler, sadece vücut geliştirenlere göre biraz daha akıllı olabilirler mi :)

Tabii ki bu çalışma farelerde yapılıyor; insanlarla bir tutmak doğru olmaz.
 
Hocam bence daha akıllılardır, çünkü o kadar kas kütlesinin ne kadar çirkin durduğunu farketmemek için daha az akıllı olmak lazım :D
 
@Bahadır Gürel
foruma üye olmadan önce sizin yazıları çok okuyordum abi yine güzel bir paylaşım olmuş.
 
hayatımda 2 şeyi deneyimledim; (bir şeyi kavrama ve öğrenmede hiç sıkıntım olmadı ama hafızama hiç güvenmem...)
sadece sınav çalışması olan kısa zamanlarda ve de kilo vermeye çalıştığım (ben l-karnitin ile ilgili olabilir diye düşünmüştüm) zamanlarda ciddi şekilde hafızamın güçlendiğini farkettim ama sonra tekrar normale dönüyor :bsmagryr:
demek ki sebebi bu tür çalışmalarmış
not: hem bodybuilding yapıyorum hem bisiklet sürüyorum acaba durumu nötrler mi :D
 
Aerobik-adi ustunde aero-yani hava-yani beyine giden oksijen=yeni hucreler, nöronlar, tesekkurler @Bahadır Gürel
 
  • Beğen
Tepkiler: Alprdnc10
@Kuzey Ege

Arada düşük tempo sürüşler için gaz lazım, ondan yazdım :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Kuzey Ege
Her şey demek olmasa da, düzenli aralıklarla FTP tespiti yapıp, çalışma programını buna uyarlamak sistematik çalışmanın anahtarıdır, diyebilirim.

Kaç çeşit FTP tespiti yapılabilir?

2004 yılında Prof. Andrew Coggan, "Seven Deadly Sins" başlığıyla Wattage forumda konu açıp FTP test metodolojisinin ölümcül hatalarını listelemiş.

Aynen aktarıyorum:

upload_2017-3-26_10-43-17.png


(link)

Coggan diyor ki, artan doğruluk sırasına göre, Functional Threshold Power değerinizi belirlemenin yolları bunlardır.

Liste anlaşılmaz gelebilir, ki ilk gördüğümde bana da öyle gelmişti.

Her birini biraz daha açık hale getireyim:

1) Bir aktivite dosyasını inceleyerek. (Doğruluk açısından son sırada)

Eğer FTP değeriniz hakkında hiç bir fikriniz yoksa, performans turunuza ait bir kaydı inceleyerek FTP tahmini yapabilirsiniz. Ancak hemen tahmin edeceğiniz gibi, bu tur esnasında uzun süre laktat eşiği sınırında sürdüğünüzü bilmeniz gerekir. Eğer tur boyunca grup içinde yer aldıysanız bu çok zor. Çünkü grup içinde nispeten dinlenme şansınız olduğundan laktat eşiği altı sürüş yaparsınız. Tabii ki aralarda ataklar, tırmanışlar, rüzgara karşı sürüşler olmuştur ama bunların süresi bir kaç dakika seviyesindedir ve FTP gücünüz hakkında fikir vermez.

FTP gücünüzü biliyorsanız, tek bir aktivite dosyasına bakmanın faydası, FTP değerinizi aştınız mı? bir değişiklik var mı? kontrol etmeyi sağlamasıdır.

2) Çok sayıda aktivitenizi bir analiz programına yükleyerek güç dağılım profilinden inceleyerek. (Doğruluk açısından 6. sırada)

Örneğin WKO4. Onlarca, hatta yüzlerce aktivite kaydınızı WKO'ya yüklersiniz. WKO size güç-zaman grafiği çizer. Bu güç-zaman grafiğine bakarak FTP değerinizi kolayca tahmin edebilirsiniz. Aslında bu tür analiz programlarının sağladığı şey, tespiti doğru yapmanızı kolaylaştırmaktır. Ancak yüzlerce kayıt içinde gerçek bir FTP test yapmadıysanız, grafikten bulacağınız FTP gerçek değeriniz olmayacaktır. Üstelik gerçek bir test yapmış olsanız bile, örneğin bu test 6 ay öncesine aitse sizi yanıltabilir.

predict.png


3) Kan laktat ölçümü yaptırarak (nasıl ölçüm yapıldığına bağlı olarak doğruluğu değişir) (Doğruluk açısından 5. sırada)

Kan laktat ölçümü laboratuvarda test esnasında yaptırılır. Genelde standart bir protokol kullanılarak kademeli şiddet arttırılır. Ta ki, yorgunluk başlayıp durmak zorunda kalınana kadar. Test esnasında düzenli aralıklarla kan alınıp ölçüm yapılır. Bu esnada nabız ve güç değerleri de okunur. Böylece bir korelasyon kurulur. Örneğin laktat eşiğiniz 4 mmol/L ise, bu esnadaki güç ve nabız değerinizi referans alırsınız. Ancak bir gerçek var ki; FTP sadece güç demek değildir. Hem güç hem de dayanıklılığın optimum dengesidir. Örneğin laktat eşiğinde 300 watt ürettiğinizi gördünüz. Ancak bu gücü ne kadar süre koruyabiliyorsunuz? Bir atlet aynı gücü 40 dk koruyabilirken bir başkası 50 dk koruyabilir. Kısacası, kan laktat ölçümü saf güç kısmını gösterir, gerçek FTP değeriniz için bir tahmindir.

4) 1 saat süren sert bir yarış sonunda Normalized Power değerinini inceleyerek. (Doğruluk açısından 4. sırada)

Önce Normalized Power (NP) nedir ona bakalım? İki yıl önce teknik terimleri açıklayan bir konu açmış, orada bahsetmiştim, oradan kopya çekeyim:

Normalize güç, değişkenlik indeksi, yoğunluk faktörü, TSS, CTL, ATL ve TSB: her şey netleşiyor

upload_2017-3-26_11-42-18.png



Özetle NP, laktat eşiğinde ne kadar düzgün, yani sapmadan sürdüğümüzün göstergesi. Koşu dilinde buna "pace" deniyor. Mükemmel bir pace demek Average Power (AP) = Normalized Power demektir. Yani, yakıtınızı ideal kullanmışsınız.

1 saatlik zorlu bir yarışta, grubun temposuna göre yarış bazen sertleşir, bazen gevşer. Bu esnada ürettiğiniz güç de sürekli değişir. Bazen FTP değerinizin üzerinde, bazen de altında sürersiniz (çoğunlukla altında).

Bu aktivitenin ortalama gücü gerçek FTP değerinizi yansıtmaz. Ancak NP değeri içsel FTP değeriniz hakkında fikir verir.

Örneğin 1 saatlik yarış sonunda AP değeriniz 200 watt, NP değeriniz 239 watt çıkmışsa, bu şu demektir: Bu parkurda iyi bir "pace" ile 1 saat boyunca 239 watt sürebilirsiniz.

5) Kritik güç testi ve analizinden. (Doğruluk açısından 3. sırada)

Kritik güç (Critical Power - CP) testi nedir?

Bu işlem her bir fizyolojik güç üretim bölgenizden numune almak gibidir. Fizyolojik güç bölgeleri (Sprint, Anaerobik, VO2max ve FTP) sürelerle ölçülebilir. Sprint için 10-15 sn'lik max sprint güç ortalamanız, anaerobik kapasite için 1 dk'lık max performans güç ortalamanız, VO2max yani aerobik kapasiteniz için 5 dk'lık max performans güç ortalamanız ve son olarak, FTP güç değeriniz için 10-20 dk max performans güç ortalamanız numune olacaktır. Kritik güç hesabı, harcanan enerjiyle (kJ) süre arasında fizyolojik bir ilişki formülüne dayanır. Burada formülden bahsetmeyeceğim, ancak isteyen internette araştırarak kolayca bulabilir (criritcal power and anaerobic work capacity).

Sözün özü, ortaya çıkacak eğrinin 1 saate doğru uzanan kısmı FTP değerimiz hakkında tahminde bulunacaktır.

cp-300x271.jpg




6) Uzun intervallerde sıklıkla ürettiğiniz güç. (Doğruluk açısından 2. sırada).

Herhangi bir FTP antrenmanına çıktığınızda 40-50 dk boyunca ürettiğiniz güç, bir defalık değil, bir çok antrenmanınızda aynı ise, bu sizin FTP gücünüzü gösterir. Daha düşük bir gösterge 2 x 20 dk intervallerdir (arada çok kısa recovery). Eğer son 20 dk'da ürettiğiniz güç ilkine göre düşme gösteriyorsa, ikisinin ortalaması yaklaşık FTP gücünüzü gösterir.

7) Bir saatlik TT yarışında üreteceğiniz ortalama güç (en iyi performans tahmini, o seviyede göstereceğiniz performanstır).



FTP nasıl tanımlanıyor?

upload_2017-3-26_12-33-9.png


Mutlaka bu videoyu izlemenizi öneririm:


Prof. Coggan olsun, Allen olsun, Friel olsun fark etmiyor. Bu işin özünü bilenler de yeri geldiğinde bir çok yerde farklı tanımlar yapabiliyorlar. Belki de basitleştirme ihtiyacından.
 
Hayatında power-metre bile kullanmayan ben, bu yazıyı güzel buldum. Yine güzel bilgiler hocam. Devamını da bekliyoruz.
 
Supeeer :harika::eek:

Ama testlerde ciddi farkliliklar var. Birinde 20 dakikalik intervaldeki gucunuz FTPnizdir diyor, digerinde 1 saatlik maksimum eforunuz FTPdir diyor. (FTP=Functional Threshold Power, sürdürülebilir maksimum güç)

Buradan anlayacagimiz sonuc 20 dakikalik eforla 1 saatlik efor ortalamalarinin birbirine cok yakin cikacagi mi? Ben 20 dakika boyunca 250 watt uretebilirim ama 1 saat boyunca uretemem :(

Bu yuzden kafam karisti :D
 
@Serkan Mıstınoğlu 20dk da maksimum üreteceğin gücün %95 i senin FTP ni verir.Örneğin 20 dk boyunca maksimum üreteceğin güç 250 watt ise bunun %95 i 237.5 senin FTP ni verir.237 watt da senin bir saat boyunca üreteceğin güçtür.
Ayrıca bana göre de FTP yi ölçmenin en mantıklı yolu 1 saat tek başına zamana karşı modunda sürmek yada alternatif olarak eğimi çok değişmeyen bir yokuşta (örneğin Uludağ) bir saat boyunca üreteceğin güçte senin FTP ni verecektir.Diğer yöntemler Bahadır abinin dediği anlattığı gibi çok değişken olacağı için vereceği değerler çok doğru olmayacaktır.
 
@Serkan Mıstınoğlu

20 dk'lık test gerçeği tam yansıtmaz diye düşünüyorum. Aşağıdaki grafikle izah etmeye çalışayım:

upload_2017-3-26_21-45-36.png


Bu grafikteki kırmızı eğri, bana ait güç-zaman eğrisi (Power Duration Curve). Grafiğin yatay ekseni max interval sürelerimi gösteriyor. Örneğin, beyaz dikey çubukla işaretlediğim "01:00" kısmı, 1 dk'da yapabileceğim max gücümü gösteriyor (288 w). Yatay eksende her max interval süresi için, karşı gelen bir max gücüm var. Grafiğin dikey ekseni de, hemen göreceğin üzere, güç kademeleri.

Bu grafikte önemli iki gösterge daha var: İlki, kırmızı güç eğrisine katkı yapan aerobik güç (yeşil eğri); ikincisi de, kırmızı güç eğrisine katkı yapan anaerobik güç (mavi eğri). Yani, aerobik güç + anaerobik güç = güç-zaman eğrisi. 1 dk'lık örneğe geri dönersem, aerobik güç (155 w) + anaerobik güç (133 w) = 288 w ediyor.

Bu ne anlama geliyor? 1 dk'da ürettiğim gücün %53'ü aerobik enerjiden, %46'sı da anaerobik enerjiden geliyor. Mavi eğriyi takip edersen, 20 dk'lık max intervalde de halen anaerobik enerjinin katkısı var. Yani biz ne yaparsak yapalım, anaerobik depomuzdan enerji kullanıyoruz (laktat eşiği altında kalsak bile). Anaerobik kapasitemiz ancak 1 saat civarı itibariyle boşalıyor ve tamamen aerobik enerjiyle güç üretiyoruz.

Yani 20 dk'lık FTP testi yanıltıcı. Neden yanıltıcı? Herkesin anaerobik depo kapasitesi birbirinden farklı. Bu hem genetiğe hem de ne kadar düzenli anaerobik çalıştığınıza bağlı. Yani, 20 dk %95 diye bir formül çok tutarlı değil.

Ama şöyle yaparsan; örneğin 1 saat yüksek tempoda (laktat eşiği altı) sürdükten sonra, ara vermeden 20 dk FTP testi yaparsan, tutarlı bir tahmin yapılabilir.
 
@Bahadır Gürel hocam,

FTP mi zwift ile hesaplamistim. Hesaplama sekli de asagidaki gibi.

Screenshot_2017-03-26-22-29-51.png


Testten once bir sure FTP degerinin ustunde surup yaptirip 20 dk testi baslatiyor.
Bu hesaplama biciminin dogrugu konusunda ne diyebilirz? ( indoor, nispeten dusuk oksijenli ortam, surusune de goz onune alabiliriz.)
 
@Bahadır Gürel abi harika bilgilerle komaya soktun yine beni çok teşekkürler, senden yeni şeyler öğreniyorum sürekli :D

Sıradaki soruma geçiyorum :ckskc::D
Profesyonellerin bu tip grafiklerinde, anaerobik ve aerobik güç dağılımları, sizinki(bizimki daha doğrusu) gibi mi oluyor? Hangi noktada değişiklik gösterir? Hangi noktada bizle benzerlik gösterir?

Özellikle şu "anaerobik gücün tamamen tüketilmesi 1 saat sürer" ibaresinin, profesyoneller için ne kadar uzayabildiğini merak ediyorum. Kafamda yine deli sorular :D
 
Geri